9786052816905
771410
https://www.hesapli24.com/jeolojiye-giris-medhal-i-ilm-i-jeoloji
Jeolojiye Giriş (Medhal-i İlm-i Jeoloji)
21.58
Osmanlıda, başlangıcı on yedinci yüzyılın sonlarına kadar götürülebilecek modernleşme hareketleri, çok önemli girişimlere rağmen, bir
türlü sonuç vermemiş, nihayet bu girişimler Tanzimat Fermanı'yla devlet tarafından resmi politika olarak kabul edilen bir Batılılaşma
hareketine dönüşmüştür. Buna koşut olarak, pek çok alanda olduğu gibi bilim alanında da, Batı'daki bilimsel bilgi birikimi, Osmanlı
kültürüne aktarılmaya, dahası kurulan çeşitli bilim toplulukları ve yayınları aracılığıyla kitleler bu anlayışla eğitilmeye çalışılmıştır. Bu
topluluklardan biri olan Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye'nin 1862 yılının Haziran ayında çıkarılmaya başlanan Osmanlının ilk popüler bilim
dergisi Mecmua-i Fünûn'da İbrahim Edhem Paşa'ya ait olup onun yazdığı söylenen meçhul İlm-i Jeoloji ve çeşitli fizik, kimya, mineraloji
kitaplarından derlenerek üç yıl boyunca tefrika edilen "Medhal-i İlm-i Jeoloji" başlıklı uzun jeoloji yazı dizisini, söz konusu derginin
kitleleri bilimsel bilgiyle eğitme amacının seçkin bir örneği olarak görmek gerekir. Zira yazı dizisinde Dünya'nın jeolojik ve coğrafi tasviri,
sözgelimi "cisimler sadece doğal nedenlerin etkisi altındadır" gibi doğa bilimlerinin mantığını yansıtan birçok ilke eşliğinde, matematik,
fizik, kimya bilimlerine dayanarak, derginin amacına uygun biçimde, son derece ilginç örneklerle, herke- sin anlayacağı bir dille
anlatılmaktadır. Bu bakımdan dergideki diğer doğa bilim yazılarıyla birlikte İbrahim Edhem Paşa'nın bu uzun jeoloji tefrikası da
kültürümüzde zamanla alabildiğine mistikleşip gelenekselleşen ortaçağcıl evren-doğa anlayışına karsın ülkemizde modern bilimin yeni
rasyonel evren-doğa tasarımını kitlelere başarılı bir biçimde sunmaya çalışan ilk önemli örnekler olarak görülebilir. Diğerleriyle birlikte bu
yazıyı da, yazarın açıklamak istediği bir doğa olayının adını kullanarak söylemek gerekirse, Osmanlıda toplumu modern bilimsel anlayışa
göre eğitme çabalarının ilk "yakamozları" olarak niteleyebiliriz.
Osmanlıda, başlangıcı on yedinci yüzyılın sonlarına kadar götürülebilecek modernleşme hareketleri, çok önemli girişimlere rağmen, bir
türlü sonuç vermemiş, nihayet bu girişimler Tanzimat Fermanı'yla devlet tarafından resmi politika olarak kabul edilen bir Batılılaşma
hareketine dönüşmüştür. Buna koşut olarak, pek çok alanda olduğu gibi bilim alanında da, Batı'daki bilimsel bilgi birikimi, Osmanlı
kültürüne aktarılmaya, dahası kurulan çeşitli bilim toplulukları ve yayınları aracılığıyla kitleler bu anlayışla eğitilmeye çalışılmıştır. Bu
topluluklardan biri olan Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye'nin 1862 yılının Haziran ayında çıkarılmaya başlanan Osmanlının ilk popüler bilim
dergisi Mecmua-i Fünûn'da İbrahim Edhem Paşa'ya ait olup onun yazdığı söylenen meçhul İlm-i Jeoloji ve çeşitli fizik, kimya, mineraloji
kitaplarından derlenerek üç yıl boyunca tefrika edilen "Medhal-i İlm-i Jeoloji" başlıklı uzun jeoloji yazı dizisini, söz konusu derginin
kitleleri bilimsel bilgiyle eğitme amacının seçkin bir örneği olarak görmek gerekir. Zira yazı dizisinde Dünya'nın jeolojik ve coğrafi tasviri,
sözgelimi "cisimler sadece doğal nedenlerin etkisi altındadır" gibi doğa bilimlerinin mantığını yansıtan birçok ilke eşliğinde, matematik,
fizik, kimya bilimlerine dayanarak, derginin amacına uygun biçimde, son derece ilginç örneklerle, herke- sin anlayacağı bir dille
anlatılmaktadır. Bu bakımdan dergideki diğer doğa bilim yazılarıyla birlikte İbrahim Edhem Paşa'nın bu uzun jeoloji tefrikası da
kültürümüzde zamanla alabildiğine mistikleşip gelenekselleşen ortaçağcıl evren-doğa anlayışına karsın ülkemizde modern bilimin yeni
rasyonel evren-doğa tasarımını kitlelere başarılı bir biçimde sunmaya çalışan ilk önemli örnekler olarak görülebilir. Diğerleriyle birlikte bu
yazıyı da, yazarın açıklamak istediği bir doğa olayının adını kullanarak söylemek gerekirse, Osmanlıda toplumu modern bilimsel anlayışa
göre eğitme çabalarının ilk "yakamozları" olarak niteleyebiliriz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.