9786257915052
548743
https://www.hesapli24.com/platonda-erdem-anlayisi
Platon'da Erdem Anlayışı
11.17
İnsanlık var olageldiği günden bu yana ahlaki olanın ne olup olmadığını aramıştır.
Bunun için de insanların davranışlarına doğal olarak insanlarca yahut ta dinlerde
olduğu gibi vahiy aracılığı ile bir sınırlama getirilmiştir. Ahlaki değerler, bu
sınırlamaların, başka bir ifadeyle, başkalarına saygılı olmak koşuluyla,
özgürlüğümüzün en temel ilkesidir diyebiliriz. Bu doğrultuda bakacak olursak en basit
toplum yaşayışından en karmaşık toplum yaşayışına kadar her toplumda ahlaki
değerlerin var olduğu gerçeği, ahlakın ne kadar önemli olduğunun en açık
göstergesidir.
Antikçağ Yunan toplumunda da ahlaki değerler söz konusu olup, bazen ekonomik,
siyasal ve sosyal nedenlerle yozlaşmıştır, ama hep var olmuştur. Ahlaki değerler bazen
kendini dini ritüellerle, bazen Ezop masallarında olduğu gibi temsillerle, bazen kısa
veciz sözlerle, bazen de Platon, Sokrates, Aristoteles gibi ahlak kuramcılarıyla açığa
çıkarmıştır.
Bunlardan Platon, Yunan toplumunun en çalkantılı döneminde ortaya çıkmış bir ahlak
kuramcısıdır. Ancak onun Sokrates gibi güçlü, başka bir ahlakçının ardılı olması ve
Sokrates'in, Platon'un diyaloglarında yer bulması, ikisini ayrılmaz bir bütün haline
getirmiştir. Bu durumun günümüzde bile tartışmalara yol açacak bir fikirler
karmaşasına yol açtığını söyleyebiliriz. İkisi arasındaki ayrım birey ve topluma
bakışlarındadır. Platon devlet eksenli, Sokrates insan eksenli düşünür. Bu bağlamda,
Platon'un gençlik diyaloglarındaki Sokratik belirsizlik (diyalog sonunda bir sonuca
ulaşamama), devlet eksenli yaşlılık diyaloglarında kaybolmuş olup, fikirleri daha net ve
açık hale gelmiştir.
İnsanlık var olageldiği günden bu yana ahlaki olanın ne olup olmadığını aramıştır.
Bunun için de insanların davranışlarına doğal olarak insanlarca yahut ta dinlerde
olduğu gibi vahiy aracılığı ile bir sınırlama getirilmiştir. Ahlaki değerler, bu
sınırlamaların, başka bir ifadeyle, başkalarına saygılı olmak koşuluyla,
özgürlüğümüzün en temel ilkesidir diyebiliriz. Bu doğrultuda bakacak olursak en basit
toplum yaşayışından en karmaşık toplum yaşayışına kadar her toplumda ahlaki
değerlerin var olduğu gerçeği, ahlakın ne kadar önemli olduğunun en açık
göstergesidir.
Antikçağ Yunan toplumunda da ahlaki değerler söz konusu olup, bazen ekonomik,
siyasal ve sosyal nedenlerle yozlaşmıştır, ama hep var olmuştur. Ahlaki değerler bazen
kendini dini ritüellerle, bazen Ezop masallarında olduğu gibi temsillerle, bazen kısa
veciz sözlerle, bazen de Platon, Sokrates, Aristoteles gibi ahlak kuramcılarıyla açığa
çıkarmıştır.
Bunlardan Platon, Yunan toplumunun en çalkantılı döneminde ortaya çıkmış bir ahlak
kuramcısıdır. Ancak onun Sokrates gibi güçlü, başka bir ahlakçının ardılı olması ve
Sokrates'in, Platon'un diyaloglarında yer bulması, ikisini ayrılmaz bir bütün haline
getirmiştir. Bu durumun günümüzde bile tartışmalara yol açacak bir fikirler
karmaşasına yol açtığını söyleyebiliriz. İkisi arasındaki ayrım birey ve topluma
bakışlarındadır. Platon devlet eksenli, Sokrates insan eksenli düşünür. Bu bağlamda,
Platon'un gençlik diyaloglarındaki Sokratik belirsizlik (diyalog sonunda bir sonuca
ulaşamama), devlet eksenli yaşlılık diyaloglarında kaybolmuş olup, fikirleri daha net ve
açık hale gelmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.