Kuruluşunun 725. Yılında Osmanlı Yönetim Sistemi

Stok Kodu:
9786255509284
Boyut:
165-240-
Sayfa Sayısı:
312
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-03-27
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Ivory
Dili:
Türkçe
Kategori:
22,39
9786255509284
851629
Kuruluşunun 725. Yılında Osmanlı Yönetim Sistemi
Kuruluşunun 725. Yılında Osmanlı Yönetim Sistemi
22.39
Şüphesiz, Osmanlı İmparatorluğu büyük bir medeniyetti. Bu konuda, bugün yeni yeni araştırmalarla yeni boyutlar ve özellikler tespit ediliyor, Osmanlı İdari Yapısı ve sisteminin orjinalitesi ve zenginlikleri daha fazla keşfediliyor. Osmanlı İmparatorluğu, İslam ümmetini çok büyük oranda bir arada toplayan, idari sınırları içinde olmasa dahi dünyadaki bütün Müslümanların bağlılık duyduğu cihan şümul bir devletti. Bir anlamda, İslam Medeniyetinin en geniş temsili idi. Medeniyetler ve İmparatorluklar tarihine bir yakın bakış yapıldığında da Osmanlı Sistemi'nin özgünlüğü daha açık görülecektir: 600 Yılı aşan bir ömre sahip ve aynı hanedanın yönettiği büyük bir sistem. Bu iki özelliği sadece Osmanlı Sistemi'ne aittir, tarihte başka bir örneği yoktur. Bugünün dünyasına baktığımızda; heterojen unsurların, büyük farklılıkların, çoğulcu yapıların harmoni içerisinde bir arada yaşatılmasıdır. Günümüz büyük devlet olgusu ve daha önemlisi demokrasi kriterleri içerisinde bu özellik daha çok öne çıkmaktadır. Özellikle, ulusalcı otoriter akımların öne çıktığı, küçük devletlerin sayısının arttığı çağımızda bu çok değerli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Bugün farklılıkları bir arada yaşatmayı başaran devletler daha büyük, daha güçlü ve genelde daha demokratik özellikler taşımaktadır. Çünkü, bunu sağlamanın zor şartları vardır; başta adaletli bir sistem olacak, eşitlik olacak, bütün farklı kültür, din, ırk gibi özelliklere saygı duyulacak, farklılıklardan dolayı ikinci sınıf olmayacak. Özgürlükler ve insan hakları gözetilecek, farklılıklar kendi hayatlarını özgürce yaşayabilecek. Osmanlı İmparatorluğuna bu açılardan baktığımızda, herhalde en fazla din, ırk, dil, kültür farklılıklarını bir arada yaşatan bir büyük sistem olduğunu görürüz. Üç kıta diye andığımız; Avrupa, Asya ve Afrika'da bugün çok sayıda devleti kapsayan, onlarca farklı dilin konuşulduğu, farklı dinlerin yaşandığı, çok sayıda farklı ırkın yaşadığı geniş bir coğrafyada adaletle 600 yıl yönetmeyi başarmış bir imparatorluktan bahsediyoruz.
Şüphesiz, Osmanlı İmparatorluğu büyük bir medeniyetti. Bu konuda, bugün yeni yeni araştırmalarla yeni boyutlar ve özellikler tespit ediliyor, Osmanlı İdari Yapısı ve sisteminin orjinalitesi ve zenginlikleri daha fazla keşfediliyor. Osmanlı İmparatorluğu, İslam ümmetini çok büyük oranda bir arada toplayan, idari sınırları içinde olmasa dahi dünyadaki bütün Müslümanların bağlılık duyduğu cihan şümul bir devletti. Bir anlamda, İslam Medeniyetinin en geniş temsili idi. Medeniyetler ve İmparatorluklar tarihine bir yakın bakış yapıldığında da Osmanlı Sistemi'nin özgünlüğü daha açık görülecektir: 600 Yılı aşan bir ömre sahip ve aynı hanedanın yönettiği büyük bir sistem. Bu iki özelliği sadece Osmanlı Sistemi'ne aittir, tarihte başka bir örneği yoktur. Bugünün dünyasına baktığımızda; heterojen unsurların, büyük farklılıkların, çoğulcu yapıların harmoni içerisinde bir arada yaşatılmasıdır. Günümüz büyük devlet olgusu ve daha önemlisi demokrasi kriterleri içerisinde bu özellik daha çok öne çıkmaktadır. Özellikle, ulusalcı otoriter akımların öne çıktığı, küçük devletlerin sayısının arttığı çağımızda bu çok değerli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Bugün farklılıkları bir arada yaşatmayı başaran devletler daha büyük, daha güçlü ve genelde daha demokratik özellikler taşımaktadır. Çünkü, bunu sağlamanın zor şartları vardır; başta adaletli bir sistem olacak, eşitlik olacak, bütün farklı kültür, din, ırk gibi özelliklere saygı duyulacak, farklılıklardan dolayı ikinci sınıf olmayacak. Özgürlükler ve insan hakları gözetilecek, farklılıklar kendi hayatlarını özgürce yaşayabilecek. Osmanlı İmparatorluğuna bu açılardan baktığımızda, herhalde en fazla din, ırk, dil, kültür farklılıklarını bir arada yaşatan bir büyük sistem olduğunu görürüz. Üç kıta diye andığımız; Avrupa, Asya ve Afrika'da bugün çok sayıda devleti kapsayan, onlarca farklı dilin konuşulduğu, farklı dinlerin yaşandığı, çok sayıda farklı ırkın yaşadığı geniş bir coğrafyada adaletle 600 yıl yönetmeyi başarmış bir imparatorluktan bahsediyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat