Karşı Kıyıdaki Mağara

Stok Kodu:
9786050674354
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-09-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
8,18
9786050674354
563354
Karşı Kıyıdaki Mağara
Karşı Kıyıdaki Mağara
8.18
Yaşar Şahin Anıl uzun yıllardır yazan, yayımlayan çalışkan bir yazar. Birbirinden ilginç öykülerden oluşan yeni kitabı Karşı Kıyıdaki Mağara'da gündelik yaşamın küçük ayrıntılarından yola çıkarak görkemli bir anlatı dünyası kuruyor. Yıllarca demlenmiş, üzerinde titizlikle çalışılmış, özenli bir dille ilmek ilmek örülmüş bir öyküler toplamı. Kitaptan tadımlık bir alıntı: "Kuzguncuk yönünden gelen Boğaziçi vapuru, İstavroz burnundan aniden çıkıverince, iyilikçi bir hayalet görmüş gibi sevindim. Vapurun büyüyerek süzülen tombul gövdesi, suyun hışırtıları, uskurunun biteviye ve tok vuruşları içinde yalpalıyarak, küçük iskeleye kayar gibi yaklaşıyordu. Kıyıyı sevgi öpücükleriyle ıslatan minicik dalgalar vapurun itişleriyle önce bir süre yerlerinde kabarıp çoğaldılar. Sonra da bu beklenen misafiri alkışlarcasına, coşup seslenerek, halayın bitimine doğru hızlanan oyuncular gibi, kıpır kıpır ve güçlü çalkantılarla rıhtıma yayıldılar. Sandalyemin ayakları sırılsıklam olmuştu. Ama ben, masanın pervazlarına bastığım için, bu sevimli sel baskınına, onlardan kurtulmuş olmanın sevinciyle bakıyordum. Uzun süre bu suların taşkın bir neşe hâlinde gelip rıhtıma yayılışını, sonra da küçük akarcalar hâlinde tekrar denize dökülüşünü gülümseyerek seyrettim."("Boğaz'ın Karşı Kıyısı" adlı öyküden.)
Yaşar Şahin Anıl uzun yıllardır yazan, yayımlayan çalışkan bir yazar. Birbirinden ilginç öykülerden oluşan yeni kitabı Karşı Kıyıdaki Mağara'da gündelik yaşamın küçük ayrıntılarından yola çıkarak görkemli bir anlatı dünyası kuruyor. Yıllarca demlenmiş, üzerinde titizlikle çalışılmış, özenli bir dille ilmek ilmek örülmüş bir öyküler toplamı. Kitaptan tadımlık bir alıntı: "Kuzguncuk yönünden gelen Boğaziçi vapuru, İstavroz burnundan aniden çıkıverince, iyilikçi bir hayalet görmüş gibi sevindim. Vapurun büyüyerek süzülen tombul gövdesi, suyun hışırtıları, uskurunun biteviye ve tok vuruşları içinde yalpalıyarak, küçük iskeleye kayar gibi yaklaşıyordu. Kıyıyı sevgi öpücükleriyle ıslatan minicik dalgalar vapurun itişleriyle önce bir süre yerlerinde kabarıp çoğaldılar. Sonra da bu beklenen misafiri alkışlarcasına, coşup seslenerek, halayın bitimine doğru hızlanan oyuncular gibi, kıpır kıpır ve güçlü çalkantılarla rıhtıma yayıldılar. Sandalyemin ayakları sırılsıklam olmuştu. Ama ben, masanın pervazlarına bastığım için, bu sevimli sel baskınına, onlardan kurtulmuş olmanın sevinciyle bakıyordum. Uzun süre bu suların taşkın bir neşe hâlinde gelip rıhtıma yayılışını, sonra da küçük akarcalar hâlinde tekrar denize dökülüşünü gülümseyerek seyrettim."("Boğaz'ın Karşı Kıyısı" adlı öyküden.)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat