9789750857539
806211
https://www.hesapli24.com/ozgur-her-sey-parcalanirken-buyumek
Özgür: Her Şey Parçalanırken Büyümek
12.04
Lea Ypi her şeyin kurallarla belli olduğu, kimsenin izin
almadan bir şey yapamadığı bir ülkede büyüdü. Yuva dediği
bir ülkede. İnsanların eşit olduğu, birbirlerine yardım ettiği,
daha iyi bir dünya inşa etmek için bir şeyler yaptığı bir ülkede.
Herkesin önce gitmek istediği, sonra kaçmak istediği bir
ülkede. Komünist Arnavutluk'ta.
Bir gün her şey değişti. Komünist liderlerin heykelleri yıkıldı.
Artık insanlar özgürce oy kullanabiliyor, istediklerini
giyebiliyor, istediklerine inanabiliyordu. Ve meydanlarda
bağırıyorlardı: “Gerçek demokrasi! Gerçek özgürlük!”
“Özgür: Her Şey Parçalanırken Büyümek” kitabında Lea
Ypi, bir yandan karışan ülkesinin manzarasını bir yandan da
ailesinin sırlarını ele alıyor ve ortaya roman tadında ama tüm
acıların, tüm kısıtlanmışlıkların, tüm yapamayışların, tüm
başarıların gerçek olduğu bir anlatı çıkarıyor. Sonunda da
anne babasının dünyasıyla bugünün dünyasını kıyaslıyor.
Hangisi ideal? Hangisi daha gerçek? Hangisi daha özgür? Sahi,
özgürlük ne demek?
“Nihayet gelmişti özgürlük ama soğuk sunulan bir yemeğe
benziyordu. Pek az çiğneyip hemen yuttuk, açlığımız geçmedi.Bize yemek artıkları mı verildi diye merak edenler oldu.
Kimileri de verilenin sadece soğuk başlangıçlar olduğunu
söyledi.”
Lea Ypi her şeyin kurallarla belli olduğu, kimsenin izin
almadan bir şey yapamadığı bir ülkede büyüdü. Yuva dediği
bir ülkede. İnsanların eşit olduğu, birbirlerine yardım ettiği,
daha iyi bir dünya inşa etmek için bir şeyler yaptığı bir ülkede.
Herkesin önce gitmek istediği, sonra kaçmak istediği bir
ülkede. Komünist Arnavutluk'ta.
Bir gün her şey değişti. Komünist liderlerin heykelleri yıkıldı.
Artık insanlar özgürce oy kullanabiliyor, istediklerini
giyebiliyor, istediklerine inanabiliyordu. Ve meydanlarda
bağırıyorlardı: “Gerçek demokrasi! Gerçek özgürlük!”
“Özgür: Her Şey Parçalanırken Büyümek” kitabında Lea
Ypi, bir yandan karışan ülkesinin manzarasını bir yandan da
ailesinin sırlarını ele alıyor ve ortaya roman tadında ama tüm
acıların, tüm kısıtlanmışlıkların, tüm yapamayışların, tüm
başarıların gerçek olduğu bir anlatı çıkarıyor. Sonunda da
anne babasının dünyasıyla bugünün dünyasını kıyaslıyor.
Hangisi ideal? Hangisi daha gerçek? Hangisi daha özgür? Sahi,
özgürlük ne demek?
“Nihayet gelmişti özgürlük ama soğuk sunulan bir yemeğe
benziyordu. Pek az çiğneyip hemen yuttuk, açlığımız geçmedi.Bize yemek artıkları mı verildi diye merak edenler oldu.
Kimileri de verilenin sadece soğuk başlangıçlar olduğunu
söyledi.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.