Kadınlar Ayağa Kalkın

Stok Kodu:
9786057667397
Boyut:
135-200-0
Sayfa Sayısı:
184
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
10,56
9786057667397
559206
Kadınlar Ayağa Kalkın
Kadınlar Ayağa Kalkın
10.56
Kadın; geleneksel öğretilerin ve din adı altında sunulan rivayet kültürünün etkisiyle aklı yarım, eksik bir varlık olarak görülmüş ve meşru hakları elinden alınarak ezilmiştir. Ataerkil düzende erkeğin hâkim güç olabilmesi için, doğumundan itibaren cinsel organı üzerinden erkek çocuğa özel bir önem ve değer atfedilmiştir. Erkek çocuklara, "Göster oğlum amcalara pipini" denilirken, kız çocuklara bacaklarını kapatmaları söylenmiştir. Zina yapan kadın fahişe kabul edilirken, aynı durum erkeğin "elinin kiri" olarak görülmüştür. Evlenirken kızlarda bekâret aranırken, erkekler için böyle bir beklenti olmamıştır. Erkeğin sünneti düğün dernekle duyurulurken, kız çocuklarının doğurganlık özelliği kazanması gizli tutulmuştur. "Erkek gibi kız" yakıştırması övgü sayılırken, "Kız gibi erkek" ifadesi hakaret kabul edilmiştir. İşin garip tarafı; bu düzenin toplumda yerleşmesi ve yaygınlaşmasına, çocuklarını bu öğretiyle yetiştiren annelerin yani kadınların vesile olmuş olmasıdır. Kadınlar bir nevi kendi kuyularını kendileri kazmışlardır.Erkek çocuğun kız çocuğundan daha önemli/kıymetli görülmesi, ilerleyen zamanlarda erkeğin kadınları hakir görmesine ve kadınlar üzerinde iktidar kurma eğilimine sebebiyet vermiştir. Kadına şiddetin temelinde, çocuklukta verilen bu çarpık (cinsiyetçi) eğitim ve telkinlerin payı büyüktür. Bu kitap, geleneksel öğretilerin ve din adı altında sunulan ama gerçekte dinde yeri olmayan inanışların sorgulanması ve değişime vesile olması için hazırlanmıştır. "Eşitlik her zaman adalet değildir" ilkesine dayanarak, kadınların kendilerini her alanda erkeklerle aynılaşma çabası eleştirilmiş, sadece hak ve özgürlükler konusunda eşit olduğumuz vurgulanmıştır. Erkek ve kadının sevgi ve saygıyı önceleyerek yan yana olacağı bir yaşam tasavvuru sunulmuş ve bu idealin gerçekleşmesi için erkek ve kadına düşen görev ve sorumluluklara dikkat çekilmiştir. Dünyanın güzelleşmesi için kadınların silkinip ayağa kalkmaları ve eyleme geçmelerinin vaktidir. Erkeklere düşen ise, ayağa kalkan kadınların yolunu açmak ve onlara destek olmaktır.
Kadın; geleneksel öğretilerin ve din adı altında sunulan rivayet kültürünün etkisiyle aklı yarım, eksik bir varlık olarak görülmüş ve meşru hakları elinden alınarak ezilmiştir. Ataerkil düzende erkeğin hâkim güç olabilmesi için, doğumundan itibaren cinsel organı üzerinden erkek çocuğa özel bir önem ve değer atfedilmiştir. Erkek çocuklara, "Göster oğlum amcalara pipini" denilirken, kız çocuklara bacaklarını kapatmaları söylenmiştir. Zina yapan kadın fahişe kabul edilirken, aynı durum erkeğin "elinin kiri" olarak görülmüştür. Evlenirken kızlarda bekâret aranırken, erkekler için böyle bir beklenti olmamıştır. Erkeğin sünneti düğün dernekle duyurulurken, kız çocuklarının doğurganlık özelliği kazanması gizli tutulmuştur. "Erkek gibi kız" yakıştırması övgü sayılırken, "Kız gibi erkek" ifadesi hakaret kabul edilmiştir. İşin garip tarafı; bu düzenin toplumda yerleşmesi ve yaygınlaşmasına, çocuklarını bu öğretiyle yetiştiren annelerin yani kadınların vesile olmuş olmasıdır. Kadınlar bir nevi kendi kuyularını kendileri kazmışlardır.Erkek çocuğun kız çocuğundan daha önemli/kıymetli görülmesi, ilerleyen zamanlarda erkeğin kadınları hakir görmesine ve kadınlar üzerinde iktidar kurma eğilimine sebebiyet vermiştir. Kadına şiddetin temelinde, çocuklukta verilen bu çarpık (cinsiyetçi) eğitim ve telkinlerin payı büyüktür. Bu kitap, geleneksel öğretilerin ve din adı altında sunulan ama gerçekte dinde yeri olmayan inanışların sorgulanması ve değişime vesile olması için hazırlanmıştır. "Eşitlik her zaman adalet değildir" ilkesine dayanarak, kadınların kendilerini her alanda erkeklerle aynılaşma çabası eleştirilmiş, sadece hak ve özgürlükler konusunda eşit olduğumuz vurgulanmıştır. Erkek ve kadının sevgi ve saygıyı önceleyerek yan yana olacağı bir yaşam tasavvuru sunulmuş ve bu idealin gerçekleşmesi için erkek ve kadına düşen görev ve sorumluluklara dikkat çekilmiştir. Dünyanın güzelleşmesi için kadınların silkinip ayağa kalkmaları ve eyleme geçmelerinin vaktidir. Erkeklere düşen ise, ayağa kalkan kadınların yolunu açmak ve onlara destek olmaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat