Memo Zin Efsanesi; Mezopotamyada Aşk Mezopotamyada Aşk

Stok Kodu:
9786058535367
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-04-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
9,34
9786058535367
433226
Memo Zin Efsanesi; Mezopotamyada Aşk
Memo Zin Efsanesi; Mezopotamyada Aşk Mezopotamyada Aşk
9.34
Sermiyan Dede konuşmasını bitirdiğinde, Mir Abdal Camisinin müezzini saba makamındaki sabah ezanına oku-maya başlamıştı. Sabahın seher vakti sonrası sabah olmuş, gün ağarmıştı. Yerdeki karıncalar yeni buğday taneleri ve yaprakları yuvalarına yığmak için deliklerinde dışarı çıkmaya, ağaç dal¬larındaki yuvalarında yatan kuşlar yeni böcekleri avlamak için uçmaya ve Dicle kıyısındaki balıklar artık rızıklarını aramak için Diclenin daha da derinliklerine kaçmaya başlamıştılar. Yeni bir gün yeryüzünde ve gökyüzünde başlamasına başla¬mıştı; amma Memdin Sermiyan Dedenin konuşmasından sonra birçok bilinmeyenleri öğrenince âdeta dili tutulmuş deli diva¬ne gibi olmuştu. ..Sermiyan Dede son bir hamlede altın vuruşlu cümlelerini avazı çıktığı kadar Dicleye doğru harman gibi savurdu: Mir Memdin! Mezopotamya, sevip de sevdiklerine ka¬vuşamayan, aşkı için bu uğurda canlarını kahramanca veren âşıkların adasıdır. Mezopotamyayı iki kız kardeş gibi kucakla¬yan Fırat ve Dicledir. Bu iki ab-ı hayat kaynağı, Botan halkının da yaşamını aşklarına adamışların da kaynağıdır. Fırat Sitti ise Dicle Zindir. Tacdin ve Memo Cizre ve Alandır. Bu iki deli di¬vane âşıklar, bu iki dünyalar güzeli kardeşin baldan tatlı sözleri, aydan parlak yüzleri ile hayat bulmuşlardır. Ama gelin görün ki; Fırat coşkusu ile dolu olan Sitti, Tacdini boğmadan aşk ge¬misine alıp yüzdürmesini bilmiştir. Oysa Dicle taşkınlığındaki Zinin aşkı Memoyu aşk gemisine almak istemişse de, Beko fit¬nesinin sinsi çabaları ile Beyin zalimliği tarafından gemilerinin tabanları delinerek, Memonun aşk suyu ile boğulmasına sebep olmuştur. İşte bu nedenledir ki; aşk adasının en büyük aşk kah¬ramanı ise sırf aynı soydan değil diye sevdiğine kavuşamayan ama halkının başına taç ettiği, Memodur. Bu gerçek böyle biline ve bu destan binlerce yıl nesilden nesile, dilden dile böyle anlatıla...
Sermiyan Dede konuşmasını bitirdiğinde, Mir Abdal Camisinin müezzini saba makamındaki sabah ezanına oku-maya başlamıştı. Sabahın seher vakti sonrası sabah olmuş, gün ağarmıştı. Yerdeki karıncalar yeni buğday taneleri ve yaprakları yuvalarına yığmak için deliklerinde dışarı çıkmaya, ağaç dal¬larındaki yuvalarında yatan kuşlar yeni böcekleri avlamak için uçmaya ve Dicle kıyısındaki balıklar artık rızıklarını aramak için Diclenin daha da derinliklerine kaçmaya başlamıştılar. Yeni bir gün yeryüzünde ve gökyüzünde başlamasına başla¬mıştı; amma Memdin Sermiyan Dedenin konuşmasından sonra birçok bilinmeyenleri öğrenince âdeta dili tutulmuş deli diva¬ne gibi olmuştu. ..Sermiyan Dede son bir hamlede altın vuruşlu cümlelerini avazı çıktığı kadar Dicleye doğru harman gibi savurdu: Mir Memdin! Mezopotamya, sevip de sevdiklerine ka¬vuşamayan, aşkı için bu uğurda canlarını kahramanca veren âşıkların adasıdır. Mezopotamyayı iki kız kardeş gibi kucakla¬yan Fırat ve Dicledir. Bu iki ab-ı hayat kaynağı, Botan halkının da yaşamını aşklarına adamışların da kaynağıdır. Fırat Sitti ise Dicle Zindir. Tacdin ve Memo Cizre ve Alandır. Bu iki deli di¬vane âşıklar, bu iki dünyalar güzeli kardeşin baldan tatlı sözleri, aydan parlak yüzleri ile hayat bulmuşlardır. Ama gelin görün ki; Fırat coşkusu ile dolu olan Sitti, Tacdini boğmadan aşk ge¬misine alıp yüzdürmesini bilmiştir. Oysa Dicle taşkınlığındaki Zinin aşkı Memoyu aşk gemisine almak istemişse de, Beko fit¬nesinin sinsi çabaları ile Beyin zalimliği tarafından gemilerinin tabanları delinerek, Memonun aşk suyu ile boğulmasına sebep olmuştur. İşte bu nedenledir ki; aşk adasının en büyük aşk kah¬ramanı ise sırf aynı soydan değil diye sevdiğine kavuşamayan ama halkının başına taç ettiği, Memodur. Bu gerçek böyle biline ve bu destan binlerce yıl nesilden nesile, dilden dile böyle anlatıla...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat