9786257271714
625822
https://www.hesapli24.com/para-politikasi-2
Para Politikası
18.32
1.Paranın Anlamı ve Fonksiyonları 1.1.Paranın Anlamı Para, mal ve hizmetlerin değişiminde, genel olarak kabul görmüş herhangi bir şeydir. Bu bağlamda para, değişik amaçlarla kullanılmaktadır. Birçok ekonomiste göre para, satın alınan mal ve hizmetlerin bedelinin ödenmesinde ve borçların geri ödenmesinde herkes tarafından ödeme aracı olarak kabul edilen şeydir1. Paranın değişim aracı olarak kabul edilmesindeki başarısının zorunlu koşulu, borç ödemelerindeki kabul edilebilirliğidir. Paranın bu şekilde tanımı, ekonomik, yasal ya da fiziksel olmaktan çok, psikolojik ve davranışsal açıdan yapılmaktadır2. Aslında, toplumun para olarak inandığı her şey paradır, demek daha doğru olacaktır. Burada da, neyin para olduğuna dair toplum kesimlerini etkileyen faktörlerin neler olduğu konusu gündeme gelecektir; Güven unsuru en önemli etkenlerden biridir. Toplumun paraya olan güvenini de, paranın yerine getirdiği işlevler belirlemektedir. Parayı nakit ya da dolaşımdaki para olarak tanımlarsak, olaya çok dar bir çerçeveden yaklaşmış oluruz. Nitekim, ticaret konularında çek, bir ödeme aracı, çeke tabi vadesiz mevduat ise para olarak kabul edilmektedir. Bu durumda, çerçevesi belirlenmiş bir para tanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü, çek ve çeke tabi vadesiz mevduat yanında, seyahat çekleri veya tasarruf mevduatları gibi araçlar da bazen ödeme aracı olarak kullanılmaktadır3. Tanım itibariyle, nakit parayı esas alırsak çok dar, diğer kullanım alanlarını esas alırsak, çok geniş bir para tanımı yapmış olacağız. Ekonomistler, genelde toplumun kullandığı para kavramına gelir olarak yaklaşırlar. Oysa gelir, belli bir zaman aralığında elde edilen kazançlar toplamıdır. Gelirin içinde servet, servetin içinde yalnızca para değil, para yerine kullanılabilen ancak nakit olmayan hazine bonoları, hisse senetleri, arazi, mobilya, otomobiller, arsa ve evler gibi mülkiyet hakkı doğuran varlıklar yer almaktadır. Aslında para, belirli bir zaman aralığındaki miktar olup, bir stoktur. Bu bağlamda, ekonomistler para konusu gündeme geldiğinde, bazen para arzı, bazen de para stoku kavramını kullanmayı tercih ederler. Bu kavramlar, genelde kapitalist sistemi benimseyen ülkelerde geçerlidir. Sosyalist, komünist veya savaş ekonomilerinde para nitelik değiştirebilir. Sosyalist veya diğer bir deyişle, planlı ekonomilerde özel mülkiyet olmadığından, kullanılan parasal araçların nitelik değiştirmesi de normal karşılanmalıdır. Ekonomik analizlerde kullanılan para tanımı, para teorisinde de kullanılmaktadır. Para tanımındaki değişim aracı olma özelliği, yapılan bütün tanımlarda aynı anlamda kullanılmaktadır. Buna göre para, herkesin kabul ettiği bir değişim aracıdır. Burada da yine psikolojik ve davranışsal özellikler ön plana çıkmakta ve temel alt yapıyı oluşturmaktadır. Yani, paranın yerine getireceği görevi, toplumun ona vereceği sübjektif değer belirleyecektir. Ekonominin konjonktür dönemlerinde, ortaya çıkan enflasyon, hiperenflasyon veya süperenflasyon dönemlerinde hızla değer kaybeden paradan toplumun kaçınması veya nakitten kaçınma gibi davranışları bu bağlamda değerlendirilebilir. Bu dönemler, genellikle toplumlarda güvensizliğin ve geleceği görememenin verdiği kararsızlıkların ortaya çıkmasına neden olur. Psikoloji işte burada devreye girer ve toplumu kolayca etkisi altına alır. Özetlersek, para ekonomilerde farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bir toplumun para olarak kabul ettiği bir şeyi bir başka toplum kabul etmeyebilir. Belli bir dönemde para olarak kabul edilen şey bir başka dönemde kabul görmeyebilir; buna paranın tedavülden kalkması denir. Bir şeyin para olarak kabul edilmesi için, toplumda genel kabul görmesi gerekir. Para tanımından da görülebileceği gibi, paranın değişim aracı olma fonksiyonu öne çıkmaktadır. Para, gelir ve servet kavramlarından farklıdır.
1.Paranın Anlamı ve Fonksiyonları 1.1.Paranın Anlamı Para, mal ve hizmetlerin değişiminde, genel olarak kabul görmüş herhangi bir şeydir. Bu bağlamda para, değişik amaçlarla kullanılmaktadır. Birçok ekonomiste göre para, satın alınan mal ve hizmetlerin bedelinin ödenmesinde ve borçların geri ödenmesinde herkes tarafından ödeme aracı olarak kabul edilen şeydir1. Paranın değişim aracı olarak kabul edilmesindeki başarısının zorunlu koşulu, borç ödemelerindeki kabul edilebilirliğidir. Paranın bu şekilde tanımı, ekonomik, yasal ya da fiziksel olmaktan çok, psikolojik ve davranışsal açıdan yapılmaktadır2. Aslında, toplumun para olarak inandığı her şey paradır, demek daha doğru olacaktır. Burada da, neyin para olduğuna dair toplum kesimlerini etkileyen faktörlerin neler olduğu konusu gündeme gelecektir; Güven unsuru en önemli etkenlerden biridir. Toplumun paraya olan güvenini de, paranın yerine getirdiği işlevler belirlemektedir. Parayı nakit ya da dolaşımdaki para olarak tanımlarsak, olaya çok dar bir çerçeveden yaklaşmış oluruz. Nitekim, ticaret konularında çek, bir ödeme aracı, çeke tabi vadesiz mevduat ise para olarak kabul edilmektedir. Bu durumda, çerçevesi belirlenmiş bir para tanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü, çek ve çeke tabi vadesiz mevduat yanında, seyahat çekleri veya tasarruf mevduatları gibi araçlar da bazen ödeme aracı olarak kullanılmaktadır3. Tanım itibariyle, nakit parayı esas alırsak çok dar, diğer kullanım alanlarını esas alırsak, çok geniş bir para tanımı yapmış olacağız. Ekonomistler, genelde toplumun kullandığı para kavramına gelir olarak yaklaşırlar. Oysa gelir, belli bir zaman aralığında elde edilen kazançlar toplamıdır. Gelirin içinde servet, servetin içinde yalnızca para değil, para yerine kullanılabilen ancak nakit olmayan hazine bonoları, hisse senetleri, arazi, mobilya, otomobiller, arsa ve evler gibi mülkiyet hakkı doğuran varlıklar yer almaktadır. Aslında para, belirli bir zaman aralığındaki miktar olup, bir stoktur. Bu bağlamda, ekonomistler para konusu gündeme geldiğinde, bazen para arzı, bazen de para stoku kavramını kullanmayı tercih ederler. Bu kavramlar, genelde kapitalist sistemi benimseyen ülkelerde geçerlidir. Sosyalist, komünist veya savaş ekonomilerinde para nitelik değiştirebilir. Sosyalist veya diğer bir deyişle, planlı ekonomilerde özel mülkiyet olmadığından, kullanılan parasal araçların nitelik değiştirmesi de normal karşılanmalıdır. Ekonomik analizlerde kullanılan para tanımı, para teorisinde de kullanılmaktadır. Para tanımındaki değişim aracı olma özelliği, yapılan bütün tanımlarda aynı anlamda kullanılmaktadır. Buna göre para, herkesin kabul ettiği bir değişim aracıdır. Burada da yine psikolojik ve davranışsal özellikler ön plana çıkmakta ve temel alt yapıyı oluşturmaktadır. Yani, paranın yerine getireceği görevi, toplumun ona vereceği sübjektif değer belirleyecektir. Ekonominin konjonktür dönemlerinde, ortaya çıkan enflasyon, hiperenflasyon veya süperenflasyon dönemlerinde hızla değer kaybeden paradan toplumun kaçınması veya nakitten kaçınma gibi davranışları bu bağlamda değerlendirilebilir. Bu dönemler, genellikle toplumlarda güvensizliğin ve geleceği görememenin verdiği kararsızlıkların ortaya çıkmasına neden olur. Psikoloji işte burada devreye girer ve toplumu kolayca etkisi altına alır. Özetlersek, para ekonomilerde farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bir toplumun para olarak kabul ettiği bir şeyi bir başka toplum kabul etmeyebilir. Belli bir dönemde para olarak kabul edilen şey bir başka dönemde kabul görmeyebilir; buna paranın tedavülden kalkması denir. Bir şeyin para olarak kabul edilmesi için, toplumda genel kabul görmesi gerekir. Para tanımından da görülebileceği gibi, paranın değişim aracı olma fonksiyonu öne çıkmaktadır. Para, gelir ve servet kavramlarından farklıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.