9786057213211
803692
https://www.hesapli24.com/modernligin-kurucu-dusunuru-ibn-haldun
Modernliğin Kurucu Düşünürü İbn Haldun
19.56
Modernliğin Kurucu Düşünürü İbn Haldun kitabı, İbn Haldunizm adıyla kategorize edilebilecek düşünce
ekolünün açmazlarını aşmayı amaçlayarak Mukaddime eleştirisi yapmaktadır.
Kitapta tartışılan konuların bazıları aşağıdaki gibi tasnif edilebilecektir: 1) İbn Haldun “yedi iklim” teorisinden
hareket ederek, peygamberlerin ılıman iklimlere gönderildiğini ifade eden nübüvvet teorisi geliştirmiştir. Bu teori
“Biz her kavme bir peygamber gönderdik.” (16 Nahl, 36) ayeti ile çelişmektedir; 2) İbn Haldun, toplumların
kuruluşunu güçlü asabiyetlerin zayıf asabiyetleri boyun eğdirmesine dayanan bir teoriyle açıklamaktadır. Bu fikir,
Hz. Peygamber'in Medine şehrini inşa eden sünnetini izah edememektedir; 3) İbn Haldun'un “mülkü elde etmek
için güçlü asabiyetlerin zayıfları kendilerine tâbî kılmasının toplumsal yasa olduğu” fikri, “Avrupamerkezci”
düşüncenin geliştirdiği “kültürel ayrımcılık” ve “sömürgeci şiddetçilik” paradigmalarına eleştiri imkânını
elimizden almaktadır; 4) İbn Haldun, Tanrı'nın topluma ve tabiata müdahil olmadığını ifade eder. Ona göre Tanrı
“Sosyal Yasa” ve “Tabiat Yasası” gibi yasalar koyarak “kenara çekilmiş”tir. İbn Haldun'un bu teorisi deizme,
sekülerizme kapı açmaktadır; 5) İbn Haldun'a göre göçebe kavimler madencilik/zanaatkârlık ile
uğraşmamaktadır. Bu teori TÜRKLERİ izah etmemektedir. Türkler askerî çoban, göçer-evli, atlı ve demirci bir
toplumdur; 6) İbn Haldun tarihte bireylerin rolünü (Ashab-ı Kehf) ve toplumların maddi koşulları dönüştüren
kollektif bilincini (Zülkarneyn kıssası) açıklayamamaktadır; 7) İbn Haldun'un teorisi, Hz. Yusuf'un Mısır'da
“erdemli siyaset” ile yönetici olma sürecini anlamlandıramamaktadır; 8) Mukaddime, devletlerin oluş-bozuluş
dinamiklerine odaklanmaktadır. Milletlerin oluş ve yok oluşu İbn Haldun'un “umran ilmi” ile izah
edilememektedir.
Bu bağlamda kitap, Türkiye'de sistematik anlamda İbn Haldun eleştirilerinin ilkidir.
Modernliğin Kurucu Düşünürü İbn Haldun kitabı, İbn Haldunizm adıyla kategorize edilebilecek düşünce
ekolünün açmazlarını aşmayı amaçlayarak Mukaddime eleştirisi yapmaktadır.
Kitapta tartışılan konuların bazıları aşağıdaki gibi tasnif edilebilecektir: 1) İbn Haldun “yedi iklim” teorisinden
hareket ederek, peygamberlerin ılıman iklimlere gönderildiğini ifade eden nübüvvet teorisi geliştirmiştir. Bu teori
“Biz her kavme bir peygamber gönderdik.” (16 Nahl, 36) ayeti ile çelişmektedir; 2) İbn Haldun, toplumların
kuruluşunu güçlü asabiyetlerin zayıf asabiyetleri boyun eğdirmesine dayanan bir teoriyle açıklamaktadır. Bu fikir,
Hz. Peygamber'in Medine şehrini inşa eden sünnetini izah edememektedir; 3) İbn Haldun'un “mülkü elde etmek
için güçlü asabiyetlerin zayıfları kendilerine tâbî kılmasının toplumsal yasa olduğu” fikri, “Avrupamerkezci”
düşüncenin geliştirdiği “kültürel ayrımcılık” ve “sömürgeci şiddetçilik” paradigmalarına eleştiri imkânını
elimizden almaktadır; 4) İbn Haldun, Tanrı'nın topluma ve tabiata müdahil olmadığını ifade eder. Ona göre Tanrı
“Sosyal Yasa” ve “Tabiat Yasası” gibi yasalar koyarak “kenara çekilmiş”tir. İbn Haldun'un bu teorisi deizme,
sekülerizme kapı açmaktadır; 5) İbn Haldun'a göre göçebe kavimler madencilik/zanaatkârlık ile
uğraşmamaktadır. Bu teori TÜRKLERİ izah etmemektedir. Türkler askerî çoban, göçer-evli, atlı ve demirci bir
toplumdur; 6) İbn Haldun tarihte bireylerin rolünü (Ashab-ı Kehf) ve toplumların maddi koşulları dönüştüren
kollektif bilincini (Zülkarneyn kıssası) açıklayamamaktadır; 7) İbn Haldun'un teorisi, Hz. Yusuf'un Mısır'da
“erdemli siyaset” ile yönetici olma sürecini anlamlandıramamaktadır; 8) Mukaddime, devletlerin oluş-bozuluş
dinamiklerine odaklanmaktadır. Milletlerin oluş ve yok oluşu İbn Haldun'un “umran ilmi” ile izah
edilememektedir.
Bu bağlamda kitap, Türkiye'de sistematik anlamda İbn Haldun eleştirilerinin ilkidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.