Osmanlı Coğrafyasında Anayasacılık Tunus Tecrübesi

Stok Kodu:
9786059506540
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
243
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-07-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
13,84
9786059506540
504927
Osmanlı Coğrafyasında Anayasacılık Tunus Tecrübesi
Osmanlı Coğrafyasında Anayasacılık Tunus Tecrübesi
13.84
Batı'da ortaya çıkan anayasacılık hareketleri, hukukî modernleşmeyle bağlantılı olarak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti'ni etkilemeye başlamıştır. 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islâhât Fermanı ve 1876 Kanun-i Esâsisi bu çerçevede Osmanlı merkezinde ilan edilen anayasal metinlerdir. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat projesini eyâletlerde uygulama çabası, eyâletlerin kendi iç ve dış dinamiklerinden kaynaklanan hukukî ıslâhat süreci anayasacılıkla ilgili görüşlere, tartışmalara ve uygulamalara belli ölçüde merkezin dışındaki Osmanlı coğrafyasını da dâhil etmiştir. Tunus, merkez dışında anayasacılık ve kanunlaştırma bakımından en dikkat çekici bölge görünümündedir. Bu eyalette, 1857 yılında, Tanzimat ve Islâhât Fermanlarından yararlanılarak Ahdü'l-Emân adlı haklar bildirgesi niteliğinde bir belge ilan edilmiş, 1861 yılında modern bir anayasa olarak kabul edilen Kanunu'd-Devle yürürlüğe konmuştur. Kezâ, bu iki belgenin şekillenmesinde emekleri olan ıslâhatçı bir grup, Tunus'ta, Yeni Osmanlılar Hareketiyle eş zamanlı olarak hukukla bağlı sınırlı bir yönetim öngören anayasacılıkla ilgili düşünceler ortaya koymuştur. Ahdü'l-Emân, Arap dünyasında kendi alanında bir ilk olma özelliği taşır. Kânûnu'd-Devle, Osmanlı Devleti'nin, başkenti İstanbul'da ilan edilen Kânûn-i Esâsî'den on beş yıl önce gelmesiyle bir ilki karşılamakta ve İslam-Osmanlı coğrafyasında ilk modern anayasa olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmada, her iki belgenin ortaya çıkışı, muhtevâsı ve uygulaması, Tunus Milli Arşivi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan incelemeler sonrası elde edilen orijinal metinleri ve diğer belgeler ışığında Türkçe, Arapça ve İngilizce literatür dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılmaktadır. Theodor Herzl Siyonizm hareketinin gerçek babası mıdır? Yahut o sadece daha önce de saraya projeler sunmuş aracıların sonuncusu mudur? Kısacası okuyucu bu kitapta Siyonizmin ve Filistin meselesinin tarihi kökenlerini bütün ayrıntılarıyla bulacak, günümüze kadar devam eden bu mesele hakkında derinlemesine fikir sahibi olacaktır.
Batı'da ortaya çıkan anayasacılık hareketleri, hukukî modernleşmeyle bağlantılı olarak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti'ni etkilemeye başlamıştır. 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islâhât Fermanı ve 1876 Kanun-i Esâsisi bu çerçevede Osmanlı merkezinde ilan edilen anayasal metinlerdir. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat projesini eyâletlerde uygulama çabası, eyâletlerin kendi iç ve dış dinamiklerinden kaynaklanan hukukî ıslâhat süreci anayasacılıkla ilgili görüşlere, tartışmalara ve uygulamalara belli ölçüde merkezin dışındaki Osmanlı coğrafyasını da dâhil etmiştir. Tunus, merkez dışında anayasacılık ve kanunlaştırma bakımından en dikkat çekici bölge görünümündedir. Bu eyalette, 1857 yılında, Tanzimat ve Islâhât Fermanlarından yararlanılarak Ahdü'l-Emân adlı haklar bildirgesi niteliğinde bir belge ilan edilmiş, 1861 yılında modern bir anayasa olarak kabul edilen Kanunu'd-Devle yürürlüğe konmuştur. Kezâ, bu iki belgenin şekillenmesinde emekleri olan ıslâhatçı bir grup, Tunus'ta, Yeni Osmanlılar Hareketiyle eş zamanlı olarak hukukla bağlı sınırlı bir yönetim öngören anayasacılıkla ilgili düşünceler ortaya koymuştur. Ahdü'l-Emân, Arap dünyasında kendi alanında bir ilk olma özelliği taşır. Kânûnu'd-Devle, Osmanlı Devleti'nin, başkenti İstanbul'da ilan edilen Kânûn-i Esâsî'den on beş yıl önce gelmesiyle bir ilki karşılamakta ve İslam-Osmanlı coğrafyasında ilk modern anayasa olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmada, her iki belgenin ortaya çıkışı, muhtevâsı ve uygulaması, Tunus Milli Arşivi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yapılan incelemeler sonrası elde edilen orijinal metinleri ve diğer belgeler ışığında Türkçe, Arapça ve İngilizce literatür dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılmaktadır. Theodor Herzl Siyonizm hareketinin gerçek babası mıdır? Yahut o sadece daha önce de saraya projeler sunmuş aracıların sonuncusu mudur? Kısacası okuyucu bu kitapta Siyonizmin ve Filistin meselesinin tarihi kökenlerini bütün ayrıntılarıyla bulacak, günümüze kadar devam eden bu mesele hakkında derinlemesine fikir sahibi olacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat