9789753535236
507445
https://www.hesapli24.com/ondokuzuncu-yuzyilin-ikinci-yarisinda-dunya-fuarlari-ve-osmanli-devletinin-mimari-temsili
Ondokuzuncu Yüzyılın İkinci Yarısında Dünya Fuarları ve Osmanlı Devleti'nin Mimari Temsili
12.13
Ondokuzuncu Yüzyılın İkinci Yarısında Dünya Fuarları ve Osmanlı Devleti'nin Mimari Temsili başlıklı kitapta, Abdülmecid (1839-61), Abdülaziz (1861-76) ve II. Abdülhamid (1876-1909) saltanatları dönemine rastgelen 1851 Londra, 1867, 1878, 1889 ve 1900 Paris, 1873 Viyana ile 1893 Chicago Dünya Fuarları incelenmektedir.
Osmanlı Devleti gibi merkezi yönetimin mevcut olduğu ülkelerde Sanayi Devrimi sonrası süreç Batı'dan farklı aşamalardan geçmişse de; geleneksel tarih yazımı Batı ağırlıklı olduğundan farklılıkları ortaya koyan araştırmalara rastlanamamaktadır. Mimarlık tarihi araştırmaları, Batı-dışı'nın "İslam" üstbaşlığı altında homojen şekilde kurgulandığını göstermektedir. Osmanlı Mimarisi de bu statik modelin bir parçası olarak sunulmuştur. Kitabın çıkış noktası, söz konusu coğrafyanın sınırları ve tarihi birikimine dayanarak, bu statik modelin gerçekte varolmamış olduğudur.
Giriş ve sonuç bölümleri dışında dört ana bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümü, ondokuzuncu yüzyıl arka planını Sanayi Devrimi sonrası Avrupa'da pazaryerinden liberal ekonomiye geçiş süreci ve geçerli güç ilişkileri üzerinden değerlendirmektedir.
İkinci Bölüm, Batı'nın ileri sürdüğü "Küresel Modernlik" düşüncesinin mimarlıktaki yansımasını ve günümüzde de süren Batı-dışı'nın Küresel Modern karşısındaki "Yerel Temsil Sorunu"nu kuramsal açıdan incelemektedir.
Üçüncü Bölümde, Osmanlı Mimarisi'nin kimliğini belirleyen özgül nitelikler, dünya fuarlarının gerçekleştirildiği ondokuzuncu yüzyıldaki batılılaşma hareketleri ve bu hareketlerin mimariye etkileri açıklanmaktadır.
Dördüncü Bölüm, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında düzenlenen dünya fuarlarını, üst ölçekte fuar ana yapıları ve sergilenen ürünler; alt ölçekte Osmanlı Devleti'nin dünya fuarlarındaki kültürel imaj arayışı, pavyonlarının mimari nitelikleri ve temsil ürünleri üzerinden tahlil etmektedir. Sonuç ve öneriler bölümünde ise çalışmanın ana bölümlerinde incelenen konular günümüze taşınarak değerlendirilmektedir.
Ondokuzuncu Yüzyılın İkinci Yarısında Dünya Fuarları ve Osmanlı Devleti'nin Mimari Temsili başlıklı kitapta, Abdülmecid (1839-61), Abdülaziz (1861-76) ve II. Abdülhamid (1876-1909) saltanatları dönemine rastgelen 1851 Londra, 1867, 1878, 1889 ve 1900 Paris, 1873 Viyana ile 1893 Chicago Dünya Fuarları incelenmektedir.
Osmanlı Devleti gibi merkezi yönetimin mevcut olduğu ülkelerde Sanayi Devrimi sonrası süreç Batı'dan farklı aşamalardan geçmişse de; geleneksel tarih yazımı Batı ağırlıklı olduğundan farklılıkları ortaya koyan araştırmalara rastlanamamaktadır. Mimarlık tarihi araştırmaları, Batı-dışı'nın "İslam" üstbaşlığı altında homojen şekilde kurgulandığını göstermektedir. Osmanlı Mimarisi de bu statik modelin bir parçası olarak sunulmuştur. Kitabın çıkış noktası, söz konusu coğrafyanın sınırları ve tarihi birikimine dayanarak, bu statik modelin gerçekte varolmamış olduğudur.
Giriş ve sonuç bölümleri dışında dört ana bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümü, ondokuzuncu yüzyıl arka planını Sanayi Devrimi sonrası Avrupa'da pazaryerinden liberal ekonomiye geçiş süreci ve geçerli güç ilişkileri üzerinden değerlendirmektedir.
İkinci Bölüm, Batı'nın ileri sürdüğü "Küresel Modernlik" düşüncesinin mimarlıktaki yansımasını ve günümüzde de süren Batı-dışı'nın Küresel Modern karşısındaki "Yerel Temsil Sorunu"nu kuramsal açıdan incelemektedir.
Üçüncü Bölümde, Osmanlı Mimarisi'nin kimliğini belirleyen özgül nitelikler, dünya fuarlarının gerçekleştirildiği ondokuzuncu yüzyıldaki batılılaşma hareketleri ve bu hareketlerin mimariye etkileri açıklanmaktadır.
Dördüncü Bölüm, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında düzenlenen dünya fuarlarını, üst ölçekte fuar ana yapıları ve sergilenen ürünler; alt ölçekte Osmanlı Devleti'nin dünya fuarlarındaki kültürel imaj arayışı, pavyonlarının mimari nitelikleri ve temsil ürünleri üzerinden tahlil etmektedir. Sonuç ve öneriler bölümünde ise çalışmanın ana bölümlerinde incelenen konular günümüze taşınarak değerlendirilmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.