9786258242911
817420
https://www.hesapli24.com/neoliberal-din-21-yuzyilda-inanc-ve-guc
Neoliberal Din –21. Yüzyılda İnanç ve Güç–
17.75
Küreselleşmenin ardındaki ideoloji olan neoliberalizm, tüketicinin özgürlüğünü ortak kimliklere tercih eden
abartılı bir bireyciliği teşvik etmesi, piyasa rekabetinin en iyi değer ölçüsü olduğu varsayımını sorgusuz sualsiz
kabul edip dayatması ve bütün kültürel nesnelere meta muamelesi yapma eğilimiyle bugün genellikle karşı
karşıya olduğumuz birçok olumsuzluğun nedeni olarak görülüyor. İnsana dair her şey gibi din de bu kuşatıcı
ideolojiden kendi payına düşeni alıyor.
O hâlde neoliberal bir dünyada dinin hâlâ yeri var mı, varsa nedir? 21 yüzyılda din bir ürün, tüketiciyi
hedefleyen, onun ihtiyaçlarına ve taleplerine karşılık veren bir pazar malı hâline gelmiş olabilir mi? Dinin
küreselleşen dünyanın şartlarına uyum sağladığı ve dönüştüğü söylenebilir mi? Dönüşüyorsa, bir toplumsal olgu
olarak dini konu edinen çalışma alanları bu dönüşüme uyum sağlayacak yeni kavram çerçevelerine ve kuramsal
araçlara sahipler mi? Bu süreçte güç ilişkilerinin yeri nedir? Dinsel örgütlerin neoliberal iş modellerini
benimsemeleri, dinsel hareketlerin günü yakalamalarına mı yarıyor, yoksa mevcut etnik ayrımcılıkları ve
cinsiyet eşitsizliklerini mi perçinliyor? Bu itibarla, son yirmi yıl içinde kökleşen neoliberal düzen, dinsel
kimlikler ve güç ilişkiler hakkında eskisinden daha farklı düşünmeyi mi gerektiriyor?
Bu kitapta neoliberalizmi çağdaş toplumları anlamaya yarayan bir çerçeve olarak kullanan Mathew Guest, bu
durumun bizim din anlayışımızda hangi değişikliklere yol açtığını soruşturuyor. Neoliberal dinin ayırt edici
özelliklerini ortaya koyarak, sosyal bilimler ve etik açısından hangi sonuçları doğurduğuna dair bir tartışma
açıyor.
Küreselleşmenin ardındaki ideoloji olan neoliberalizm, tüketicinin özgürlüğünü ortak kimliklere tercih eden
abartılı bir bireyciliği teşvik etmesi, piyasa rekabetinin en iyi değer ölçüsü olduğu varsayımını sorgusuz sualsiz
kabul edip dayatması ve bütün kültürel nesnelere meta muamelesi yapma eğilimiyle bugün genellikle karşı
karşıya olduğumuz birçok olumsuzluğun nedeni olarak görülüyor. İnsana dair her şey gibi din de bu kuşatıcı
ideolojiden kendi payına düşeni alıyor.
O hâlde neoliberal bir dünyada dinin hâlâ yeri var mı, varsa nedir? 21 yüzyılda din bir ürün, tüketiciyi
hedefleyen, onun ihtiyaçlarına ve taleplerine karşılık veren bir pazar malı hâline gelmiş olabilir mi? Dinin
küreselleşen dünyanın şartlarına uyum sağladığı ve dönüştüğü söylenebilir mi? Dönüşüyorsa, bir toplumsal olgu
olarak dini konu edinen çalışma alanları bu dönüşüme uyum sağlayacak yeni kavram çerçevelerine ve kuramsal
araçlara sahipler mi? Bu süreçte güç ilişkilerinin yeri nedir? Dinsel örgütlerin neoliberal iş modellerini
benimsemeleri, dinsel hareketlerin günü yakalamalarına mı yarıyor, yoksa mevcut etnik ayrımcılıkları ve
cinsiyet eşitsizliklerini mi perçinliyor? Bu itibarla, son yirmi yıl içinde kökleşen neoliberal düzen, dinsel
kimlikler ve güç ilişkiler hakkında eskisinden daha farklı düşünmeyi mi gerektiriyor?
Bu kitapta neoliberalizmi çağdaş toplumları anlamaya yarayan bir çerçeve olarak kullanan Mathew Guest, bu
durumun bizim din anlayışımızda hangi değişikliklere yol açtığını soruşturuyor. Neoliberal dinin ayırt edici
özelliklerini ortaya koyarak, sosyal bilimler ve etik açısından hangi sonuçları doğurduğuna dair bir tartışma
açıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.