9786259400600
818540
https://www.hesapli24.com/mesrutiyet-donemi-tartismalari-osmanli-da-islami-basinin-gundemi
Meşrutiyet Dönemi Tartışmaları Osmanlı’da İslami Basının Gündemi
15.10
“Müslümanların Tanzimat ile cumhuriyet arası yaşanan modernleşme dönemini büyük sancılarla geçirdiği,
ümmetin en acı, en uzun ve bir o kadar da fikri bunalıma maruz kaldığı, tartışmadan uzaktır. 19 yüzyılın
ortalarından itibaren başlayan ve 21 yüzyılda da devam etmekte olan bu buhran dönemi, hakiki anlamda
üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir dönemdir.
21 yüzyılda konuşulan, tartışılan, üzerinde uzun soluklu çatışmaların yaşandığı fakat bir türlü bir çözüme de
kavuşmayan her ne varsa, geçmiş yüz elli yılın devamı olarak kendisini göstermektedir. Bizler, günümüzde
konuştuğumuz, yazıp çizdiğimiz, birbirimizle yer yer düşman olduğumuz yüz elli yıllık buhran ikliminin
mirasını paylaşamayan varisleriyiz. Ve seleflerimizin yaptığı ne hata varsa, yapmaya devam etmekteyiz.”
Bir dönem Müslümanların Meşrutiyet temelli talepler barındıran beklentilerinin yol açtığı sonuçlar, günümüzde
demokratik temelli taleplerde bulunarak felâha ereceğini düşünen İslamcılar tarafından hakkıyla
değerlendirilebiliyor mu? Bir dönem Müslüman cenahın İttihat Terakki'ye teveccühüyle yaşanan siyasi kırılma,
onların halefleri tarafından bugün nasıl yorumlanıyor?
Bugün bir daha düşünelim! Yaklaşık yüz elli yıldan bu yana Müslümanların, “Vâ esefâ, vâ hasretâ, vâ hayfâ”
diyebilecekleri, ellerinden alınırsa sızlanıp dövünecekleri, çırpınıp ağlayacakları daha neyi kaldı?
***
Çalışmaların yaşanan bunalımları doğru anlamaya ve çözüme yönelik sahih bir yola çıkışa vesile olmasını
dileriz.
“Müslümanların Tanzimat ile cumhuriyet arası yaşanan modernleşme dönemini büyük sancılarla geçirdiği,
ümmetin en acı, en uzun ve bir o kadar da fikri bunalıma maruz kaldığı, tartışmadan uzaktır. 19 yüzyılın
ortalarından itibaren başlayan ve 21 yüzyılda da devam etmekte olan bu buhran dönemi, hakiki anlamda
üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir dönemdir.
21 yüzyılda konuşulan, tartışılan, üzerinde uzun soluklu çatışmaların yaşandığı fakat bir türlü bir çözüme de
kavuşmayan her ne varsa, geçmiş yüz elli yılın devamı olarak kendisini göstermektedir. Bizler, günümüzde
konuştuğumuz, yazıp çizdiğimiz, birbirimizle yer yer düşman olduğumuz yüz elli yıllık buhran ikliminin
mirasını paylaşamayan varisleriyiz. Ve seleflerimizin yaptığı ne hata varsa, yapmaya devam etmekteyiz.”
Bir dönem Müslümanların Meşrutiyet temelli talepler barındıran beklentilerinin yol açtığı sonuçlar, günümüzde
demokratik temelli taleplerde bulunarak felâha ereceğini düşünen İslamcılar tarafından hakkıyla
değerlendirilebiliyor mu? Bir dönem Müslüman cenahın İttihat Terakki'ye teveccühüyle yaşanan siyasi kırılma,
onların halefleri tarafından bugün nasıl yorumlanıyor?
Bugün bir daha düşünelim! Yaklaşık yüz elli yıldan bu yana Müslümanların, “Vâ esefâ, vâ hasretâ, vâ hayfâ”
diyebilecekleri, ellerinden alınırsa sızlanıp dövünecekleri, çırpınıp ağlayacakları daha neyi kaldı?
***
Çalışmaların yaşanan bunalımları doğru anlamaya ve çözüme yönelik sahih bir yola çıkışa vesile olmasını
dileriz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.