Kur'an-ı Kerim'de Deyimler ve İnsanın Temel Özellikleri

Stok Kodu:
9786059474610
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
403
Basım Yeri:
Erzurum
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-12-20
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
18,62
9786059474610
543262
Kur'an-ı Kerim'de Deyimler ve İnsanın Temel Özellikleri
Kur'an-ı Kerim'de Deyimler ve İnsanın Temel Özellikleri
18.62
Önü ve sonu olmayan, ezeli ve ebedi, sonsuz ilim ve hikmet sahibi, kullarını karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kitap indirmek suretiyle ihsan buyurarak kendilerini muhatap alan Allah'a sonsuz hamd; alemlere rahmet, cevâmi‘u'l-kelim/özlü söz sahibi ve kutlu elçisi Hz. Muhammed'e salat ve selam olsun. Deyim, insanın duygu, düşünce ve eylemlerini veya herhangi bir durumu anlatmada başvurduğu az sözcükle çok anlam ifade etmenin diğer bir adıdır. Deyimler, dildeki en büyük zenginlik ve ifadedeki en etkin yöntemlerdendir. Oluştuğu kültürün özelliklerini taşıyan deyimler, soyut bir duygu, düşünce veya herhangi bir olayı somutlaştırmak suretiyle akla yaklaştırır ve hayal gücünü artırır. Bu nedenle, her deyim, konuşulduğu dilin imkanları ve yaşadığı kültürün özelliklerine göre oluşur. Dahası deyimler, mecaza dayalı söz öbekleri olup lafzi olarak anlaşılmaları çoğu zaman mümkün değildir. Okumalarımız esnasında Türkçe meallerde yer yer deyimlerin sıradan bir sözcük gibi algılanarak tercüme edildiğine, bu şekilde yapılan tercümenin asıl anlamı yansıtmadığına ve okuyucunun bu tercümeden ne kastedildiğini anlamadığına şahit olduk. Lugavi tefsirlere müracaat etmemiz neticesinde, bu soruna kaynaklık eden hususun, deyimlerin normal kelimeler gibi sözlüklerdeki mevcut anlamlarına göre tercüme edilmesinin olduğuna dair kanaatımız hasıl oldu. Buradan hareketle, deyimlerin normal kelimeler gibi sözlükler yardımıyla anlaşılamayacağını; tam aksine deyimi oluşturan kelimelerin mecaz anlamıyla birlikte düşünülmesi gerektiği ve kültürün deyime yüklemiş olduğu anlamların bilinmesiyle ancak doğru bir biçimde anlaşılabileceği hususuna dikkat çekmeye çalıştık. Bu maksatla, Kur'an-ı Kerim'deki bütün deyimler, çalışmamızın kapsamını aşacağından dolayı "İnsanı Ele Alan Deyimler" şeklinde sınırlandırmaya gittik. Çalışmamız bir giriş, üç bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde tezimizin konusu, önemi, amacı, yöntemi, kaynakları, zorlukları ve kavramsal çerçevesi hakkında bir takım bilgilere yer verilmiştir. Birinci bölümde insanla ilgili olumlu deyimler tespit edilerek "İnsanın Allah'a Karşı Görev ve Sorumlulukları" ile "İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Görev ve Sorumlulukları" olarak iki ana başlık hâlinde incelenmiştir. İkinci bölümde, insanla ilgili tespit edilen olumsuz deyimler "İnsanın Allah'a Karşı Olumsuz Tutum ve Davranışları" ile "İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Olumsuz Tutum ve Davranışları" şeklinde iki ana başlık olarak ele alınmıştır. Üçüncü bölümde insanın daha çok bedensel ve biyolojik yönlerini, zaaflarını konu edinen; şeytanın, insanı ayartmada başvurduğu yol ve yöntemleri içeren deyimler çalışılmıştır. Sonuç kısmında ise elde edilen tespitler çerçevesinde genel bir değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca, konu ile alakalı bir takım teklif ve önerilere yer verilmiştir.
Önü ve sonu olmayan, ezeli ve ebedi, sonsuz ilim ve hikmet sahibi, kullarını karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kitap indirmek suretiyle ihsan buyurarak kendilerini muhatap alan Allah'a sonsuz hamd; alemlere rahmet, cevâmi‘u'l-kelim/özlü söz sahibi ve kutlu elçisi Hz. Muhammed'e salat ve selam olsun. Deyim, insanın duygu, düşünce ve eylemlerini veya herhangi bir durumu anlatmada başvurduğu az sözcükle çok anlam ifade etmenin diğer bir adıdır. Deyimler, dildeki en büyük zenginlik ve ifadedeki en etkin yöntemlerdendir. Oluştuğu kültürün özelliklerini taşıyan deyimler, soyut bir duygu, düşünce veya herhangi bir olayı somutlaştırmak suretiyle akla yaklaştırır ve hayal gücünü artırır. Bu nedenle, her deyim, konuşulduğu dilin imkanları ve yaşadığı kültürün özelliklerine göre oluşur. Dahası deyimler, mecaza dayalı söz öbekleri olup lafzi olarak anlaşılmaları çoğu zaman mümkün değildir. Okumalarımız esnasında Türkçe meallerde yer yer deyimlerin sıradan bir sözcük gibi algılanarak tercüme edildiğine, bu şekilde yapılan tercümenin asıl anlamı yansıtmadığına ve okuyucunun bu tercümeden ne kastedildiğini anlamadığına şahit olduk. Lugavi tefsirlere müracaat etmemiz neticesinde, bu soruna kaynaklık eden hususun, deyimlerin normal kelimeler gibi sözlüklerdeki mevcut anlamlarına göre tercüme edilmesinin olduğuna dair kanaatımız hasıl oldu. Buradan hareketle, deyimlerin normal kelimeler gibi sözlükler yardımıyla anlaşılamayacağını; tam aksine deyimi oluşturan kelimelerin mecaz anlamıyla birlikte düşünülmesi gerektiği ve kültürün deyime yüklemiş olduğu anlamların bilinmesiyle ancak doğru bir biçimde anlaşılabileceği hususuna dikkat çekmeye çalıştık. Bu maksatla, Kur'an-ı Kerim'deki bütün deyimler, çalışmamızın kapsamını aşacağından dolayı "İnsanı Ele Alan Deyimler" şeklinde sınırlandırmaya gittik. Çalışmamız bir giriş, üç bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde tezimizin konusu, önemi, amacı, yöntemi, kaynakları, zorlukları ve kavramsal çerçevesi hakkında bir takım bilgilere yer verilmiştir. Birinci bölümde insanla ilgili olumlu deyimler tespit edilerek "İnsanın Allah'a Karşı Görev ve Sorumlulukları" ile "İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Görev ve Sorumlulukları" olarak iki ana başlık hâlinde incelenmiştir. İkinci bölümde, insanla ilgili tespit edilen olumsuz deyimler "İnsanın Allah'a Karşı Olumsuz Tutum ve Davranışları" ile "İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Olumsuz Tutum ve Davranışları" şeklinde iki ana başlık olarak ele alınmıştır. Üçüncü bölümde insanın daha çok bedensel ve biyolojik yönlerini, zaaflarını konu edinen; şeytanın, insanı ayartmada başvurduğu yol ve yöntemleri içeren deyimler çalışılmıştır. Sonuç kısmında ise elde edilen tespitler çerçevesinde genel bir değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca, konu ile alakalı bir takım teklif ve önerilere yer verilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat