9786052641866
809609
https://www.hesapli24.com/kisilik-hakki-baglaminda-unutulma-hakki
Kişilik Hakkı Bağlamında Unutulma Hakkı
18.56
Çalışmamızın konusu, “Kişilik Hakları Bağlamında Unutulma Hakkı”dır. Kişinin onurlu yaşamının güvence altına alınması, toplum tarafından dışlanmasının önüne geçilmesi ve geçmişten bağımsız olarak yeni bir başlangıç yapabilmesi adına unutulma hakkı gündeme gelmiştir. Teknolojik gelişmelerin getirdiği ilave tehlikelerin yanı sıra unutulma hakkının temelinde yatan problem, insanlık için yeni değildir. Bu hak, kamuya açık kişisel verilerin zamanın geçmesine rağmen erişilebilirliği (mevcudiyeti) ve bunların geri alınabilirliği ile ilgilidir. Dijital silgi, son kullanma tarihi gibi odak noktası önceden bir zaman sınırını koymak olan teknik çözümlerden ziyade bu konunun, “hak” olarak incelenmesi gereklidir. Burada, kişinin unutulma isteminin yeni bir hukuki talep olup olmadığı sorusu karşımıza çıkmaktadır. Türk hukukunda unutulma hakkına dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durum, diğer ülkelerin iç hukukları ve uluslararası hukuk açısından da geçerlidir. Buna karşın unutulma hakkı, doktrin ve içtihat tarafından kabul edilmektedir. Fakat burada; başta hakkın içeriği, tanımı, hukuki niteliği, terminolojisi olmak üzere önemli görüş ayrılıkları mevcuttur. Bütün bu gelişmeler, unutulma hakkının ihlalinde başvurulacak hukuki imkânlara dair farklı yaklaşımları da beraberinde getirmektedir. Özellikle kişisel verilerin korunması ile internet yayınlarının düzenlenmesi amacıyla getirilen kanunlar vasıtasıyla bazı çözümler üretilmeye çalışıldığı görülmektedir. Fakat bu tür çözüm önerileri, unutulma hakkının korunmasında kısmen faydalı olabilmektedir. Unutulma hakkının, Türk Medeni Hukuku çerçevesinde korunması ise kişilik hakkı bağlamında olmuştur. Çünkü kişilik hakkı, bütün kişisel değerleri ihtiva etmektedir. Bu sebeple unutulma hakkının, kişisel değerlerle olan ilişkisinin incelenmesi zarurî hale gelmiştir. Yine kişilik hakkının korunmasına yönelik hükümlerin, unutulma hakkına nasıl uygulanacağı hususu elzemdir. Nihayetinde unutulma hakkı konusunda, kişiliğin korunmasına dair hükümler ile kişisel verilerin korunması ya da internet yayınlarının düzenlenmesi amacıyla getirilen kanunlardaki bazı hükümlerin karşılaştırılması gereklidir. Yukarıda bahsedilen hususlar, kişilik hakları bağlamında unutulma hakkını çalışma konusu olarak tercih etmemize sebep olmuştur. Burada ilk olarak teknik bir kavram olan unutulma hakkının; içeriği, hukuki niteliği, sınırları, terminolojisi ve kişisel verilerle ilişkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca unutulma hakkının ihlalinde başvurulacak hukuki imkânların, karşılaştırmalı olarak incelenmesine gayret gösterilmiştir. Bütün incelemeler yapılırken unutulma hakkının bir kişilik hakkı olduğu dikkate alınmış ve bu doğrultuda açıklamalara yer verilmiştir. Çalışmamızda, mukayeseli hukuk kapsamında Almanya, İsviçre ve özellikle Avrupa Birliği hukuk sitemlerindeki durum da değerlendirilmiştir.
Çalışmamızın konusu, “Kişilik Hakları Bağlamında Unutulma Hakkı”dır. Kişinin onurlu yaşamının güvence altına alınması, toplum tarafından dışlanmasının önüne geçilmesi ve geçmişten bağımsız olarak yeni bir başlangıç yapabilmesi adına unutulma hakkı gündeme gelmiştir. Teknolojik gelişmelerin getirdiği ilave tehlikelerin yanı sıra unutulma hakkının temelinde yatan problem, insanlık için yeni değildir. Bu hak, kamuya açık kişisel verilerin zamanın geçmesine rağmen erişilebilirliği (mevcudiyeti) ve bunların geri alınabilirliği ile ilgilidir. Dijital silgi, son kullanma tarihi gibi odak noktası önceden bir zaman sınırını koymak olan teknik çözümlerden ziyade bu konunun, “hak” olarak incelenmesi gereklidir. Burada, kişinin unutulma isteminin yeni bir hukuki talep olup olmadığı sorusu karşımıza çıkmaktadır. Türk hukukunda unutulma hakkına dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durum, diğer ülkelerin iç hukukları ve uluslararası hukuk açısından da geçerlidir. Buna karşın unutulma hakkı, doktrin ve içtihat tarafından kabul edilmektedir. Fakat burada; başta hakkın içeriği, tanımı, hukuki niteliği, terminolojisi olmak üzere önemli görüş ayrılıkları mevcuttur. Bütün bu gelişmeler, unutulma hakkının ihlalinde başvurulacak hukuki imkânlara dair farklı yaklaşımları da beraberinde getirmektedir. Özellikle kişisel verilerin korunması ile internet yayınlarının düzenlenmesi amacıyla getirilen kanunlar vasıtasıyla bazı çözümler üretilmeye çalışıldığı görülmektedir. Fakat bu tür çözüm önerileri, unutulma hakkının korunmasında kısmen faydalı olabilmektedir. Unutulma hakkının, Türk Medeni Hukuku çerçevesinde korunması ise kişilik hakkı bağlamında olmuştur. Çünkü kişilik hakkı, bütün kişisel değerleri ihtiva etmektedir. Bu sebeple unutulma hakkının, kişisel değerlerle olan ilişkisinin incelenmesi zarurî hale gelmiştir. Yine kişilik hakkının korunmasına yönelik hükümlerin, unutulma hakkına nasıl uygulanacağı hususu elzemdir. Nihayetinde unutulma hakkı konusunda, kişiliğin korunmasına dair hükümler ile kişisel verilerin korunması ya da internet yayınlarının düzenlenmesi amacıyla getirilen kanunlardaki bazı hükümlerin karşılaştırılması gereklidir. Yukarıda bahsedilen hususlar, kişilik hakları bağlamında unutulma hakkını çalışma konusu olarak tercih etmemize sebep olmuştur. Burada ilk olarak teknik bir kavram olan unutulma hakkının; içeriği, hukuki niteliği, sınırları, terminolojisi ve kişisel verilerle ilişkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca unutulma hakkının ihlalinde başvurulacak hukuki imkânların, karşılaştırmalı olarak incelenmesine gayret gösterilmiştir. Bütün incelemeler yapılırken unutulma hakkının bir kişilik hakkı olduğu dikkate alınmış ve bu doğrultuda açıklamalara yer verilmiştir. Çalışmamızda, mukayeseli hukuk kapsamında Almanya, İsviçre ve özellikle Avrupa Birliği hukuk sitemlerindeki durum da değerlendirilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.