9786258422917
732008
https://www.hesapli24.com/muslumanca-varolus
Müslümanca Varoluş
12.43
Müslümanca varoluş, kendisini Müslüman olarak kabul eden
her insan için farz olan bir varoluştur. İnsan olmanın doğasında
tutarlılık vardır. Bu tutarlılığı olduğu gibi görünme ve göründüğü
gibi olma şeklinde izah ediyoruz. Bu tutarlılığın bilinçli katilleri
Müslümanların Medine döneminde ortaya çıkan münafıklardır.
Bunların söyledikleriyle niyetleri aynı değildi. Hayatlarını
ikiyüzlülük üzerine kurmuşlardı. Bunlar bu duruma zorlayan bir
etken olmamasına rağmen muhtemeldir ki birtakım dünyevi
çıkarlar için bunu yapmışlardır. Bu durumu, hakikatle bir ilgisi
olmadığı için yüzde yüz sahtekâr bir durum olarak niteliyoruz.
Bunları niçin hatırlatıyorum? Çünkü bu durumlar Müslümanca
varoluşu dinamitleyen durumlardır. Bilinçli ve kasıtlı olmasa da
Müslümanlar da bu duruma düşmektedir.
Müslümanların Müslümanca varoluş sorunu her zaman
olmuştur. Aslında böyle bir sorunun varlığı, birçok çelişkileri de
beraberinde getiriyor Müslümanca varoluşun koşullan açık bir
şekilde bilinirken çelişkiler yaşamak sadece çok büyük bir
gafletin göstergesi olabilir. Ne yazık ki bu gafleti oluşturan
sebepler arasında bizatihi Müslümanlar adına ileri sürülen,
inanç yerine geçen kesinlik ve keskinliğe sahip yorumlar
olmuştur.
Hâlbuki yoruma dayalı olan kanaatlerin inanç
düzeyine çıkarılması bizatihi büyük bir çelişki demektir. Böylesi
büyük çelişkilerin Müslüman insana yönelik yok edici bir
mahiyet taşıdığını fark etmenin çok önemli olduğundan şüphe
etmemek gerekir.
Müslümanca varoluş, kendisini Müslüman olarak kabul eden
her insan için farz olan bir varoluştur. İnsan olmanın doğasında
tutarlılık vardır. Bu tutarlılığı olduğu gibi görünme ve göründüğü
gibi olma şeklinde izah ediyoruz. Bu tutarlılığın bilinçli katilleri
Müslümanların Medine döneminde ortaya çıkan münafıklardır.
Bunların söyledikleriyle niyetleri aynı değildi. Hayatlarını
ikiyüzlülük üzerine kurmuşlardı. Bunlar bu duruma zorlayan bir
etken olmamasına rağmen muhtemeldir ki birtakım dünyevi
çıkarlar için bunu yapmışlardır. Bu durumu, hakikatle bir ilgisi
olmadığı için yüzde yüz sahtekâr bir durum olarak niteliyoruz.
Bunları niçin hatırlatıyorum? Çünkü bu durumlar Müslümanca
varoluşu dinamitleyen durumlardır. Bilinçli ve kasıtlı olmasa da
Müslümanlar da bu duruma düşmektedir.
Müslümanların Müslümanca varoluş sorunu her zaman
olmuştur. Aslında böyle bir sorunun varlığı, birçok çelişkileri de
beraberinde getiriyor Müslümanca varoluşun koşullan açık bir
şekilde bilinirken çelişkiler yaşamak sadece çok büyük bir
gafletin göstergesi olabilir. Ne yazık ki bu gafleti oluşturan
sebepler arasında bizatihi Müslümanlar adına ileri sürülen,
inanç yerine geçen kesinlik ve keskinliğe sahip yorumlar
olmuştur.
Hâlbuki yoruma dayalı olan kanaatlerin inanç
düzeyine çıkarılması bizatihi büyük bir çelişki demektir. Böylesi
büyük çelişkilerin Müslüman insana yönelik yok edici bir
mahiyet taşıdığını fark etmenin çok önemli olduğundan şüphe
etmemek gerekir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.