9786059515634
545136
https://www.hesapli24.com/metin-cozumlemelerle-filozof-ataturk
Metin Çözümlemelerle Filozof Atatürk
9.58
İnsana verilmiş en önemli ve özellikli olan beyindir. Bu cihazı nasıl ve ne amaçla kullanacağımız
kararı tamamen bize ait. Beynimiz, elimizde olan bir araç ve biz de bu aracın sürücüsüyüz. Direksiyon
koltuğunda yer alıyoruz ve atın dizginleri bizim elimizde.
2004 yılında piyasaya çıkardığım "Öğrenciler ve Öğretmenler için NLP"adlı kitabımda "mo-
delleme" yoluyla elde edebileceğimiz sonuçların aslında ne kadar tamamen beynimizle alakalı olduğunu
bahsetmiştim. Bir yol var ve bu yolda hareket eden olarak her şey bizim elimizde. Beyne ne verirsek
onu elde edeceğimizden kuşku yok. Modellemede "zihin(Nöro)" ile dil(Linguistik)" "Program"lanır ve
istediğimiz sonuca ulaşılır. Tabi işin başı "inanmak". "Hedefi olanın önünden dağlar bir yana çekilir".
Kitabımızın asıl konusu metin çözümleme işine gelince. Metin okuma, yazının oluşturulmasıyla
birlikte insanın daima baş başa kaldığı bir olgu olmuştur. Bu olgunun "anlama" ve "anlamlandırma"
çerçevesine göre oluşum gösteren bir süreç olduğu-na kuşku yok. Son dönemlerde çok fazla filozof
tarafından da konu haline getirilen "yorumbilim", yani "hermeneutik" biliminin gelişim göstermesini de
buna göre değerlendirebiliriz. Anlatan ve anlamak için metinle iç içe olan bir okurun ilişkisi gerçekten
takdiri hak eder bir durum. "Neyi, ne kadar anlayabiliriz?" sorusu bu konunun bir felsefe dalı haline
gelmesine ön ayak olmuştur. "Dil felsefesi" dediğimiz felsefe alanı, anlama ve anlamlandırma
çabalarının ciddi bir boyutta ele alınmasını sağlamıştır.
Tabi biz olayın derin felsefi yanını incelemekten ziyade, okuduğumuz metin üzerinde
odaklanarak, en kısa sürede en yalın ve net bir şekilde metin anlamlandırma işine yöneleceğiz. Metnin
ana hatlarına dayalı olarak, edebi yanını "kesinlikle" saf dışı etmeden "metinde anlatılan
nedir?","Yazarın bize vermek istediği temel sav ne olabilir?" Soruları bizim temel çerçevemizi
oluşturacaktır. Genelde hepimiz tarafından söylenegelen "ana fikir" konusu gündemimizde ola-cak.
Yazarın amacını anlamak, derdinin ne olduğunu kavramak.. Bütün istediğimiz de zaten bunlar değil mi?
Metin çözümlemede ele aldığımız ana metinler,alanım da olması sebebiyle "felsefi" metin-ler
olacaktır. Felsefi metinler, "deneme" kurgusu çerçevesinde yazılmış metinlerdir. Romanda veya
hikâyede çokça gördüğümüz "sanatsal" kaygıdan ziyade, "argümanlar" ve bu argümanlardan çıkarılan
"sonuçlar"ın yer aldığı yazı biçimidir. Filozof bize derdini anlatmak istemektedir. Biricik arzusu da
"düşüncelerini bize inandırmak." Bunun için tabi ki argümanlarının sağlam olmasına dikkat etmesi
gerekmektedir. İnşaatın kalitesi sağlamlığında yatar!
Diğer yandan "neden felsefi metinler?" sorusuna bir yanıt da, zoru başarmanın kolayın
başa-rılmasına öncülük edeceğine olan inancım. Zor diye tarif edebileceğimiz felsefi metinlerin
an-lamlandırılması için girişilen metin çözümleme çabası, bize diğer metinlerin çözümünde
kılavuzluk edecektir. "Zor"un geliştirdiği yöntem, "kolay"da çok fazla işimize yarayacaktır.
Bunun için bir yerden başlanılması gereği su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmakta!
Zihin jimnastiğinin faydaları saymakla bitmez. Beyin denen "kas"ın gelişimi için bir şeyler
yapılmalı. Bunun için de ilk başlangıç o kasın "yanması" değil midir?
İnsana verilmiş en önemli ve özellikli olan beyindir. Bu cihazı nasıl ve ne amaçla kullanacağımız
kararı tamamen bize ait. Beynimiz, elimizde olan bir araç ve biz de bu aracın sürücüsüyüz. Direksiyon
koltuğunda yer alıyoruz ve atın dizginleri bizim elimizde.
2004 yılında piyasaya çıkardığım "Öğrenciler ve Öğretmenler için NLP"adlı kitabımda "mo-
delleme" yoluyla elde edebileceğimiz sonuçların aslında ne kadar tamamen beynimizle alakalı olduğunu
bahsetmiştim. Bir yol var ve bu yolda hareket eden olarak her şey bizim elimizde. Beyne ne verirsek
onu elde edeceğimizden kuşku yok. Modellemede "zihin(Nöro)" ile dil(Linguistik)" "Program"lanır ve
istediğimiz sonuca ulaşılır. Tabi işin başı "inanmak". "Hedefi olanın önünden dağlar bir yana çekilir".
Kitabımızın asıl konusu metin çözümleme işine gelince. Metin okuma, yazının oluşturulmasıyla
birlikte insanın daima baş başa kaldığı bir olgu olmuştur. Bu olgunun "anlama" ve "anlamlandırma"
çerçevesine göre oluşum gösteren bir süreç olduğu-na kuşku yok. Son dönemlerde çok fazla filozof
tarafından da konu haline getirilen "yorumbilim", yani "hermeneutik" biliminin gelişim göstermesini de
buna göre değerlendirebiliriz. Anlatan ve anlamak için metinle iç içe olan bir okurun ilişkisi gerçekten
takdiri hak eder bir durum. "Neyi, ne kadar anlayabiliriz?" sorusu bu konunun bir felsefe dalı haline
gelmesine ön ayak olmuştur. "Dil felsefesi" dediğimiz felsefe alanı, anlama ve anlamlandırma
çabalarının ciddi bir boyutta ele alınmasını sağlamıştır.
Tabi biz olayın derin felsefi yanını incelemekten ziyade, okuduğumuz metin üzerinde
odaklanarak, en kısa sürede en yalın ve net bir şekilde metin anlamlandırma işine yöneleceğiz. Metnin
ana hatlarına dayalı olarak, edebi yanını "kesinlikle" saf dışı etmeden "metinde anlatılan
nedir?","Yazarın bize vermek istediği temel sav ne olabilir?" Soruları bizim temel çerçevemizi
oluşturacaktır. Genelde hepimiz tarafından söylenegelen "ana fikir" konusu gündemimizde ola-cak.
Yazarın amacını anlamak, derdinin ne olduğunu kavramak.. Bütün istediğimiz de zaten bunlar değil mi?
Metin çözümlemede ele aldığımız ana metinler,alanım da olması sebebiyle "felsefi" metin-ler
olacaktır. Felsefi metinler, "deneme" kurgusu çerçevesinde yazılmış metinlerdir. Romanda veya
hikâyede çokça gördüğümüz "sanatsal" kaygıdan ziyade, "argümanlar" ve bu argümanlardan çıkarılan
"sonuçlar"ın yer aldığı yazı biçimidir. Filozof bize derdini anlatmak istemektedir. Biricik arzusu da
"düşüncelerini bize inandırmak." Bunun için tabi ki argümanlarının sağlam olmasına dikkat etmesi
gerekmektedir. İnşaatın kalitesi sağlamlığında yatar!
Diğer yandan "neden felsefi metinler?" sorusuna bir yanıt da, zoru başarmanın kolayın
başa-rılmasına öncülük edeceğine olan inancım. Zor diye tarif edebileceğimiz felsefi metinlerin
an-lamlandırılması için girişilen metin çözümleme çabası, bize diğer metinlerin çözümünde
kılavuzluk edecektir. "Zor"un geliştirdiği yöntem, "kolay"da çok fazla işimize yarayacaktır.
Bunun için bir yerden başlanılması gereği su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmakta!
Zihin jimnastiğinin faydaları saymakla bitmez. Beyin denen "kas"ın gelişimi için bir şeyler
yapılmalı. Bunun için de ilk başlangıç o kasın "yanması" değil midir?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.