Kültürel Bellek; Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik Kimlik Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik Kimlik
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
368
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-02-20
Çeviren:
Ayşe Tekin
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
Kategori:
15,29
9789755392899
417522
https://www.hesapli24.com/kulturel-bellek-eski-yuksek-kulturlerde-yazi-hatirlama-ve-politik-kimlik
Kültürel Bellek; Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik Kimlik Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik Kimlik
15.29
Toplumların belleğini, kendi geçmişlerini hatırlama biçimlerini kimlik sorunuyla ilişkilendiren bu kitap, konuyla ilgilenenlere temel açıklamalar
sunuyor. Uluslararası üne sahip bir Mısırolog olan Jan Assmann, uygarlığın derin geçmişinden getirdiği açıklamalarla insanlığın yarattığı toplum
formasyonlarına ışık tutuyor. Yazar Eski Mısır'ı, Mezopotamya uygarlığını, İsrail'i ve Antik Yunanistan'ı karşılaştırmalı olarak incelediği bu
çalışmasında toplumsal belleğin temel karakterine, farklı biçimlerine ve araçlarına yönelik ayrıntılı çözümlemeler getiriyor. Bir hatırlama ve
geçmişle iletişim aracı olarak tanımlanan yazı, Assmann'a göre toplumun belleğine de yeni olanaklar sunarak toplumsal dönüşümlerde merkezi bir
rol oynuyor. Assmann yazının bu rolünü açıklarken "kanon" ve "klasik" kavramlarıyla birlikte yazı sistemlerini de ayrıntılarıyla ele alıyor.
Assmann uygarlık sorununa kökensel ve yapısal açıklamalar getirirken, Batı merkezci bakıştan uzak duruyor, ama öte yandan Antik Yunanistan'ın
bilimsel düşünce ve Batı uygarlığının kökenini oluşturduğu tezini kendi araştırma alanından açıklamalarla restore ediyor.
Kültürel Bellek, daha önce yayımladığımız Connerton'un Toplumlar Nasıl Anımsar ve Jacoby'nin Belleğini Yitiren Toplum adlı kitaplarıyla birlikte
"toplumsal bellek" başlığı altında toplanabilecek bir bütünlük oluşturuyor. Bu kitaplarla toplumsal bellek sorununu, hem unutturma ve unutma
mekanizmaları hem de "hatırlanan"ın mekanizmaları açısından ele alan çalışmalar sunmuş oluyoruz. Elinizdeki kitap ortaya attığı sorular açısından,
yazı dışı araçları inceleyen Toplumlar Nasıl Anımsar adlı kitapla aynı çizgide. Assmann bu soruları incelerken, yazıya dayalı hatırlama biçimlerini
sergilemekle kalmıyor, bu sorunu beş-altı bin yıl gerilere giderek yazılı kültürlerin başlarındaki temel formasyonların ortaya çıkışına yönelik tezler
geliştiriyor. Konusuna yapısalcı bir gözle yaklaşan Assmann, toplumsal hatırlamanın gerçeği ne kadar yansıttığıyla, geçmişle bağları ne kadar iyi
kurduğuyla ilgilenmiyor. Ama Türkçe baskıya yazdığı önsözde kendisinin de belirttiği gibi, hatırlama mekanizmalarını anlamak toplumsal gerilim
ve çatışmalara neden olan konulara daha serinkanlı bir gözle bakmayı sağlıyor. Bu kitap, Türkiye gibi toplumsal belleğin kendine özgü yanları
bulunan bir ülkenin prototip bir analizini vermese de bugüne kadarki tartışmalarımıza yeni bir boyut sunuyor.
Toplumların belleğini, kendi geçmişlerini hatırlama biçimlerini kimlik sorunuyla ilişkilendiren bu kitap, konuyla ilgilenenlere temel açıklamalar
sunuyor. Uluslararası üne sahip bir Mısırolog olan Jan Assmann, uygarlığın derin geçmişinden getirdiği açıklamalarla insanlığın yarattığı toplum
formasyonlarına ışık tutuyor. Yazar Eski Mısır'ı, Mezopotamya uygarlığını, İsrail'i ve Antik Yunanistan'ı karşılaştırmalı olarak incelediği bu
çalışmasında toplumsal belleğin temel karakterine, farklı biçimlerine ve araçlarına yönelik ayrıntılı çözümlemeler getiriyor. Bir hatırlama ve
geçmişle iletişim aracı olarak tanımlanan yazı, Assmann'a göre toplumun belleğine de yeni olanaklar sunarak toplumsal dönüşümlerde merkezi bir
rol oynuyor. Assmann yazının bu rolünü açıklarken "kanon" ve "klasik" kavramlarıyla birlikte yazı sistemlerini de ayrıntılarıyla ele alıyor.
Assmann uygarlık sorununa kökensel ve yapısal açıklamalar getirirken, Batı merkezci bakıştan uzak duruyor, ama öte yandan Antik Yunanistan'ın
bilimsel düşünce ve Batı uygarlığının kökenini oluşturduğu tezini kendi araştırma alanından açıklamalarla restore ediyor.
Kültürel Bellek, daha önce yayımladığımız Connerton'un Toplumlar Nasıl Anımsar ve Jacoby'nin Belleğini Yitiren Toplum adlı kitaplarıyla birlikte
"toplumsal bellek" başlığı altında toplanabilecek bir bütünlük oluşturuyor. Bu kitaplarla toplumsal bellek sorununu, hem unutturma ve unutma
mekanizmaları hem de "hatırlanan"ın mekanizmaları açısından ele alan çalışmalar sunmuş oluyoruz. Elinizdeki kitap ortaya attığı sorular açısından,
yazı dışı araçları inceleyen Toplumlar Nasıl Anımsar adlı kitapla aynı çizgide. Assmann bu soruları incelerken, yazıya dayalı hatırlama biçimlerini
sergilemekle kalmıyor, bu sorunu beş-altı bin yıl gerilere giderek yazılı kültürlerin başlarındaki temel formasyonların ortaya çıkışına yönelik tezler
geliştiriyor. Konusuna yapısalcı bir gözle yaklaşan Assmann, toplumsal hatırlamanın gerçeği ne kadar yansıttığıyla, geçmişle bağları ne kadar iyi
kurduğuyla ilgilenmiyor. Ama Türkçe baskıya yazdığı önsözde kendisinin de belirttiği gibi, hatırlama mekanizmalarını anlamak toplumsal gerilim
ve çatışmalara neden olan konulara daha serinkanlı bir gözle bakmayı sağlıyor. Bu kitap, Türkiye gibi toplumsal belleğin kendine özgü yanları
bulunan bir ülkenin prototip bir analizini vermese de bugüne kadarki tartışmalarımıza yeni bir boyut sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.