Kimya Dili Üzerine Tarihsel İncelemeler

Stok Kodu:
9786254274060
Boyut:
165-240-
Sayfa Sayısı:
408
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-12-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
16,22
9786254274060
750414
Kimya Dili Üzerine Tarihsel İncelemeler
Kimya Dili Üzerine Tarihsel İncelemeler
16.22
“Kimya dilinin kökeninin, büyümesinin ve yaşadığı talihsizliklerin tam bir betimini yazmak, bir bilim tarihi yazmaktı”. Bu çeviri kitap, kimya tarihinin çeşitli aşamalarında dilin oynadığı rolün izini sürme girişimini sunarken kimyanın bir tarihini yazmayı amaçlamamıştır. Konunun bir görünümü üzerine odaklanmak için çoğu zaman onun üzerinden hızlıca geçmek, dahası laboratuvardaki ana ilerlemeleri görmezlikten gelmek gerekmiştir ve bu nedenle bu kitap, bilim tarihindeki bir denemeler dizisinden daha fazla herhangi bir şey olarak düşünülemez; modern kimya biliminin daha eksiksiz anlaşılması yönünde bir katkı olduğunu düşünmek olanaklıdır. Gerçi şimdikinden çok, geçmişin kimyası ve geçmişin kimya dili ele alınmıştır, ama kitabın en azından bazı kısımlarının profesyonel bilim tarihçilerinden ziyade genişçe bir halk kitlesinin ilgisini çekeceği umulmaktadır. Herhangi bir çağdaş kimya öğrencisi, sodium chloride ve diethyl ether gibi bazı sistemli adları kapsayan modern kimya terminolojisinin yapısını benimseme eğiliminde olsa bile ders kitaplarında hâlâ bazı acayip anlatımlarla karşılaşabilmektedir. Bu kitabın kapsamı, konunun her iki görünümünü de uygun şekilde işleyebilecek biçimde tasarlanmıştır. Kitap, her biri az ya da çok kendine özgü bir deneme niteliğinde olan beş kısma ayrılmıştır. Simya ruhu modern kimyadan en geç uzaklaştırılan bir düşünce olduğundan birinci kısım, simya diline ayrılmış ve simyacıların terminoloji karakteristikleri incelenmiştir. Modern kimyanın önemli bir ikinci kaynağı metalürji, cam yapımı, boyama, damıtma ve eczacılıkla bütünleşen kimyasal sanatlar ve hünerler olmuştur. Bu erken kimyasal terminoloji ikinci kısımda betimlenmiştir. Üçüncü kısım, sistemli bir adlandırmanın ortaya konmasını içermektedir. Dördüncü kısımda çeşitli kimyasal simge sistemleri ele alınmıştır. Beşinci kısım, organik kimya alanındaki adlandırma sorununu ele almaktadır. Burada bir bileşiğin hangi elementleri içerdiğinin, dahası elementlerin oranının ne olduğunun bilinmesi yeterli olmamıştır. Organik bileşikler ketonlar, alkoller vb. gibi tepkime verici gruplarına göre sınıflandırılmıştır.
“Kimya dilinin kökeninin, büyümesinin ve yaşadığı talihsizliklerin tam bir betimini yazmak, bir bilim tarihi yazmaktı”. Bu çeviri kitap, kimya tarihinin çeşitli aşamalarında dilin oynadığı rolün izini sürme girişimini sunarken kimyanın bir tarihini yazmayı amaçlamamıştır. Konunun bir görünümü üzerine odaklanmak için çoğu zaman onun üzerinden hızlıca geçmek, dahası laboratuvardaki ana ilerlemeleri görmezlikten gelmek gerekmiştir ve bu nedenle bu kitap, bilim tarihindeki bir denemeler dizisinden daha fazla herhangi bir şey olarak düşünülemez; modern kimya biliminin daha eksiksiz anlaşılması yönünde bir katkı olduğunu düşünmek olanaklıdır. Gerçi şimdikinden çok, geçmişin kimyası ve geçmişin kimya dili ele alınmıştır, ama kitabın en azından bazı kısımlarının profesyonel bilim tarihçilerinden ziyade genişçe bir halk kitlesinin ilgisini çekeceği umulmaktadır. Herhangi bir çağdaş kimya öğrencisi, sodium chloride ve diethyl ether gibi bazı sistemli adları kapsayan modern kimya terminolojisinin yapısını benimseme eğiliminde olsa bile ders kitaplarında hâlâ bazı acayip anlatımlarla karşılaşabilmektedir. Bu kitabın kapsamı, konunun her iki görünümünü de uygun şekilde işleyebilecek biçimde tasarlanmıştır. Kitap, her biri az ya da çok kendine özgü bir deneme niteliğinde olan beş kısma ayrılmıştır. Simya ruhu modern kimyadan en geç uzaklaştırılan bir düşünce olduğundan birinci kısım, simya diline ayrılmış ve simyacıların terminoloji karakteristikleri incelenmiştir. Modern kimyanın önemli bir ikinci kaynağı metalürji, cam yapımı, boyama, damıtma ve eczacılıkla bütünleşen kimyasal sanatlar ve hünerler olmuştur. Bu erken kimyasal terminoloji ikinci kısımda betimlenmiştir. Üçüncü kısım, sistemli bir adlandırmanın ortaya konmasını içermektedir. Dördüncü kısımda çeşitli kimyasal simge sistemleri ele alınmıştır. Beşinci kısım, organik kimya alanındaki adlandırma sorununu ele almaktadır. Burada bir bileşiğin hangi elementleri içerdiğinin, dahası elementlerin oranının ne olduğunun bilinmesi yeterli olmamıştır. Organik bileşikler ketonlar, alkoller vb. gibi tepkime verici gruplarına göre sınıflandırılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat