9786057392602
623595
https://www.hesapli24.com/ne-mutlu-esitim-diyene-milliyetcilik-tartismalari
Ne Mutlu Eşitim Diyene: Milliyetçilik Tartışmaları
12.88
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm
diyene!” diye biten bir andı her okul günü tekrarlayarak yetişmiş
kuşaklarız. Yıllarca matbu basının merkez gazetesi olarak resmî
söylemin popülist ve popüler yeniden üretiminde başrol oynayan
Hürriyet gazetesi bugün hâlâ “Türkiye Türklerindir” şiarıyla
çıkıyor. Sahiplik, üstünlük iddiasındaki bir milliyetçilik hâlâ farklı
sınıfsal kesimler arasında “en büyük ortak payda” olma özelliğini
koruyor. Dini, dili, etnisitesi nedeniyle eşit ve makbul görülmeyen
herkes, en iyi ihtimalle “öteki” ve bir adım ötesinde de “düşman”
olarak algılanıyor.
Öznesi ister bu devlete yıllarca egemen olan askerî vesayet ister
anti-demokratik sivil iktidarlar olsun, ister derin devletten ister
görünür bürokrasinin gündelik uygulamalarından kaynaklansın,
milliyetçi pratiklerin çıkış noktası, ayrılmaz parçası ve yarattığı
sonuç hep aynı: eşitsizlik. Bizim bu kitaba ve bu kitaba temel
oluşturan konuşma dizisine “Ne mutlu eşitim diyene” üst başlığını
vermemiz de bu saptamadan kaynaklandı.
Bu üst başlıkla, 2020 yılında Kıraathane İstanbul Edebiyat
Evi'nde bir konuşma dizisi gerçekleştirdik. Bu kitap, o dizinin
devamında doğdu. Biçim açısından birbirlerinden çok farklı 23
makaleye yer verirken, kitabın bir bütün olarak, hayatın her
alanına sızan milliyetçiliği çeşitli yönlerden ele almasını, katmanlı
ve geniş bir panorama oluşturmasını hedefledik.
Derlemeye katkıda bulunan yazarların pek azı milliyetçiliğin
geçici olduğu kanaatinde. Yakın dönemde mültecileri hedefine
koyan bir milliyetçi söylemin iktidar-muhalefet, dindar-seküler,
sağ-sol ayrımı olmaksızın birçok kesim tarafından nasıl kolayca
benimsendiğini bir kez daha gördük. Elinizdeki kitap tarihsel
analizleri içermekle birlikte son derece güncel; yirmi birinci
yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken Türkiye'de ve
dünyanın birçok başka ülkesinde yaşananlara bakınca da
maalesef güncel kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm
diyene!” diye biten bir andı her okul günü tekrarlayarak yetişmiş
kuşaklarız. Yıllarca matbu basının merkez gazetesi olarak resmî
söylemin popülist ve popüler yeniden üretiminde başrol oynayan
Hürriyet gazetesi bugün hâlâ “Türkiye Türklerindir” şiarıyla
çıkıyor. Sahiplik, üstünlük iddiasındaki bir milliyetçilik hâlâ farklı
sınıfsal kesimler arasında “en büyük ortak payda” olma özelliğini
koruyor. Dini, dili, etnisitesi nedeniyle eşit ve makbul görülmeyen
herkes, en iyi ihtimalle “öteki” ve bir adım ötesinde de “düşman”
olarak algılanıyor.
Öznesi ister bu devlete yıllarca egemen olan askerî vesayet ister
anti-demokratik sivil iktidarlar olsun, ister derin devletten ister
görünür bürokrasinin gündelik uygulamalarından kaynaklansın,
milliyetçi pratiklerin çıkış noktası, ayrılmaz parçası ve yarattığı
sonuç hep aynı: eşitsizlik. Bizim bu kitaba ve bu kitaba temel
oluşturan konuşma dizisine “Ne mutlu eşitim diyene” üst başlığını
vermemiz de bu saptamadan kaynaklandı.
Bu üst başlıkla, 2020 yılında Kıraathane İstanbul Edebiyat
Evi'nde bir konuşma dizisi gerçekleştirdik. Bu kitap, o dizinin
devamında doğdu. Biçim açısından birbirlerinden çok farklı 23
makaleye yer verirken, kitabın bir bütün olarak, hayatın her
alanına sızan milliyetçiliği çeşitli yönlerden ele almasını, katmanlı
ve geniş bir panorama oluşturmasını hedefledik.
Derlemeye katkıda bulunan yazarların pek azı milliyetçiliğin
geçici olduğu kanaatinde. Yakın dönemde mültecileri hedefine
koyan bir milliyetçi söylemin iktidar-muhalefet, dindar-seküler,
sağ-sol ayrımı olmaksızın birçok kesim tarafından nasıl kolayca
benimsendiğini bir kez daha gördük. Elinizdeki kitap tarihsel
analizleri içermekle birlikte son derece güncel; yirmi birinci
yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken Türkiye'de ve
dünyanın birçok başka ülkesinde yaşananlara bakınca da
maalesef güncel kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.