Ölü Çocuklar Şehri; Bir Savcı Bey Polisiyesi Bir Savcı Bey Polisiyesi

Stok Kodu:
9789751033413
Boyut:
145-215-0
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-06-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
10,41
9789751033413
411925
Ölü Çocuklar Şehri; Bir Savcı Bey Polisiyesi
Ölü Çocuklar Şehri; Bir Savcı Bey Polisiyesi Bir Savcı Bey Polisiyesi
10.41
Sis koptu geldi Haliç'ten, yuvarlanarak geldi dertop olmuş. Kız adım attıkça daha bir yaklaşıyordu sanki. Kız yavaşça başını çevirdi, omzunun üstünden yaklaşan, karanlığı yutarak dörtnala kalkmış gri-beyaz öcüye baktı. Ellerini iki yana açtı birden. Yere, dizlerinin üstüne çöktü. Diliyle çatlak dudaklarını ıslattı az biraz, sonra bir hırıltı koptu yüreğinin derinliğinden, hıçkırıkla karışık suçlamanın üvey kardeşi bir feryat yardı sessizliği, kadavraya vurulan neşter misali... Hunharca öldürülen faili meçhul çocuk cinayetleri ve bu cinayetlerin peşini bırakmayan eski bir savcı... İstanbul'un yeraltı kumarhanelerinden randevuevlerine, haraç kesen kabadayı bozuntularından sokaktaki bul karayı al parayı oynatanına hiç kimsenin saygıda kusur etmediği, aksine karşısında durmaya çekindiği eski savcı Kâmil Çakır. Bir adalet adamı mı yoksa İstanbul'un bağırsaklarına dolanmış bir kabadayı mı? 70'lerin İstanbul'u... Sıkıyönetimin kol gezdiği, millet ya da devrim uğruna bıyığı terlememiş delikanlıların birbirini öldürdüğü, kahvehanelerin tarandığı yıllar... Güneydoğu'dan İstanbul'a uzanan uyuşturucu mafyası... Ağalar, mamalar, babalar... Ve hunharca öldürülen küçük çocuklar... Eski savcı Kâmil Çakır arka sokakların karanlığı kadar karanlık ilişkileri sayesinde işlenen cinayetlerin katilini bulmayı başarabilecek mi?Aziz Üstel'in kaleminden devlet, kanun ve mafya üçgeninde gündüz kanunu uygulayan, geceyse racon kesen, kendi kanunlarını yazan bir Savcı Bey hikâyesi...
Sis koptu geldi Haliç'ten, yuvarlanarak geldi dertop olmuş. Kız adım attıkça daha bir yaklaşıyordu sanki. Kız yavaşça başını çevirdi, omzunun üstünden yaklaşan, karanlığı yutarak dörtnala kalkmış gri-beyaz öcüye baktı. Ellerini iki yana açtı birden. Yere, dizlerinin üstüne çöktü. Diliyle çatlak dudaklarını ıslattı az biraz, sonra bir hırıltı koptu yüreğinin derinliğinden, hıçkırıkla karışık suçlamanın üvey kardeşi bir feryat yardı sessizliği, kadavraya vurulan neşter misali... Hunharca öldürülen faili meçhul çocuk cinayetleri ve bu cinayetlerin peşini bırakmayan eski bir savcı... İstanbul'un yeraltı kumarhanelerinden randevuevlerine, haraç kesen kabadayı bozuntularından sokaktaki bul karayı al parayı oynatanına hiç kimsenin saygıda kusur etmediği, aksine karşısında durmaya çekindiği eski savcı Kâmil Çakır. Bir adalet adamı mı yoksa İstanbul'un bağırsaklarına dolanmış bir kabadayı mı? 70'lerin İstanbul'u... Sıkıyönetimin kol gezdiği, millet ya da devrim uğruna bıyığı terlememiş delikanlıların birbirini öldürdüğü, kahvehanelerin tarandığı yıllar... Güneydoğu'dan İstanbul'a uzanan uyuşturucu mafyası... Ağalar, mamalar, babalar... Ve hunharca öldürülen küçük çocuklar... Eski savcı Kâmil Çakır arka sokakların karanlığı kadar karanlık ilişkileri sayesinde işlenen cinayetlerin katilini bulmayı başarabilecek mi?Aziz Üstel'in kaleminden devlet, kanun ve mafya üçgeninde gündüz kanunu uygulayan, geceyse racon kesen, kendi kanunlarını yazan bir Savcı Bey hikâyesi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat