9786055291815
708520
https://www.hesapli24.com/peygambere-hurmet-haremeyne-hizmet-kutsal-topraklari-adim-adim-ziyaret
Peygamber'e Hürmet Haremeyn'e Hizmet; Kutsal Toprakları Adım Adım Ziyaret
14.73
İçindekileri, Peygamberimiz‟e Hürmet, Haremeyn‟e Hizmet, Bir Tarihçiyle Mekke Medine‟yi Ziyeret ve Edebiyatımızda Peygamber Sevgisi ve Na‟tlar olmak üzere üç ana başlık altında verdik. İlk bölümde işlediğimiz tarihimizde ve kültürümüzde Hz. Peygamber‘e hürmet ve Haremeyn‘e hizmet, milletimizin islamiyet‘e girişiyle başlıyordu. Ancak en geniş manasıyla Osmanlı‘da makes buluyor ve özellikle de Yavuz Sultan Selim‘den itibaren zirveye oturuyordu. Biz bu keyfiyeti göz önüne alarak, kuruluşuyla başlayıp yıkılıncaya dek, Osmanlı‘nın hizmetine ağırlık verdik. İkinci bölümde ise, Mekke ve Medine‘yi adım adım ziyaret ederek, tarihi ve sosyal dokunun dini dokuyla izdivacından kristalize olmuş o büyülü hâlini anlatmaya özen gösterdik. Bizim bu çalışmamızın benzerlerinden farkı ise, konulara yaklaşımından ve alınması gereken mesajlara ağırlık verilmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü biz okuyucuyu, ziyaretle birlikte, zihin, ruh ve gönül planında derinliğine ve genişliğine bir tefekküre kanalize etmeyi amaçladık.
Mukaddes topraklarda gezdiği ve gördüğü her kareden, ruh ve gönül dünyasına bir kapı açmasını, ibretleri ve hikmetleri kavrayıp gereken mesajı almasını hedefledik. Gezdiği yerlerde ve gördüğü mekânlarda tarihe yolculuk edip, Asr-ı Saadet‘i iç dünyasında yaşayarak, rûhi yönden rihteri büyük depremle sarsılmasını ve bir nefis muhasebesi yaparak, Hac, ya da umre‘nin mana boyutundan en azami şekilde istifade etmesini arzuladık. Mesela Mescid-i Nebevi‘yi tanıtırken, Ashab-ı Suffa‘ya ve eğitimin önemine işaret ettik. Peygamberimiz‘in buradaki fonksiyonunu ideal öğretmene ve ideal İmam Hatib‘e uyarladık. Bir-i Osman‘dan ve Hz. Hatice validemnizden bahsederken, Allah yolunda infaka ve ömür boyunca hayır-hasenata vurgu yaptık. Uhut‘u, Hendek‘i, Kâbe‘yi, Arafat‘ı, Mina‘yı, tavafı ve Mirac‘ı verirken de aynı içeriğe özen gösterdik.
Her yerde kare kare ecdadımızın izini göstererek, gerçek tarihimizin iyi okunmasını, ecdadımızla iftihar edilmesini ve hayırla yadedilmesi gereğini sık sık vurguladık. Metafta bir şavt yaptık ve her karede gördüğümüzün, tarih, sosyal ve inanç açısından ayrıca basiret gözüyle de okunmasının gereğine işaretle, içerdiği mesajları bir bir zikrettik. Hakeza Sa‘yda ve diğer ziyaret yerlerinde de öyle. Sevr ve Hira‘yı ziyareti tamamen değişik pencereden ve değişik yorumla verdik. vb.
Özetle, Mekke ve Medine‘nin ziyaret yerlerinde cesetten ruha, zarftan mazrufa yönelinmesi ve ziyaretçilerin mana itibarıyla azami kazanımı nasıl elde edecekleri noktası, bizim üzerine titrediğimiz hassasiyetlerimiz oldu. Kitab, önsöz ve mukaddimeden sonra, II. bölümden başlanarak da okunabilir. Tercih okuyucularımızındır.
İçindekileri, Peygamberimiz‟e Hürmet, Haremeyn‟e Hizmet, Bir Tarihçiyle Mekke Medine‟yi Ziyeret ve Edebiyatımızda Peygamber Sevgisi ve Na‟tlar olmak üzere üç ana başlık altında verdik. İlk bölümde işlediğimiz tarihimizde ve kültürümüzde Hz. Peygamber‘e hürmet ve Haremeyn‘e hizmet, milletimizin islamiyet‘e girişiyle başlıyordu. Ancak en geniş manasıyla Osmanlı‘da makes buluyor ve özellikle de Yavuz Sultan Selim‘den itibaren zirveye oturuyordu. Biz bu keyfiyeti göz önüne alarak, kuruluşuyla başlayıp yıkılıncaya dek, Osmanlı‘nın hizmetine ağırlık verdik. İkinci bölümde ise, Mekke ve Medine‘yi adım adım ziyaret ederek, tarihi ve sosyal dokunun dini dokuyla izdivacından kristalize olmuş o büyülü hâlini anlatmaya özen gösterdik. Bizim bu çalışmamızın benzerlerinden farkı ise, konulara yaklaşımından ve alınması gereken mesajlara ağırlık verilmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü biz okuyucuyu, ziyaretle birlikte, zihin, ruh ve gönül planında derinliğine ve genişliğine bir tefekküre kanalize etmeyi amaçladık.
Mukaddes topraklarda gezdiği ve gördüğü her kareden, ruh ve gönül dünyasına bir kapı açmasını, ibretleri ve hikmetleri kavrayıp gereken mesajı almasını hedefledik. Gezdiği yerlerde ve gördüğü mekânlarda tarihe yolculuk edip, Asr-ı Saadet‘i iç dünyasında yaşayarak, rûhi yönden rihteri büyük depremle sarsılmasını ve bir nefis muhasebesi yaparak, Hac, ya da umre‘nin mana boyutundan en azami şekilde istifade etmesini arzuladık. Mesela Mescid-i Nebevi‘yi tanıtırken, Ashab-ı Suffa‘ya ve eğitimin önemine işaret ettik. Peygamberimiz‘in buradaki fonksiyonunu ideal öğretmene ve ideal İmam Hatib‘e uyarladık. Bir-i Osman‘dan ve Hz. Hatice validemnizden bahsederken, Allah yolunda infaka ve ömür boyunca hayır-hasenata vurgu yaptık. Uhut‘u, Hendek‘i, Kâbe‘yi, Arafat‘ı, Mina‘yı, tavafı ve Mirac‘ı verirken de aynı içeriğe özen gösterdik.
Her yerde kare kare ecdadımızın izini göstererek, gerçek tarihimizin iyi okunmasını, ecdadımızla iftihar edilmesini ve hayırla yadedilmesi gereğini sık sık vurguladık. Metafta bir şavt yaptık ve her karede gördüğümüzün, tarih, sosyal ve inanç açısından ayrıca basiret gözüyle de okunmasının gereğine işaretle, içerdiği mesajları bir bir zikrettik. Hakeza Sa‘yda ve diğer ziyaret yerlerinde de öyle. Sevr ve Hira‘yı ziyareti tamamen değişik pencereden ve değişik yorumla verdik. vb.
Özetle, Mekke ve Medine‘nin ziyaret yerlerinde cesetten ruha, zarftan mazrufa yönelinmesi ve ziyaretçilerin mana itibarıyla azami kazanımı nasıl elde edecekleri noktası, bizim üzerine titrediğimiz hassasiyetlerimiz oldu. Kitab, önsöz ve mukaddimeden sonra, II. bölümden başlanarak da okunabilir. Tercih okuyucularımızındır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.