9786256359093
791662
https://www.hesapli24.com/mutasavvif-ve-halk-sairi-kaygusuz-abdal-hayati-dusunceleri-ve-eserleri
Mutasavvıf ve Halk Şairi Kaygusuz Abdal Hayatı, Düşünceleri ve Eserleri
9.83
Diğer milletlerde olduğu gibi Türklerde de ilk dönem edebî ürünler sözlü olarak başladı. Sonra yazıya
geçildi. İkinci dönemde, bir başka ifâde ile İslâmiyet'in doğuşundan 200 yıl sonra, Arabistan, İran ve
Horasan'da ve diğer Türk yurtlarında dînî ve tasavvufî edebiyat doğdu ve gelişti, bütün İslâm dünyâsına
yayıldı.
Tasavvuf edebiyatının konusu Allah'ın mukaddes varlığına bağlı hakîkatlerdir. Kökleri Kur'ân-ı Kerîm'de
ve Peygamber Efendimiz'in hadislerindedir.
Büyük ve hakîki mutasavvıflar, Allah'ın ve Hazret-i Muhammed'in öğrettiklerine bağlı kalmışlardır. Onlar
hem iyi birer Müslüman hem de iyi birer mutasavvıftır. Onlar Allah'ın emirleri ile tasavvufun neşvesini
birleştirmişlerdir.
İslâm'ın ilk mutasavvıfı şüphesiz Hazret-i Muhammed (sav) Efendimiz'dir. O'nun yolunda ilerleyenler
eserlerinde Allah'ın ve Peygamberin ismini terennüm etmişler, emirlerini şiirleştirmişlerdir.
Hakîki mutasavvıflara, tasavvuf şâirlerine göre varlık tektir, birdir. Bu tek varlık da Allah'ın varlığından
ibârettir.
İslâmiyet nasıl ‘güzel ahlâk' ise, Tasavvufun konusu da güzel ahlâk olmalıdır. Ahmet Yesevî'de öyleydi,
Hacı Bektaş-ı Velî'de ve Yunus Emre'de, onun yolundaki Abdal Mûsâ'da, onun müridi Kaygusuz Abdal'da da
öyleydi.
Kaygusuz Abdal, Peygamber ahlâkı ile donanmış örnek bir şahsiyetti. O aynı zamanda Türk Tekke
Edebiyatının da en önemli şahsiyetlerinden biri, hatâ bâzı bakımlardan birincisidir.
Hacmi küçük, muhtevâsı zengin olan bu kitap, yalnızca Abdal Mûsa ve Kaygusuz Abdal ile alâkalı geniş
bilgiler ihtivâ etmekle yetinmiyor, okuyucuya geniş kapsamlı bir tasavvufî bilgiler ansiklopedisi sunuyor.
Diğer milletlerde olduğu gibi Türklerde de ilk dönem edebî ürünler sözlü olarak başladı. Sonra yazıya
geçildi. İkinci dönemde, bir başka ifâde ile İslâmiyet'in doğuşundan 200 yıl sonra, Arabistan, İran ve
Horasan'da ve diğer Türk yurtlarında dînî ve tasavvufî edebiyat doğdu ve gelişti, bütün İslâm dünyâsına
yayıldı.
Tasavvuf edebiyatının konusu Allah'ın mukaddes varlığına bağlı hakîkatlerdir. Kökleri Kur'ân-ı Kerîm'de
ve Peygamber Efendimiz'in hadislerindedir.
Büyük ve hakîki mutasavvıflar, Allah'ın ve Hazret-i Muhammed'in öğrettiklerine bağlı kalmışlardır. Onlar
hem iyi birer Müslüman hem de iyi birer mutasavvıftır. Onlar Allah'ın emirleri ile tasavvufun neşvesini
birleştirmişlerdir.
İslâm'ın ilk mutasavvıfı şüphesiz Hazret-i Muhammed (sav) Efendimiz'dir. O'nun yolunda ilerleyenler
eserlerinde Allah'ın ve Peygamberin ismini terennüm etmişler, emirlerini şiirleştirmişlerdir.
Hakîki mutasavvıflara, tasavvuf şâirlerine göre varlık tektir, birdir. Bu tek varlık da Allah'ın varlığından
ibârettir.
İslâmiyet nasıl ‘güzel ahlâk' ise, Tasavvufun konusu da güzel ahlâk olmalıdır. Ahmet Yesevî'de öyleydi,
Hacı Bektaş-ı Velî'de ve Yunus Emre'de, onun yolundaki Abdal Mûsâ'da, onun müridi Kaygusuz Abdal'da da
öyleydi.
Kaygusuz Abdal, Peygamber ahlâkı ile donanmış örnek bir şahsiyetti. O aynı zamanda Türk Tekke
Edebiyatının da en önemli şahsiyetlerinden biri, hatâ bâzı bakımlardan birincisidir.
Hacmi küçük, muhtevâsı zengin olan bu kitap, yalnızca Abdal Mûsa ve Kaygusuz Abdal ile alâkalı geniş
bilgiler ihtivâ etmekle yetinmiyor, okuyucuya geniş kapsamlı bir tasavvufî bilgiler ansiklopedisi sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.