9786054989485
451850
https://www.hesapli24.com/kesfedilmeyi-bekleyen-medeniyet-felsefenin-bati-disi-referanslarina-elestirel-bir-katki
Keşfedilmeyi Bekleyen Medeniyet; Felsefenin Batı Dışı Referanslarına Eleştirel Bir Katkı Felsefenin Batı Dışı Referanslarına Eleştirel Bir Katkı
10.11
Camille Yulien, Türklerin henüz keşfedilememiş bir millet olduğunu söyler. Doğru bir tespittir bu; öyle ki, Türklük hâlâ keşfedilmeyi bekleyen kayıp bir medeniyettir. Ancak baskın paradigma değer algılarını değiştirerek gayb olan medeniyeti yok saydırmaktadır. Artık bu günün Türkiyelisinin kafası ciddî anlamda karışıktır. Durumun vahametini 2006 yılında TESEV in desteğiyle yapılan bir anket çalışmasında karşılaşılan sonuçlar da açıkça ortaya koyuyor. Şöyle ki, A. Çarkoğlu ve B. Toprak tarafından gerçekleştirilen "Değişen Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset" başlıklı çalışmada "Kendinizi öncelikle Türk olarak mı, Müslüman olarak mı, Türkiye Cumhuriyeti Vatanda-şı olarak mı, Kürt ya da Alevi olarak mı tanımlardınız?" sorusuna verilen yanıtları somutlaştıran bir tabloyla karşılaşılıyor. Tablodan hareketle Türkiye'deki eğitimi bir kimlik olarak Müs-lümanlığı ortadan kaldıran ve yerine Türklüğü ve Türk vatandaşlığını inşa etmeye çalışan bir süreç olarak okumak mümkün. Öyle ki, Türkiye'nin okumuşları, Müslümanlıklarını ötelerken Türklüklerini ya da Türk vatandaşlıklarını önceliyor görünüyorlar.
Camille Yulien, Türklerin henüz keşfedilememiş bir millet olduğunu söyler. Doğru bir tespittir bu; öyle ki, Türklük hâlâ keşfedilmeyi bekleyen kayıp bir medeniyettir. Ancak baskın paradigma değer algılarını değiştirerek gayb olan medeniyeti yok saydırmaktadır. Artık bu günün Türkiyelisinin kafası ciddî anlamda karışıktır. Durumun vahametini 2006 yılında TESEV in desteğiyle yapılan bir anket çalışmasında karşılaşılan sonuçlar da açıkça ortaya koyuyor. Şöyle ki, A. Çarkoğlu ve B. Toprak tarafından gerçekleştirilen "Değişen Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset" başlıklı çalışmada "Kendinizi öncelikle Türk olarak mı, Müslüman olarak mı, Türkiye Cumhuriyeti Vatanda-şı olarak mı, Kürt ya da Alevi olarak mı tanımlardınız?" sorusuna verilen yanıtları somutlaştıran bir tabloyla karşılaşılıyor. Tablodan hareketle Türkiye'deki eğitimi bir kimlik olarak Müs-lümanlığı ortadan kaldıran ve yerine Türklüğü ve Türk vatandaşlığını inşa etmeye çalışan bir süreç olarak okumak mümkün. Öyle ki, Türkiye'nin okumuşları, Müslümanlıklarını ötelerken Türklüklerini ya da Türk vatandaşlıklarını önceliyor görünüyorlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.