9789750535390
813529
https://www.hesapli24.com/mukaddesatci-anti-kemalizm-islamcilarin-ataturk-ve-cumhuriyet-algilarinin-sosyolojisi
Mukaddesatçı Anti-Kemalizm;İslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet Algılarının Sosyolojisi
14.77
“Mukaddesatçı, toplumsal dünyada yaşanan bütün sorunların
müsebbibinin Batı ve onun değerler dünyasını uygulayanlar
olduğu biçiminde bir akıl yürütür. Bu akıl yürütmenin doğal sonucu,
toplumun bütün dertlerini yaratanın Kemalizm ve Tek Parti dönemi
olduğu biçiminde kolayca günah keçisi bulmanın reaksiyonerliğinin
içselleştirilmesidir. (…) Yapılan şey, daha çok kendilerine yaşatıldığı
düşünülen mağduriyetlerin oluşturduğu hıncın, kederin ve kendi
mevcut tahayyülünden memnuniyetin konforunu yaşamaktır.”
Ertuğrul Meşe, kutsal saydıkları etrafında bir dogma oluşturan
mukaddesatçı ideolojinin oluşumunda Kemalizmin negatif bir
kurucu rol oynadığını gösteriyor. Bütün kayıpların, mağduriyetlerin,
mahrumiyetlerin, kötülüklerin kaynağı olarak kurgulanan
Kemalizme karşıtlık, yakıtını nefret ve hınçtan alan bir tahkir ve
tezyif söylemi olarak tezahür ediyor.
İslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet algılarının sosyolojik bir analizini
yapmayı amaçlayan Mukaddesatçı Anti-Kemalizm, tarikatlarda ve
mukaddesatçı aydınlar (son Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Eşref Edip,
Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti) arasında anti-Kemalist
söylemin temalarını, motiflerini, üslubunu ayrıntısıyla inceliyor.
“Mukaddesatçı, toplumsal dünyada yaşanan bütün sorunların
müsebbibinin Batı ve onun değerler dünyasını uygulayanlar
olduğu biçiminde bir akıl yürütür. Bu akıl yürütmenin doğal sonucu,
toplumun bütün dertlerini yaratanın Kemalizm ve Tek Parti dönemi
olduğu biçiminde kolayca günah keçisi bulmanın reaksiyonerliğinin
içselleştirilmesidir. (…) Yapılan şey, daha çok kendilerine yaşatıldığı
düşünülen mağduriyetlerin oluşturduğu hıncın, kederin ve kendi
mevcut tahayyülünden memnuniyetin konforunu yaşamaktır.”
Ertuğrul Meşe, kutsal saydıkları etrafında bir dogma oluşturan
mukaddesatçı ideolojinin oluşumunda Kemalizmin negatif bir
kurucu rol oynadığını gösteriyor. Bütün kayıpların, mağduriyetlerin,
mahrumiyetlerin, kötülüklerin kaynağı olarak kurgulanan
Kemalizme karşıtlık, yakıtını nefret ve hınçtan alan bir tahkir ve
tezyif söylemi olarak tezahür ediyor.
İslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet algılarının sosyolojik bir analizini
yapmayı amaçlayan Mukaddesatçı Anti-Kemalizm, tarikatlarda ve
mukaddesatçı aydınlar (son Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Eşref Edip,
Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti) arasında anti-Kemalist
söylemin temalarını, motiflerini, üslubunu ayrıntısıyla inceliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.