İslam Hukukunda Mal Türlerinin Hukuki İşlemlere Etkisi

Stok Kodu:
9786052640937
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
123
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-02-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
13,04
9786052640937
762130
İslam Hukukunda Mal Türlerinin Hukuki İşlemlere Etkisi
İslam Hukukunda Mal Türlerinin Hukuki İşlemlere Etkisi
13.04
İslam, Allah'ın beşeriyete gönderdiği son dindir. Bu dine mensup hukukçular tarafından insanın, toplumun ve devletin uyması gereken kurallar manzumesi, iki asır gibi kısa bir sürede fıkıh ilmi adı altında kurumsallaştırılmıştır. Fıkıh ilmi, tarih boyunca birçok devletin hukuk sisteminin esası olmuş ve farklı milletlerin birarada düzen içerisinde yaşamasını temin etmiştir. Hususen Osmanlı Devleti döneminde olmak üzere bu ilmin terakkisinde Müslüman-Türk hukukçuların büyük bir etkisi olmuştur. Maalesef sonraki dönemlerde sadece ilahiyat çalışmalarına terk edilen fıkıh ilmi, görmesi gereken ilgiden mahrum bırakılmış, hukuk disiplininin dışına itilmiştir. İdare hukukçusu Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, bu gerçeğe şu ifadelerle temas etmiştir: “Hak ve adaletin en büyük ve feyizli kaynaklarından olan İslam hukuku, asırlarca en medeni milletlerin ihtiyaçlarına cevap verdiği halde bugün mukayeseli hukuk sahasında layık olduğu yeri alamamıştır. İslam hukuku, hayat şartları birbirinden farklı ve ayrı medeniyetlere sahip olan Türk, Arap, İran ve Hint gibi birden fazla İslam toplumunun sosyal hayatlarına uymuş ve ihtiyaçlarına cevap vermiş olmasına ve bugün de içinde adalet ve faziletin en esaslı hükümleri saklı bulunmasına rağmen mukayeseli hukuk sahasında ve hukukun olgunlaşmasında bugün bir rolünün bulunmaması hukuk ilmi adına esefle karşılanacak bir durumdur. Bugün İslam hukukunun esaslarının meydana konması, bunların önem ve kıymetlerinin dünya hukuk alemi ve ilmi içinde belirtilmesi, hukuk ilmi gelişimi için büyük bir hizmet olacaktır.” İslam hukuku, hâlihazırda birçok devlet üniversitesinin hukuk fakültesinde seçimlik ders olarak yer almakla beraber bazı hukuk fakültelerinde zorunlu ders olarak da hukuk fakültesi müfredatlarında yerini almıştır. Elinizdeki bu eser de İslam hukuku müktesabatına bir katkı sunabilme gayesiyle telif edilmiştir.
İslam, Allah'ın beşeriyete gönderdiği son dindir. Bu dine mensup hukukçular tarafından insanın, toplumun ve devletin uyması gereken kurallar manzumesi, iki asır gibi kısa bir sürede fıkıh ilmi adı altında kurumsallaştırılmıştır. Fıkıh ilmi, tarih boyunca birçok devletin hukuk sisteminin esası olmuş ve farklı milletlerin birarada düzen içerisinde yaşamasını temin etmiştir. Hususen Osmanlı Devleti döneminde olmak üzere bu ilmin terakkisinde Müslüman-Türk hukukçuların büyük bir etkisi olmuştur. Maalesef sonraki dönemlerde sadece ilahiyat çalışmalarına terk edilen fıkıh ilmi, görmesi gereken ilgiden mahrum bırakılmış, hukuk disiplininin dışına itilmiştir. İdare hukukçusu Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, bu gerçeğe şu ifadelerle temas etmiştir: “Hak ve adaletin en büyük ve feyizli kaynaklarından olan İslam hukuku, asırlarca en medeni milletlerin ihtiyaçlarına cevap verdiği halde bugün mukayeseli hukuk sahasında layık olduğu yeri alamamıştır. İslam hukuku, hayat şartları birbirinden farklı ve ayrı medeniyetlere sahip olan Türk, Arap, İran ve Hint gibi birden fazla İslam toplumunun sosyal hayatlarına uymuş ve ihtiyaçlarına cevap vermiş olmasına ve bugün de içinde adalet ve faziletin en esaslı hükümleri saklı bulunmasına rağmen mukayeseli hukuk sahasında ve hukukun olgunlaşmasında bugün bir rolünün bulunmaması hukuk ilmi adına esefle karşılanacak bir durumdur. Bugün İslam hukukunun esaslarının meydana konması, bunların önem ve kıymetlerinin dünya hukuk alemi ve ilmi içinde belirtilmesi, hukuk ilmi gelişimi için büyük bir hizmet olacaktır.” İslam hukuku, hâlihazırda birçok devlet üniversitesinin hukuk fakültesinde seçimlik ders olarak yer almakla beraber bazı hukuk fakültelerinde zorunlu ders olarak da hukuk fakültesi müfredatlarında yerini almıştır. Elinizdeki bu eser de İslam hukuku müktesabatına bir katkı sunabilme gayesiyle telif edilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat