Max Von Oppenheim'in Tell Halaf Tutkusu; Osmanlı Arkeolojisi ve Alman Weltpolitik'i Osmanlı Arkeolojisi ve Alman Weltpolitik'i

Stok Kodu:
9786257858366
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
139
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-06-30
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
9,00
9786257858366
556342
Max Von Oppenheim'in Tell Halaf Tutkusu; Osmanlı Arkeolojisi ve Alman Weltpolitik'i
Max Von Oppenheim'in Tell Halaf Tutkusu; Osmanlı Arkeolojisi ve Alman Weltpolitik'i Osmanlı Arkeolojisi ve Alman Weltpolitik'i
9.00
Osmanlı Devleti, tarihi boyunca üç kıtaya yayılmış, birçok önemli ticaret yolu ve geçidi elinde bulundurmuş bir devletti. Onun sahip olduğu konum birçok devlet tarafından bu toprakların ele geçirilmesi arzusunu doğurdu. Fakat onu sadece coğrafi konumu nedeniyle stratejik noktaları elinde bulundurması kıymetli yapyordu. Topraklarının altı da üstü kadar değerliydi. Pek çok maden ve arkeolojik eser açısından zengindi. Osmanlı Devleti 18 yy sonlarında birçok tüccar, hacı, kolleksiyoner, elçi, misyoner ve çeşitli nedenlerle kazı yapmak isteyen pek çok kişinin uğrak noktası haline geldi. Birçok tarihi eser yurt dışına bazen kaçırıldı bazen de resmi izin dâhilinde çıkarıldı. Devletin gittikçe zayıflayan durumu ve geç gelişen tarihi eser bilinci nedeni ile arkeoloji politikasında belirlediği prensiplerini pek de yerine getiremedi. Özellikle kendilerine tanınan ayrıcalıktan yararlanan çok sayıda yabancı temsilci Osmanlı topraklarında bulduğu tarihi eserleri kendi ülkesine götürerek burada sergiledi.
Osmanlı Devleti, tarihi boyunca üç kıtaya yayılmış, birçok önemli ticaret yolu ve geçidi elinde bulundurmuş bir devletti. Onun sahip olduğu konum birçok devlet tarafından bu toprakların ele geçirilmesi arzusunu doğurdu. Fakat onu sadece coğrafi konumu nedeniyle stratejik noktaları elinde bulundurması kıymetli yapyordu. Topraklarının altı da üstü kadar değerliydi. Pek çok maden ve arkeolojik eser açısından zengindi. Osmanlı Devleti 18 yy sonlarında birçok tüccar, hacı, kolleksiyoner, elçi, misyoner ve çeşitli nedenlerle kazı yapmak isteyen pek çok kişinin uğrak noktası haline geldi. Birçok tarihi eser yurt dışına bazen kaçırıldı bazen de resmi izin dâhilinde çıkarıldı. Devletin gittikçe zayıflayan durumu ve geç gelişen tarihi eser bilinci nedeni ile arkeoloji politikasında belirlediği prensiplerini pek de yerine getiremedi. Özellikle kendilerine tanınan ayrıcalıktan yararlanan çok sayıda yabancı temsilci Osmanlı topraklarında bulduğu tarihi eserleri kendi ülkesine götürerek burada sergiledi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat