9786257424844
791236
https://www.hesapli24.com/posthuman-dunyada-ureme-felsefi-bir-giris
Posthüman Dünyada Üreme Felsefi Bir Giriş
9.91
Canlılık tarihi boyunca evrimin temel dinamosu niteliğini koruyan üreme, yumurta ve sperme bağlı işleyen
geleneksel tanım ve işlevlerini içinde bulunduğumuz yüzyılda geride bırakmaya başladı. Bu kitap, hızla
gelişmeye devam eden üreme teknolojilerinin yol açtığı karmaşık felsefi sorunları düşünmeye ilişkin bir çağrı
mahiyetindedir. Zira IVF ile başlayan, ufuktaki IVG ve yapay rahim araştırmaları ile devam eden, üçüncü
tarafların –mitokondri, yumurta, sperm, embriyo veya rahim– katkılarıyla genişledikçe işbirlikçi üreme ve
yetiştirme modellerine zemin hazırlayan yeni üreme teknolojileri, yerleşik etik kabullere meydan okuyor. İnsan,
üreme devriminin yarım asra yaklaşan yolculuğunda tüm canlılarla paylaştığı üreme özelliğini, yapay seçilim
sayesinde üremeyi yeniden üreterek güncelliyor. Taşıyıcı annelik, tek veya üç ebeveynli çocuklar, soy hattına
yönelik genetik müdahale gibi tartışmalı uygulamaları sorgulayan bu kitap, yüzleşmeye başladığımız üreme
devriminin çetrefilli felsefi sorularına dikkat çekmeyi ve onlara gerekçelendirilmiş cevaplar aramayı deniyor.
Dişiyle erkeğin cinsel ilişkisine kayıtlı doğal üreme zorunluluğunun aşılmasıyla belirginleşen kararsızlık, çelişki,
parçalanma, dağılma, belirsizlik gibi durumlar üreme meselesinin etrafına da kümeleniyor. Son yarım asrın
ezber bozan üreme hikayelerinin doğurduğu çağdaş etik sorunlar karşısında, emekleme evresindeki
posthümanist canlılık bakışları, yeni soybağı anlayışlarına, aile ve akrabalık kurgularına can verecek saklı vaatler
taşıyor. Türkçedeki üreme literatürüne katkısıyla bu kitap, yeni üreme teknolojilerinin beraberinde getirdiği
felsefi sorunları çözme iddiasında bulunmadan ve özenli bir tutumu elden bırakmadan, çözümlemeye yönelik
bir tartışma açmayı hedefliyor.
Canlılık tarihi boyunca evrimin temel dinamosu niteliğini koruyan üreme, yumurta ve sperme bağlı işleyen
geleneksel tanım ve işlevlerini içinde bulunduğumuz yüzyılda geride bırakmaya başladı. Bu kitap, hızla
gelişmeye devam eden üreme teknolojilerinin yol açtığı karmaşık felsefi sorunları düşünmeye ilişkin bir çağrı
mahiyetindedir. Zira IVF ile başlayan, ufuktaki IVG ve yapay rahim araştırmaları ile devam eden, üçüncü
tarafların –mitokondri, yumurta, sperm, embriyo veya rahim– katkılarıyla genişledikçe işbirlikçi üreme ve
yetiştirme modellerine zemin hazırlayan yeni üreme teknolojileri, yerleşik etik kabullere meydan okuyor. İnsan,
üreme devriminin yarım asra yaklaşan yolculuğunda tüm canlılarla paylaştığı üreme özelliğini, yapay seçilim
sayesinde üremeyi yeniden üreterek güncelliyor. Taşıyıcı annelik, tek veya üç ebeveynli çocuklar, soy hattına
yönelik genetik müdahale gibi tartışmalı uygulamaları sorgulayan bu kitap, yüzleşmeye başladığımız üreme
devriminin çetrefilli felsefi sorularına dikkat çekmeyi ve onlara gerekçelendirilmiş cevaplar aramayı deniyor.
Dişiyle erkeğin cinsel ilişkisine kayıtlı doğal üreme zorunluluğunun aşılmasıyla belirginleşen kararsızlık, çelişki,
parçalanma, dağılma, belirsizlik gibi durumlar üreme meselesinin etrafına da kümeleniyor. Son yarım asrın
ezber bozan üreme hikayelerinin doğurduğu çağdaş etik sorunlar karşısında, emekleme evresindeki
posthümanist canlılık bakışları, yeni soybağı anlayışlarına, aile ve akrabalık kurgularına can verecek saklı vaatler
taşıyor. Türkçedeki üreme literatürüne katkısıyla bu kitap, yeni üreme teknolojilerinin beraberinde getirdiği
felsefi sorunları çözme iddiasında bulunmadan ve özenli bir tutumu elden bırakmadan, çözümlemeye yönelik
bir tartışma açmayı hedefliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.