9786257884129
555862
https://www.hesapli24.com/musluman-girit-emirligi
Müslüman Girit Emirliği
12.16
İlk İslâm devletinin kuruluşundan itibaren Müslümanlar, Ortaçağ dünyasının bahrî güç odağı olan
Akdeniz üzerindeki egemenlik yarışına dahil olmuşlardır. H. III./M. IX. yüzyılın ilk yarısı,
Akdeniz'deki Müslüman varlığı adına iki büyük gelişmeye sahne olmuştur: Bunlardan biri
‘Abbâsîlere tâbi Tunus merkezli Ağlebîlerin Sicilya'yı, diğeri ise Endülüslü Müslümanların Girit'i
fetihleridir. Akdeniz'in bu iki büyük ve stratejik adasının hemen hemen peş peşe (824/5-827)
fethedildikleri, kaynakların üzerinde ittifakla durdukları tarihsel bir olgudur. Girit'i ilk kez kalıcı
olarak fethetmeyi başaran Endülüslü mülteciler, adada görünürde ‘Abbâsîlere tâbi bir Müslüman
emîrliği tesis etmişlerdir ve bu siyasî yapı, varlığını H. 350/M. 961 yılına kadar sürdürmüştür.
Adanın Bizanslılarca geri alınışına kadar yaklaşık bir buçuk asır sürecek Müslüman hakimiyeti,
Doğu Akdeniz adına; Orta Akdeniz'de Sicilya'nın gördüğü kritik vazifeyi üstlenecektir. Bu iki adayı
ellerinde tutan Müslümanlar, Akdeniz üzerinde belirgin bir üstünlük ve nüfuza sahip oldukları gibi;
bu üstünlüğün, Girit'in elden çıktığı X. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla kaybedilmeye
başlaması da asla tesadüf değildir. Bu bağlamda Girit Emîrliği, doğudaki ezelî İslâm-Bizans
mücadelesinde belirleyici unsur olması açısından da çok önemli bir kırılma noktasıdır.
Girit adasının coğrafî konum olarak Anadolu'ya yakınlığına ve iki yüzyıldan uzun bir süre Osmanlı
idaresinde kalmasına karşın, adadaki ilk Müslüman hakimiyetinin ülkemizde henüz ciddi bir ilmî çalışma konusu haline gelemediği görülmektedir. Bizim bu çalışmayı hazırlamaktaki gayemiz,
tarafımızdan fazlasıyla geciken bu ilgiyi Müslüman Girit'e iade edebilmek ve dünyada konuya dair
bugüne dek ortaya konabilmiş sağlam verileri, bundan böyle bu çalışmaları daha da ileriye
taşıyacaklarına inandığımız özellikle yeni nesil tarihçilerimizin istifadesine sunabilmektir.
İlk İslâm devletinin kuruluşundan itibaren Müslümanlar, Ortaçağ dünyasının bahrî güç odağı olan
Akdeniz üzerindeki egemenlik yarışına dahil olmuşlardır. H. III./M. IX. yüzyılın ilk yarısı,
Akdeniz'deki Müslüman varlığı adına iki büyük gelişmeye sahne olmuştur: Bunlardan biri
‘Abbâsîlere tâbi Tunus merkezli Ağlebîlerin Sicilya'yı, diğeri ise Endülüslü Müslümanların Girit'i
fetihleridir. Akdeniz'in bu iki büyük ve stratejik adasının hemen hemen peş peşe (824/5-827)
fethedildikleri, kaynakların üzerinde ittifakla durdukları tarihsel bir olgudur. Girit'i ilk kez kalıcı
olarak fethetmeyi başaran Endülüslü mülteciler, adada görünürde ‘Abbâsîlere tâbi bir Müslüman
emîrliği tesis etmişlerdir ve bu siyasî yapı, varlığını H. 350/M. 961 yılına kadar sürdürmüştür.
Adanın Bizanslılarca geri alınışına kadar yaklaşık bir buçuk asır sürecek Müslüman hakimiyeti,
Doğu Akdeniz adına; Orta Akdeniz'de Sicilya'nın gördüğü kritik vazifeyi üstlenecektir. Bu iki adayı
ellerinde tutan Müslümanlar, Akdeniz üzerinde belirgin bir üstünlük ve nüfuza sahip oldukları gibi;
bu üstünlüğün, Girit'in elden çıktığı X. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla kaybedilmeye
başlaması da asla tesadüf değildir. Bu bağlamda Girit Emîrliği, doğudaki ezelî İslâm-Bizans
mücadelesinde belirleyici unsur olması açısından da çok önemli bir kırılma noktasıdır.
Girit adasının coğrafî konum olarak Anadolu'ya yakınlığına ve iki yüzyıldan uzun bir süre Osmanlı
idaresinde kalmasına karşın, adadaki ilk Müslüman hakimiyetinin ülkemizde henüz ciddi bir ilmî çalışma konusu haline gelemediği görülmektedir. Bizim bu çalışmayı hazırlamaktaki gayemiz,
tarafımızdan fazlasıyla geciken bu ilgiyi Müslüman Girit'e iade edebilmek ve dünyada konuya dair
bugüne dek ortaya konabilmiş sağlam verileri, bundan böyle bu çalışmaları daha da ileriye
taşıyacaklarına inandığımız özellikle yeni nesil tarihçilerimizin istifadesine sunabilmektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.