9786258309607
756804
https://www.hesapli24.com/levanna-nin-gulleri-1
Levanna’nın Gülleri
13.39
“Hatırlamayacaksınız çünkü size ‘Durun!' diyenleri öldürdünüz. Teker teker, yıl yıl. Hep aynı şeyi yaptınız ve sonra sildiniz camların evlat edindiği buğuyu. Gırtlaklarını kör bıçaklarla kesip, derilerini yüzdünüz. Atların arkasına bağlayıp sürüklediniz onları sokak sokak, şehir şehir, ülke ülke. Size, ‘N'olur durun!' diyen kim varsa ayak bileklerine kalın kitaplar bağlayıp okyanuslara attınız. Önce küçük ve büyük dillerini çeke çeke kopardınız. Sonra dudaklarını birbirine diktiniz. Size ‘Durun!' diyen hiç kimseyi sevmediniz. Siz gerçekten hiç sevmediniz ki...”
Affan Fatih Öztürk'ün edebî üslubu iliklerinize dek işlerken, sürükleyici ve sürprizlerle dolu olay örgüsü içinde Portland'ın bir balıkhanesinden dünyanın en büyük Nazi Kampı olan Auschwitz'e ve ardından Halep'e kadar uzanan kurgusal bir düşün koridorlarında gezineceğiniz bu romanda; köklerini arayan, geçmişini aydınlığa kavuşturmaya uğraşan, gururunu inciten sınıf ayrımlarına rağmen aşkına sahip çıkan Amin'in ve yollarının kesiştiği birçok insanın hayat hikâyesini bulacaksınız.
Bu roman aynı zamanda cevaplanmamış onca soru varken yaşama telaşımıza ara verip içimize dönmemize, sorular sormamıza ve belki cevaplar bulmamıza olanak sağlayacak. Bu yüzden şimdi Deli Yakov'un parşömenlerine kulak verip hep bir ağızdan o soruları sormanın tam zamanı:
“Söylesene Deli Yakov nedir boşluk, peki ölüm, ya beklemek?”
“Hatırlamayacaksınız çünkü size ‘Durun!' diyenleri öldürdünüz. Teker teker, yıl yıl. Hep aynı şeyi yaptınız ve sonra sildiniz camların evlat edindiği buğuyu. Gırtlaklarını kör bıçaklarla kesip, derilerini yüzdünüz. Atların arkasına bağlayıp sürüklediniz onları sokak sokak, şehir şehir, ülke ülke. Size, ‘N'olur durun!' diyen kim varsa ayak bileklerine kalın kitaplar bağlayıp okyanuslara attınız. Önce küçük ve büyük dillerini çeke çeke kopardınız. Sonra dudaklarını birbirine diktiniz. Size ‘Durun!' diyen hiç kimseyi sevmediniz. Siz gerçekten hiç sevmediniz ki...”
Affan Fatih Öztürk'ün edebî üslubu iliklerinize dek işlerken, sürükleyici ve sürprizlerle dolu olay örgüsü içinde Portland'ın bir balıkhanesinden dünyanın en büyük Nazi Kampı olan Auschwitz'e ve ardından Halep'e kadar uzanan kurgusal bir düşün koridorlarında gezineceğiniz bu romanda; köklerini arayan, geçmişini aydınlığa kavuşturmaya uğraşan, gururunu inciten sınıf ayrımlarına rağmen aşkına sahip çıkan Amin'in ve yollarının kesiştiği birçok insanın hayat hikâyesini bulacaksınız.
Bu roman aynı zamanda cevaplanmamış onca soru varken yaşama telaşımıza ara verip içimize dönmemize, sorular sormamıza ve belki cevaplar bulmamıza olanak sağlayacak. Bu yüzden şimdi Deli Yakov'un parşömenlerine kulak verip hep bir ağızdan o soruları sormanın tam zamanı:
“Söylesene Deli Yakov nedir boşluk, peki ölüm, ya beklemek?”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.