Psikolojiden Sanata Doğru - Sanat Psikolojisi ve Ötesi

Stok Kodu:
9786057472243
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
162
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-12-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
11,26
9786057472243
833386
Psikolojiden Sanata Doğru - Sanat Psikolojisi ve Ötesi
Psikolojiden Sanata Doğru - Sanat Psikolojisi ve Ötesi
11.26
Toplumsal baskınlıkla birlikte değerlendirilebilecek sistemi meşrulaştırma kavramı, temelde, toplumsal kimlik kuramına dayanıyor. Bu kurama göre birey, kendini ve ait olduğu grubu yücelten tutum ve davranışlara sahiptir. Kötülükler, ‘bizden olmayanlar'a yansıtılıyor; böylece, ‘bizden olanlar'ın tertemiz olduğu yönünde, bir kendini idealize etme süreci söz konusu oluyor. Toplumsal baskınlık kuramı ise buna bir tuğla daha ekleyip toplumda hiyerarşinin altında olanların, üstte olanları yücelttiğini gösteriyor. Sözgelimi, toplumsal kimlik yaklaşımı açısından, yoksulların, kendilerini yüceltip zenginleri kötü, insanlığı kalmamış, duygusuz kişiler olarak görmeleri beklenirken (kimi zaman bunu yapıyorlar ama her zaman değil), onlar; tersine, zenginleri yüceltip kendilerini aşağılıyorlar. Arabesk edebiyat, tam da bundan doğuyor. Sistemi meşrulaştırma kuramı, toplumsal baskınlık kuramındaki hiyerarşiyi destekleyici mitler kavramıyla aynı çizgide, ezilenlerin ezenleri yüceltmesine yol açan kimi araçlar olduğunu ileri sürüyor. Edebi anlatılarda, tarihsel olarak, bizden olmayanların kötülenmesinden, bizden olmayanların yüceltilmesine doğru bir geçiş olduğu söylenebilir. Aynı biçimde, ezilenlerin boyun eğmeyip er ya da geç hakkını aradığı anlatılardan, ezilmenin/yoksulluğun mutlaklaştırıldığı bir anlatı tarzına geçiş de söz konusu.
Toplumsal baskınlıkla birlikte değerlendirilebilecek sistemi meşrulaştırma kavramı, temelde, toplumsal kimlik kuramına dayanıyor. Bu kurama göre birey, kendini ve ait olduğu grubu yücelten tutum ve davranışlara sahiptir. Kötülükler, ‘bizden olmayanlar'a yansıtılıyor; böylece, ‘bizden olanlar'ın tertemiz olduğu yönünde, bir kendini idealize etme süreci söz konusu oluyor. Toplumsal baskınlık kuramı ise buna bir tuğla daha ekleyip toplumda hiyerarşinin altında olanların, üstte olanları yücelttiğini gösteriyor. Sözgelimi, toplumsal kimlik yaklaşımı açısından, yoksulların, kendilerini yüceltip zenginleri kötü, insanlığı kalmamış, duygusuz kişiler olarak görmeleri beklenirken (kimi zaman bunu yapıyorlar ama her zaman değil), onlar; tersine, zenginleri yüceltip kendilerini aşağılıyorlar. Arabesk edebiyat, tam da bundan doğuyor. Sistemi meşrulaştırma kuramı, toplumsal baskınlık kuramındaki hiyerarşiyi destekleyici mitler kavramıyla aynı çizgide, ezilenlerin ezenleri yüceltmesine yol açan kimi araçlar olduğunu ileri sürüyor. Edebi anlatılarda, tarihsel olarak, bizden olmayanların kötülenmesinden, bizden olmayanların yüceltilmesine doğru bir geçiş olduğu söylenebilir. Aynı biçimde, ezilenlerin boyun eğmeyip er ya da geç hakkını aradığı anlatılardan, ezilmenin/yoksulluğun mutlaklaştırıldığı bir anlatı tarzına geçiş de söz konusu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat