Devinen, akan bir tarih gibi önümüze uzanıyor Miskin Peri. Güneşin soyundan gelen tanrılardan dünyanın yıkım, savaş ve kalıntılarına uzanan bir dil örülüyor. Zamanın kalburundan kan dökerek geçen Aztek halkı da burada Nazi Almanyasının barut kokuları da. Arkadlı kiliselerin gölgeleri de yükseliyor şiirden “gökyaran”ların karanlığı da. Uzayan bir tarihi, sonlu olanı sonsuza iliklemek için gelen bir Miskin Peri, “uykularına el sürülenlerin” gözkapaklarındaki ağırlığı tartıyor sözcüklerinde. Ritmine kolay eşlik edilebilir şiirler değil, aksine, kesintiye uğrayan, tüyleri tersine taranan geçmişten arta kalan sesleri taşıyor Can Hakman'ın şiiri. Bir peri, zamanın kendisi nasıl şiir olur sorusunun yanıtını aralıyor belki de. Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri'ne 2021 yılında layık görülen Miskin Peri, cinsiyetsiz bir şiirin olanaklarının genişlediği sözcüklerle okuyucuyu karşılıyor.
Devinen, akan bir tarih gibi önümüze uzanıyor Miskin Peri. Güneşin soyundan gelen tanrılardan dünyanın yıkım, savaş ve kalıntılarına uzanan bir dil örülüyor. Zamanın kalburundan kan dökerek geçen Aztek halkı da burada Nazi Almanyasının barut kokuları da. Arkadlı kiliselerin gölgeleri de yükseliyor şiirden “gökyaran”ların karanlığı da. Uzayan bir tarihi, sonlu olanı sonsuza iliklemek için gelen bir Miskin Peri, “uykularına el sürülenlerin” gözkapaklarındaki ağırlığı tartıyor sözcüklerinde. Ritmine kolay eşlik edilebilir şiirler değil, aksine, kesintiye uğrayan, tüyleri tersine taranan geçmişten arta kalan sesleri taşıyor Can Hakman'ın şiiri. Bir peri, zamanın kendisi nasıl şiir olur sorusunun yanıtını aralıyor belki de. Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri'ne 2021 yılında layık görülen Miskin Peri, cinsiyetsiz bir şiirin olanaklarının genişlediği sözcüklerle okuyucuyu karşılıyor.