9786258209051
762248
https://www.hesapli24.com/kasten-oldurmenin-ihmali-davranisla-isenmesi
Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşenmesi
13.72
5237 sayılı TCK m. 83'de Kasten Öldürme Suçunun ihmali davranışla işlenmesi eylemi suç olarak düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK'da 81 ve 82. maddelerde icrai davranışla öldürme eylemi suç olarak düzenlenmişken, 765 sayılı TCK'dan farklı olarak eklenen 83. madde ile İhmali Davranışla Kasten Öldürme Suçu hüküm altına alınmıştır. Eski TCK döneminde İhmal kavramı düzenlenmediğinden ihmal suretiyle gerçekleştirilen öldürme eylemleri bu konuda bir kanun maddesi bulunmadığından yasal boşluğun Yargıtay içtihatları ve doktrindeki görüşler doğrultusunda yorum yoluyla doldurulması suretiyle cezalandırılmaktaydı. Yeni TCK'ya ihmal suretiyle kasten öldürme eyleminin eklenmesiyle bu durum yasal dayanağa kavuşmuş ve sağlıklı olmayan yorum yoluyla cezalandırma yönteminden vazgeçilmiştir. İhmali davranışla öldürme suçunun faili, mağduru, hukuki konusu ve korunan hukuki yararı tamamen icrai davranışla kasten öldürme ile benzer niteliktedir. Bu suçu diğer kasten öldürme suçlarından ayıran husus, eylemin ihmali davranışla yapılmasıdır. Bu suçun gerçekleşmesi için ihmali davranış icrai davranışa eşdeğer olmalıdır. Ancak her ihmali davranış, aslında icrai davranışa eşdeğer değildir. Bir ihmali davranışın icrai davranışa eşdeğer sayılabilmesi için belli koşulları taşıması gerektiği 83. maddede açıkça belirtilmiştir. Buna göre ihmali davranışın icrai davranışa eş sayılabilmesi için kişinin belli bir davranışta bulunma konusunda kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan bir mükellefiyetinin olması veya önde gelen bir davranışının bulunması gerekir. Bilindiği gibi suçların ayrımı yapılırken, icrai ve ihmali olarak ikiye ayrılmaktadır. İcrai suçlardan farklı olarak ihmali suçlarda fail, belirli bir hareketi yapma hususunda zorunluluğu bulunduğu halde, ihmal suretiyle yapmakla yükümlü olduğu davranışı yerine getirmemektedir. 83. madde, 5237 sayılı kanun yürürlüğe girdiğinden beri değişikliğe uğramayan ender maddelerden biri olmuştur. Bu madde Yeni TCK ile beraber onaltı yıldan fazla bir süredir yürürlükte olsa da ileride bahsedeceğimiz suçun tespiti ve cezalandırılmasındaki zorluklar ile eylemin 81 ve 82. maddelerde bulunan öldürme eylemlerine göre ender olarak gerçekleşmesi nedeniyle içtihatlara yansıması sınırlı kalmıştır. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde öncelikle ihmal kavramı üzerinde durulmuş, ihmali suçların çeşitleri, garantörlük kavramı ve garantörlüğün kaynakları, maddenin kanun sistematiğindeki yeri ve 765 sayılı Kanunda böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olmasına rağmen 5237 sayılı Kanuna böyle bir düzenlemenin dâhil edilme amacına değinilmiştir. İkinci bölümde, ihmal suretiyle kasten öldürme suçunun mahiyeti, özellikleri, tarihsel gelişimi, yabancı hukuk sistemlerinde düzenleniş şekli ve benzer suçlarla ilgili uygulamalara yer verilmiş, 765 sayılı TCK döneminde bu suçun nasıl cezalandırıldığının değerlendirmesi yapılmış ayrıca suçla korunan hukuki değer ve unsurlarına da bu bölümde yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, suçun nitelikli halleri, özel görünüş biçimleri, yaptırımı, zamanaşımı ve muhakemesi ele alınmıştır. Çalışmanın sonuç kısmında ise, tez çalışmasında detaylı açıklanan konu ile ilgili genel değerlendirilmelerde bulunulduktan sonra uygulamadaki sorunlar da değerlendirilerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
5237 sayılı TCK m. 83'de Kasten Öldürme Suçunun ihmali davranışla işlenmesi eylemi suç olarak düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK'da 81 ve 82. maddelerde icrai davranışla öldürme eylemi suç olarak düzenlenmişken, 765 sayılı TCK'dan farklı olarak eklenen 83. madde ile İhmali Davranışla Kasten Öldürme Suçu hüküm altına alınmıştır. Eski TCK döneminde İhmal kavramı düzenlenmediğinden ihmal suretiyle gerçekleştirilen öldürme eylemleri bu konuda bir kanun maddesi bulunmadığından yasal boşluğun Yargıtay içtihatları ve doktrindeki görüşler doğrultusunda yorum yoluyla doldurulması suretiyle cezalandırılmaktaydı. Yeni TCK'ya ihmal suretiyle kasten öldürme eyleminin eklenmesiyle bu durum yasal dayanağa kavuşmuş ve sağlıklı olmayan yorum yoluyla cezalandırma yönteminden vazgeçilmiştir. İhmali davranışla öldürme suçunun faili, mağduru, hukuki konusu ve korunan hukuki yararı tamamen icrai davranışla kasten öldürme ile benzer niteliktedir. Bu suçu diğer kasten öldürme suçlarından ayıran husus, eylemin ihmali davranışla yapılmasıdır. Bu suçun gerçekleşmesi için ihmali davranış icrai davranışa eşdeğer olmalıdır. Ancak her ihmali davranış, aslında icrai davranışa eşdeğer değildir. Bir ihmali davranışın icrai davranışa eşdeğer sayılabilmesi için belli koşulları taşıması gerektiği 83. maddede açıkça belirtilmiştir. Buna göre ihmali davranışın icrai davranışa eş sayılabilmesi için kişinin belli bir davranışta bulunma konusunda kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan bir mükellefiyetinin olması veya önde gelen bir davranışının bulunması gerekir. Bilindiği gibi suçların ayrımı yapılırken, icrai ve ihmali olarak ikiye ayrılmaktadır. İcrai suçlardan farklı olarak ihmali suçlarda fail, belirli bir hareketi yapma hususunda zorunluluğu bulunduğu halde, ihmal suretiyle yapmakla yükümlü olduğu davranışı yerine getirmemektedir. 83. madde, 5237 sayılı kanun yürürlüğe girdiğinden beri değişikliğe uğramayan ender maddelerden biri olmuştur. Bu madde Yeni TCK ile beraber onaltı yıldan fazla bir süredir yürürlükte olsa da ileride bahsedeceğimiz suçun tespiti ve cezalandırılmasındaki zorluklar ile eylemin 81 ve 82. maddelerde bulunan öldürme eylemlerine göre ender olarak gerçekleşmesi nedeniyle içtihatlara yansıması sınırlı kalmıştır. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde öncelikle ihmal kavramı üzerinde durulmuş, ihmali suçların çeşitleri, garantörlük kavramı ve garantörlüğün kaynakları, maddenin kanun sistematiğindeki yeri ve 765 sayılı Kanunda böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olmasına rağmen 5237 sayılı Kanuna böyle bir düzenlemenin dâhil edilme amacına değinilmiştir. İkinci bölümde, ihmal suretiyle kasten öldürme suçunun mahiyeti, özellikleri, tarihsel gelişimi, yabancı hukuk sistemlerinde düzenleniş şekli ve benzer suçlarla ilgili uygulamalara yer verilmiş, 765 sayılı TCK döneminde bu suçun nasıl cezalandırıldığının değerlendirmesi yapılmış ayrıca suçla korunan hukuki değer ve unsurlarına da bu bölümde yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, suçun nitelikli halleri, özel görünüş biçimleri, yaptırımı, zamanaşımı ve muhakemesi ele alınmıştır. Çalışmanın sonuç kısmında ise, tez çalışmasında detaylı açıklanan konu ile ilgili genel değerlendirilmelerde bulunulduktan sonra uygulamadaki sorunlar da değerlendirilerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.