Kantar Karakolu; Bu Kitapta anlatılan Olaylar Tamamen Gerçektir Bu Kitapta anlatılan Olaylar Tamamen Gerçektir

Stok Kodu:
9786052920183
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
188
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-03-30
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
9,89
9786052920183
498093
Kantar Karakolu; Bu Kitapta anlatılan Olaylar Tamamen Gerçektir
Kantar Karakolu; Bu Kitapta anlatılan Olaylar Tamamen Gerçektir Bu Kitapta anlatılan Olaylar Tamamen Gerçektir
9.89
Ülkemiz; 12 Eylül sabahına şiddetli bir depremle uyandı. Her şey ama her şey alt üst oldu. Kimileri yaralandı, kimileri öldü, kimileri sakat kaldı... Aklını ziyan etti kimileri. Bazıları işini, gücünü yitirdi. Nice yuvalar yıkıldı, nice ocaklar söndü... Nice aşklar yarım kaldı. Kantar Karakolu, darbe günlerinde küçük bir taşra kasabasında yaşananların tutanağıdır. Her bir sözcüğü, her bir satırı, her bir sayfası doğrudur, gerçektir. "Eve birkaç nefes yolum kalmıştı. Jandarmanın biri silahını bana doğrultarak, "Dur eller yukarı," dedi. Gülmek mi ağlamak mı lazım geldiğine bir türlü karar veremedim. Bir elimle pazar filesini diğer elimle de yoğurt bakracını tutuyordum. "Ellerimi kaldıramam asker ağa," dedim. Şaşırdı. Emrini aynı usulle yineledi. "Görmüyor musun elimdekileri," dedim. "Nasıl ellerimi yukarı kaldırabilirim?" Bozulduğunu hissettim. "Tamam," dedi. "Ellerinizdekileri yere bırakın da..
Ülkemiz; 12 Eylül sabahına şiddetli bir depremle uyandı. Her şey ama her şey alt üst oldu. Kimileri yaralandı, kimileri öldü, kimileri sakat kaldı... Aklını ziyan etti kimileri. Bazıları işini, gücünü yitirdi. Nice yuvalar yıkıldı, nice ocaklar söndü... Nice aşklar yarım kaldı. Kantar Karakolu, darbe günlerinde küçük bir taşra kasabasında yaşananların tutanağıdır. Her bir sözcüğü, her bir satırı, her bir sayfası doğrudur, gerçektir. "Eve birkaç nefes yolum kalmıştı. Jandarmanın biri silahını bana doğrultarak, "Dur eller yukarı," dedi. Gülmek mi ağlamak mı lazım geldiğine bir türlü karar veremedim. Bir elimle pazar filesini diğer elimle de yoğurt bakracını tutuyordum. "Ellerimi kaldıramam asker ağa," dedim. Şaşırdı. Emrini aynı usulle yineledi. "Görmüyor musun elimdekileri," dedim. "Nasıl ellerimi yukarı kaldırabilirim?" Bozulduğunu hissettim. "Tamam," dedi. "Ellerinizdekileri yere bırakın da..
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat