9789756709122
417915
https://www.hesapli24.com/ocalan-devlet-mi-kurtlerin-baris-yuruyusu
Öçalan Devlet Mi?; Kürtlerin Barış Yürüyüşü... Kürtlerin Barış Yürüyüşü...
13.76
Bu kitabın yayınlanmasındaki asıl amaç, ilk okuyacağınız "Acil Barış ya da Öç Alan Devlet" yazısındaki görüşlerin tartışmaya açılmasıdır. Kürt sorunun çözülmesinde gelinen son durumun incelendiği bu yazıda, değerlendirmeye esas olarak Öcalan'ın savunması alınmıştır. Öcalan'ın savunmasının eleştirisi ışığında çözüm imkanları ve bu bağlamda devlet politikalarının eleştirisi ortaya konulmuştur. Ancak bu yazı tek başına yayınlansaydı, meramını yeterince anlatmayacaktı. Çünkü süreç içinde Kürt sorununa çözüm arayışlarında kökten değişmeler meydana gelmiştir. Dolayısıyla ulaşılan son noktadaki çözüm seçeneklerinin farklı tarihlerinin mevcudiyetinden söz etmek mümkün. Ancak kaleme alınmış diğer yazılarda ise, işte bu farklı çözüm tercihlerinin farklı tarihlerini ve eleştirilerini okuyacaksınız.
Kürtler barışı tecih ettiler. Türklerin de bütün kışkırtmalara ve şovenist söyleme karşın, savaş istediği söylenemez. Peki, Türk devleti neyi tercih ediyor? Bu konuda savaş kelimesini kabul etmediği için barış kelimesini de telaffuz etmeye yanaşmıyor. Kürt sorununda kendi devlet mantığına uygun bir çözüm bulmaya çalıştığını biliyoruz. Ama şimdi hangi çözümü tercih ediyor? Avrupa'ya endeksli bir çözüm mü? Yani Avrupa Birliği'ne katılma uğruna, onun normalarına cevap ve cevap verecek tutarlılıkta "dışarıdan ve tepeden demokratikleşme" çizgisinde bir Avrupa devleti olma tercihi mi; yoksa ABD'nin içine sindirebileceği bir normallleşme sürecindeki "otoriter devlet" çizgisinde bir bölge taşeronluğu mu?
Bu kitabın yayınlanmasındaki asıl amaç, ilk okuyacağınız "Acil Barış ya da Öç Alan Devlet" yazısındaki görüşlerin tartışmaya açılmasıdır. Kürt sorunun çözülmesinde gelinen son durumun incelendiği bu yazıda, değerlendirmeye esas olarak Öcalan'ın savunması alınmıştır. Öcalan'ın savunmasının eleştirisi ışığında çözüm imkanları ve bu bağlamda devlet politikalarının eleştirisi ortaya konulmuştur. Ancak bu yazı tek başına yayınlansaydı, meramını yeterince anlatmayacaktı. Çünkü süreç içinde Kürt sorununa çözüm arayışlarında kökten değişmeler meydana gelmiştir. Dolayısıyla ulaşılan son noktadaki çözüm seçeneklerinin farklı tarihlerinin mevcudiyetinden söz etmek mümkün. Ancak kaleme alınmış diğer yazılarda ise, işte bu farklı çözüm tercihlerinin farklı tarihlerini ve eleştirilerini okuyacaksınız.
Kürtler barışı tecih ettiler. Türklerin de bütün kışkırtmalara ve şovenist söyleme karşın, savaş istediği söylenemez. Peki, Türk devleti neyi tercih ediyor? Bu konuda savaş kelimesini kabul etmediği için barış kelimesini de telaffuz etmeye yanaşmıyor. Kürt sorununda kendi devlet mantığına uygun bir çözüm bulmaya çalıştığını biliyoruz. Ama şimdi hangi çözümü tercih ediyor? Avrupa'ya endeksli bir çözüm mü? Yani Avrupa Birliği'ne katılma uğruna, onun normalarına cevap ve cevap verecek tutarlılıkta "dışarıdan ve tepeden demokratikleşme" çizgisinde bir Avrupa devleti olma tercihi mi; yoksa ABD'nin içine sindirebileceği bir normallleşme sürecindeki "otoriter devlet" çizgisinde bir bölge taşeronluğu mu?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.