İyi İnsan Bulmak Zor

Stok Kodu:
9789753427494
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-01-08
Çeviren:
Aylin Ülçer
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
11,85
9789753427494
427779
İyi İnsan Bulmak Zor
İyi İnsan Bulmak Zor
11.85
İyi İnsan Bulmak Zor, yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en ilginç isimlerinden biri olan ve "Güney Gotiği" diye adlandırılan akım içinde başarılı eserler veren Flannery O'Connorın on öyküsünü içeriyor. Tekinsiz bir atmosferin hâkim olduğu bu öykülerde, insan doğasının pek hoş olmayan ama bir o kadar da gerçek yönleri gözler önüne seriliyor. O'Connor'ın karakterlerinin çoğu sempati duyulamayacak kadar rahatsız edici, ama onları ilginç kılan tam da bu. İyi veya kötü diye sınıflandırılmaya şiddetle direnen karakterler söz konusu burada; ahlak terazisinde hangi kefenin ağır basacağını kestirmek kolay değil. Zira okuru bencilliğin, riyakârlığın, cehaletin ve hatta sırf zevk için yapılan kötülüğün dünyasına buyur eden O'Connor ahlak, dindarlık, iyi ve kötü gibi ikircikli konularda bildik klişeleri yerle bir ediyor ve neredeyse tedirgin edici, afallatıcı bir nesnellik sergiliyor. Grotesk karakterlerle dolu bu grotesk dünya, "karanlık"la yüzleşmekten korkmayan edebiyatseverlere doyurucu bir okuma vadediyor. İÇİNDEKİLER İyi İnsan Bulmak Zor Irmak Düşmanla Gecikmiş Bir Karşılaşma Talih Kuşu Kutsal Ruhun Tapınağı Yapma Zenci Ateşte Bir Çember Kurtardığın Hayat Seninki Olabilir Temiz Köylüler Mülteci İyi İnsan Bulmak Zor'dan, s. 9-12. Babaanne Florida'ya gitmek istemiyordu. Doğu Tennessee' deki bazı akrabalarını ziyaret etmek istiyordu ve Bailey'nin fikrini değiştirebilmek için karşısına çıkan her fırsatı ganimet biliyordu. Bailey aynı çatı altında yaşadığı oğluydu, tek erkek evladı. Şimdi Journal gazetesinin turuncu spor sayfası üzerine eğilmiş, masada, sandalyesinin ucunda oturuyordu. "O kafanı bir zahmet kaldır da şuna bak Bailey," dedi babaanne, "şuna bak şuna, iyice oku şunu." Bir elini ince kalçasına dayamış, öbür eliyle gazeteyi oğlunun kabak kafasına doğru sallıyordu. "Bak ne yazıyor, kendine Ayarsız diye isim takmış o adam yok mu, Federal Hapishane' den firar etmiş de Florida'ya doğru gidiyormuş. O insanlara neler ettiği bir bir yazıyor, al kendi gözlerinle gör. Yalnızca oku, başka bir şey demiyorum sana. Böyle bir caninin başıboş gezdiği bir yere çocuklarımı ölsem götürmezdim. Çünkü sonra vicdanım sızım sızım sızlardı.
İyi İnsan Bulmak Zor, yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en ilginç isimlerinden biri olan ve "Güney Gotiği" diye adlandırılan akım içinde başarılı eserler veren Flannery O'Connorın on öyküsünü içeriyor. Tekinsiz bir atmosferin hâkim olduğu bu öykülerde, insan doğasının pek hoş olmayan ama bir o kadar da gerçek yönleri gözler önüne seriliyor. O'Connor'ın karakterlerinin çoğu sempati duyulamayacak kadar rahatsız edici, ama onları ilginç kılan tam da bu. İyi veya kötü diye sınıflandırılmaya şiddetle direnen karakterler söz konusu burada; ahlak terazisinde hangi kefenin ağır basacağını kestirmek kolay değil. Zira okuru bencilliğin, riyakârlığın, cehaletin ve hatta sırf zevk için yapılan kötülüğün dünyasına buyur eden O'Connor ahlak, dindarlık, iyi ve kötü gibi ikircikli konularda bildik klişeleri yerle bir ediyor ve neredeyse tedirgin edici, afallatıcı bir nesnellik sergiliyor. Grotesk karakterlerle dolu bu grotesk dünya, "karanlık"la yüzleşmekten korkmayan edebiyatseverlere doyurucu bir okuma vadediyor. İÇİNDEKİLER İyi İnsan Bulmak Zor Irmak Düşmanla Gecikmiş Bir Karşılaşma Talih Kuşu Kutsal Ruhun Tapınağı Yapma Zenci Ateşte Bir Çember Kurtardığın Hayat Seninki Olabilir Temiz Köylüler Mülteci İyi İnsan Bulmak Zor'dan, s. 9-12. Babaanne Florida'ya gitmek istemiyordu. Doğu Tennessee' deki bazı akrabalarını ziyaret etmek istiyordu ve Bailey'nin fikrini değiştirebilmek için karşısına çıkan her fırsatı ganimet biliyordu. Bailey aynı çatı altında yaşadığı oğluydu, tek erkek evladı. Şimdi Journal gazetesinin turuncu spor sayfası üzerine eğilmiş, masada, sandalyesinin ucunda oturuyordu. "O kafanı bir zahmet kaldır da şuna bak Bailey," dedi babaanne, "şuna bak şuna, iyice oku şunu." Bir elini ince kalçasına dayamış, öbür eliyle gazeteyi oğlunun kabak kafasına doğru sallıyordu. "Bak ne yazıyor, kendine Ayarsız diye isim takmış o adam yok mu, Federal Hapishane' den firar etmiş de Florida'ya doğru gidiyormuş. O insanlara neler ettiği bir bir yazıyor, al kendi gözlerinle gör. Yalnızca oku, başka bir şey demiyorum sana. Böyle bir caninin başıboş gezdiği bir yere çocuklarımı ölsem götürmezdim. Çünkü sonra vicdanım sızım sızım sızlardı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat