Osmanlı Tarihi Araştırmaları 1; Nizam-ı Cedit'ten Meşrutiyet'e Nizam-ı Cedit'ten Meşrutiyet'e

Stok Kodu:
9786059408868
Boyut:
165-235-0
Sayfa Sayısı:
623
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-09-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
17,86
9786059408868
508217
Osmanlı Tarihi Araştırmaları 1; Nizam-ı Cedit'ten Meşrutiyet'e
Osmanlı Tarihi Araştırmaları 1; Nizam-ı Cedit'ten Meşrutiyet'e Nizam-ı Cedit'ten Meşrutiyet'e
17.86
Osmanlı Devleti için Yakınçağ, gelişme ve büyümeden ziyade var olma mücadelesinin tarihidir. Anılan süreçte Osmanlı Devleti, rakiplerini kullanarak da varlığını devam ettirmeye çalışmıştır. Sultan III. Selim'den itibaren Osmanlı dış işleri bürokrasisi, zengin Osmanlı topraklarını sömürmek isteyen devletlerin çakışan çıkarlarını, var olmanın parçası hâline getirebildiği ölçüde direnç göstermiş ve bağımsız kalabilmiştir. Yakınçağın başlarından itibaren Batılı devletlerle özellikle de Rusya ile girişilen savaşlar, Osmanlı Devleti'ni çöküntüye götürmüştür. Tanzimât Fermânı'yla içyapıda toparlanma başlamış, Kırım Harbi'yle varlığını adeta Batılı devletler düzeyinde garantilemişti. Ancak İstanbul'un yanı başındaki, Avrupa'nın göbeğinde Balkanlar'da yoğun çatışmalar ve akabinde 93 Harbi ve Balkan Savaşları devletin sonunu hazırlamıştır. Her ne kadar Sultan II. Abdülhamit ile beraber uzun bir barış döneminde kalkınma emareleri gösterilse de kurumsal çözülmenin önüne geçilememiştir. Balkan Savaşları büyük toprak kayıplarıyla beraber moral olarak da çöküntüyü hızlandırmış ve Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Yukarıda özetlenmeye çalışılan gelişmeler çalışmamızda konunun uzmanları tarafından titiz bir araştırmanın sonucu olarak yazılmıştır. Osmanlı Devleti'nin 18. Yüzyıl sonundan itibaren siyasî tarihinden başlayıp, yönetim ve yönetim erklerinin değişimi, Türk modernleşme dinamikleri doğrultusunda eğitimde, sanayide, tarımda ve sanattaki gelişme ve yenileşme konuları ve sorunları kendi içinde harmanlanarak, bütünlük içinde verilmeye çalışılmıştır. Osmanlı 19. Yüzyılı'nda emperyal toplumun devlet-tebaa ilişkileri, Müslüman ve Gayrımüslim tebaayı oluşturan özelliklerin değişim süreci, tebaanın statüsü ve devlet içinde geldiği ayrıcalıklı durum geniş çerçevede hemen hemen kitaptaki her bölümde verilmeye çalışılmıştır. Kitapta milel-i selâse olarak da adlanan Rum, Ermeni ve Yahudi unsurlar için günümüzle de bağlantılı ayrı bir başlık açılmıştır. Ayrıca kitap bölümlerini oluşturan çalışmaların her biri konusunda uzman akademisyenler tarafından hakem sıfatıyla gözden geçirilmiştir.
Osmanlı Devleti için Yakınçağ, gelişme ve büyümeden ziyade var olma mücadelesinin tarihidir. Anılan süreçte Osmanlı Devleti, rakiplerini kullanarak da varlığını devam ettirmeye çalışmıştır. Sultan III. Selim'den itibaren Osmanlı dış işleri bürokrasisi, zengin Osmanlı topraklarını sömürmek isteyen devletlerin çakışan çıkarlarını, var olmanın parçası hâline getirebildiği ölçüde direnç göstermiş ve bağımsız kalabilmiştir. Yakınçağın başlarından itibaren Batılı devletlerle özellikle de Rusya ile girişilen savaşlar, Osmanlı Devleti'ni çöküntüye götürmüştür. Tanzimât Fermânı'yla içyapıda toparlanma başlamış, Kırım Harbi'yle varlığını adeta Batılı devletler düzeyinde garantilemişti. Ancak İstanbul'un yanı başındaki, Avrupa'nın göbeğinde Balkanlar'da yoğun çatışmalar ve akabinde 93 Harbi ve Balkan Savaşları devletin sonunu hazırlamıştır. Her ne kadar Sultan II. Abdülhamit ile beraber uzun bir barış döneminde kalkınma emareleri gösterilse de kurumsal çözülmenin önüne geçilememiştir. Balkan Savaşları büyük toprak kayıplarıyla beraber moral olarak da çöküntüyü hızlandırmış ve Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Yukarıda özetlenmeye çalışılan gelişmeler çalışmamızda konunun uzmanları tarafından titiz bir araştırmanın sonucu olarak yazılmıştır. Osmanlı Devleti'nin 18. Yüzyıl sonundan itibaren siyasî tarihinden başlayıp, yönetim ve yönetim erklerinin değişimi, Türk modernleşme dinamikleri doğrultusunda eğitimde, sanayide, tarımda ve sanattaki gelişme ve yenileşme konuları ve sorunları kendi içinde harmanlanarak, bütünlük içinde verilmeye çalışılmıştır. Osmanlı 19. Yüzyılı'nda emperyal toplumun devlet-tebaa ilişkileri, Müslüman ve Gayrımüslim tebaayı oluşturan özelliklerin değişim süreci, tebaanın statüsü ve devlet içinde geldiği ayrıcalıklı durum geniş çerçevede hemen hemen kitaptaki her bölümde verilmeye çalışılmıştır. Kitapta milel-i selâse olarak da adlanan Rum, Ermeni ve Yahudi unsurlar için günümüzle de bağlantılı ayrı bir başlık açılmıştır. Ayrıca kitap bölümlerini oluşturan çalışmaların her biri konusunda uzman akademisyenler tarafından hakem sıfatıyla gözden geçirilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat