Leyl Sûresi; Gece ve Gündüzün Sırrı Gece ve Gündüzün Sırrı

Stok Kodu:
9786059901772
Boyut:
150-240-0
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
14,86
9786059901772
571357
Leyl Sûresi; Gece ve Gündüzün Sırrı
Leyl Sûresi; Gece ve Gündüzün Sırrı Gece ve Gündüzün Sırrı
14.86
Mekke döneminde inen ve 21 âyetten oluşan Leyl Sûresi; hüsnâyı tasdik, takvâ ve Allah rızası için infak etmenin öneminden bahsetmektedir. Hüsnâyı tasdik, "Allah'ın isimlerinin gerektirdiği neticeleri kabul etmektir." Hüsnâyı tasdik'ten gaye; hiç kimseyi kınamamak, hiç kimsede abes görmemek, herkesin kendi vazifesini yaptığını kabul etmektir. Çünkü herkes ezelî ismine göre hareket eder. Bu durumda kınanacak hiçbir şey yoktur. O halde bize düşen, herkesin ezelî ismine göre hareket ettiğini kabul etmek, ancak hareketi yapma şeklinden dolayı cezâ göreceğini bilmektir. Yani zarar verirse karşılığında o da zarar görecektir; iyilik yaparsa karşılığında o da iyilik görecektir. Abdülkādir-i Geylânî, gerçek takvâyı şöyle açıklar: "Kalbindeki bütün düşüncelerini toplayıp bir tabağın içine koysan ve onu üstü açık bir halde çarşıda bütün halka sunsan, eğer onda utanacağın bir şey yoksa, işte bu, takvâdır." Sülemî infak etmeye dair şu hadisi nakleder: "Hz. Aişe'nin (r.a) şöyle dediği rivâyet edildi: Allah'ın Resûlü'ne (s.a.s) bir koyun hediye edildi. Koyunu taksim etti. Dedim ki: ‘Bize sadece boynu kaldı.' Allah'ın Resûlü (s.a.s) buyurdu ki: ‘Bize boynu hariç tamamı kaldı.'"
Mekke döneminde inen ve 21 âyetten oluşan Leyl Sûresi; hüsnâyı tasdik, takvâ ve Allah rızası için infak etmenin öneminden bahsetmektedir. Hüsnâyı tasdik, "Allah'ın isimlerinin gerektirdiği neticeleri kabul etmektir." Hüsnâyı tasdik'ten gaye; hiç kimseyi kınamamak, hiç kimsede abes görmemek, herkesin kendi vazifesini yaptığını kabul etmektir. Çünkü herkes ezelî ismine göre hareket eder. Bu durumda kınanacak hiçbir şey yoktur. O halde bize düşen, herkesin ezelî ismine göre hareket ettiğini kabul etmek, ancak hareketi yapma şeklinden dolayı cezâ göreceğini bilmektir. Yani zarar verirse karşılığında o da zarar görecektir; iyilik yaparsa karşılığında o da iyilik görecektir. Abdülkādir-i Geylânî, gerçek takvâyı şöyle açıklar: "Kalbindeki bütün düşüncelerini toplayıp bir tabağın içine koysan ve onu üstü açık bir halde çarşıda bütün halka sunsan, eğer onda utanacağın bir şey yoksa, işte bu, takvâdır." Sülemî infak etmeye dair şu hadisi nakleder: "Hz. Aişe'nin (r.a) şöyle dediği rivâyet edildi: Allah'ın Resûlü'ne (s.a.s) bir koyun hediye edildi. Koyunu taksim etti. Dedim ki: ‘Bize sadece boynu kaldı.' Allah'ın Resûlü (s.a.s) buyurdu ki: ‘Bize boynu hariç tamamı kaldı.'"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat