9786057244611
768529
https://www.hesapli24.com/rasim-ozdenoren-hakkinda-bir-monografi-calismasi
Rasim Özdenören Hakkında Bir Monografi Çalışması
30.36
Topluma ve toplumsal hayata sıkı sıkıya bağlı olduğu gibi ferdi tecrübelerle de bağlantısı olan sanat, insanın algıladığı
gerçeklik ile ilişkisini estetik ölçütler içinde düzenleyen; objeyi anlamaya ve yorumlamaya çalışan bir anlatım biçimidir.
Psikanaliz bakış açısına göre sanatı sanat yapan asıl unsur mizaçtır. Nesnel dünyayı estetik form içinde algılama
mizacına sahip sanatçılar, mizaçları gereği insan ve nesnel gerçeklik arasındaki ilişkiye duyarsız kalmazlar ve toplumsal
dinamikleri kültürel kodları, medeniyetin ruhunu teşkil eden unsurları, çok boyutlu algılama mizaçlarıyla yeniden
dönüştürürler. Toplumsal duyarlılığın neticesi olan bu durum sanatçıya, bilimsel gelişmeler dâhil olmak üzere, toplumu ve
insanı ilgilendiren her şeye karşı ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Çağın algısına uygun olarak değişen insan gerçeklik
ilişkisine göre, yeni yorumlarla zenginleşen yeni estetik algı çerçevesinde çağın sorunlarını yakalama, bireyi olası tehlikeler
karşısında uyarma ve bireyin kendini gerçekleştirmesine imkân hazırlama, söz konusu sorumluluklardan başlıcalarıdır.
50 yılı aşkın sanat hayatı boyunca ortaya koyduğu eserlerle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı ve fikir dünyasının
temel taşlarından biri olan Rasim Özdenören, yüklendiği sorumluluk bilincini, sanatçı mizacıyla birleştiren önemli bir
isimdir. Eser yazmaya başladığı dönemde sanat ve edebiyat dünyasına hâkim olan ideolojik tavırların yerine, bireyi merkeze
alması, modern anlatıların takipçisi olması, bireyin ruh tedirginliklerinden hareket ederek bağlı bulunduğu medeniyete has
kültürel kodları çağın sorunlarıyla işlemesi, onu ve eserlerini ayrıcalıklı bir konuma getirir.
Yazar, modernleşme olgusunu bünyesinde taşıyan hızlı kültürel çözülmeye maruz kalan Türkiye'nin yaşadığı
sıkıntıları, bireysel düzlemde ele alarak, değerler dünyasını erozyona uğratan şartlara yeni bakış açısı getirir. Bireylerin
açmazları üzerine inşa edilen iç hesaplaşmaları, toplumdaki değişim ile birlikte özellikle yabancılaşma problemini merkezealarak işler. Dolayısıyla eserlerinde sosyolojik, psikolojik ve felsefi anlamda ele alınan yabancılaşma sorunsalı,
Cumhuriyetten sonra radikal bir dönüş diye nitelendirilecek medeniyet değişimi hamlesi ile birlikte yürür. Bu nedenle
bireyin yaşadığı bütün iç hesaplaşmalar, medeniyet değişimi hamlesinin toplumda meydana getirdiği çalkantıların nabzını
tutmakla eşdeğerdir. Yazar sadece sorunu belirlemekle kalmaz, bunun yanında yozlaşan değerler karşısına kaynağını millî
ruhtan ve medeniyetin özünden alan unsurlarla, ele aldığı sorunlara çözüm de üretir. Özellikle Denize Açılan Kapı, Ansızın
Yola Çıkmak, Kuyu kitaplarında yoğun olarak ele aldığı ve tasavvufî yönü ağır basan öykülerinde, varoluşsal
sorgulamalarını tasavvufla anlamlandırmaya çalışan tipler aracılığıyla, toplumun yönelmesi gereken değerleri gösterir. Millî
ve manevi alanların tamamını kapsayacak şekilde çok zengin içerikli değerler dünyası, sanatın yerelden hareket edilmediği
sürece, evrensel olunmayacağı gerçeğini gösterir. Bu açıdan bakıldığında yazar, çıkış noktası olarak yerelden hareket etmiş
ve anlattığı her şey, kaynağını bu medeniyetten almıştır. Çağın değerlerini ve edebiyattaki modern teknikleri göz ardı
etmeksizin, evrensel insanı yerellik üzerine inşa etmesi, onun edebiyatımızdaki özgün yerini daha da sağlamlaştırmıştır.
Bu çalışmada Rasim Özdenören'in toplumsal duyarlılığı ve sanatı, insanı yüceltme gayesi olarak gören hassasiyeti
dikkate alınarak, eserleri bilimsel tarafsızlık ilkesi çerçevesinde yorumlanmaya çalışılmıştır. Amaç, yazarın eserlerindeki
ortak temayı, zaman, mekân, şahıs kadrosunu, dil ve üslubunu tespit ederek düşünce dünyasının kapılarını açmak ve bu
vesile ile anlamlandırılan öykülerinin modern edebiyatımıza katkılarını tespit etmektir.
Çalışmada, yazarın edebî metinleri, her zaman diliminin kendi gerçekliğini yarattığı düşüncesiyle, yazıldıkları dönem
dikkate alınarak kronolojik bir şekilde tahlil edilmiştir. Elde edilen sonuçlar “Rasim Özdenören'in Eser Verdiği Döneme
Genel Bir Bakış”, “Rasim Özdenören'in Hayatı ve Eserleri”, “Öykücülüğü”, “Romancılığı ve Gül Yetiştiren Adam” ve
“Denemeler” olmak üzere beş başlık altında incelenmiştir.
Yazarın düşünce dünyasının kapılarını aralamak için çalışma bölümlere ayrılmış ve bunun sonucunda şöyle bir kanıya
varılmıştır: Rasim Özdenören, modern teknikler doğrultusunda, kendine özgü bir dil ve anlatıma önem verir. Klasik öykü ve
roman anlayışının dışında eser veren bir yetkinliğe sahiptir. İnsan psikolojisine yönelik gözlem gücü, izlenim ve
duygulanışlarla kurduğu duyarlılık, zihin evreninin çağrışıma dayalı zenginlikleriyle süslüdür. Yeni biçim ve anlatım
denemelerinin sürekli olması ile Türk Edebiyatının, modern edebiyatla ilişkisini canlı tutmaya özen göstermiştir.
Rasim Özdenören'in eserleri incelenirken, birinci bölümünde yazarın eser yazmaya başladığı dönemin genel bir
panoraması verilmiştir. Döneme damgasını vuran siyasî olayların, edebiyata ideolojik söylemi nasıl dayattığı, yazarın ise bu
ideolojik söylemlere boyun eğmeyip, edebiyata has dili, sanata özgü bir tavırla toplumsal duyarlılığını eserlerine yansıttığı
belirlenmeye çalışılmıştır.
İkinci bölüm, yazarın hayatı ve sanatının genel bir yaklaşımını sergilemektedir. Özellikle sanatının gelişmesinde,
Anadolu'nun değişik coğrafyalarında geçen çocukluk döneminin etkisi ve insanların iç dünyaları ile ilgili yaptığı gözlemler
birer odak noktası olarak ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde yazarın öykücülüğü ele alınmıştır. Yazarın bu medeniyetin kaynakları başta olmak üzere, dünya
edebiyatının önemli isimlerine kadar genişleyen zengin birikim kaynaklarını modern tekniklerle birleştirerek kendine özgü
bir sesi nasıl yakaladığı belirtilmiştir. Bu bölüm, ortak temalar dikkate alınarak olay örgüsü bakımından sınıflandırılmaya
gidilmiştir. Çünkü bireyin merkeze alındığı olay örgüsü, modern teknik gereği bireylerin iç sesine yoğunlaşmasını vermesi
açısından önemlidir. Tematik incelemede ise, devrin sosyal ve kültürel şartları gözardı edilmeden öykülerdeki sebep sonuç
ilişkisinin verilmesine çaba gösterilmiştir. Böylece kişilerin iç dünyaları ile sosyal ve kültürel şartlar arasındaki ilişkisi tespit
edilmeye çalışılmıştır.
Üçüncü bölümün şahıs kadrosunu içeren kısımlarında, şahısların yaşadıkları çatışmaları, çatışmanın sebepleri
toplumsal şartlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Çünkü şahısların kişiliği, büyük ölçüde toplumsal değerlerden etkilenir. Bu
değerlerin farklı olması farklı dünyalara sahip şahısları yaratır. Bu nedenle alıntıların toplumsal değerlerle ilgili olmasına
özen gösterilmiştir.
Bir edebî eserin temel öğelerinden biri olan zaman ve mekân kavramları da bu bölümde incelenmiştir. Öncelikle edebî
eserlerdeki zaman kavramının genel olarak bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Böylece Rasim Özdenören'deki zaman
kavramının ayırt edici özelliğine değinilmeye çalışılmıştır. Bölümün mekân unsurunu içeren kısımlar, modern kurgu ve
klasik kurguya dayalı mekân anlayışı dikkate alınarak incelenmiştir. Rasim Özdenören'in yenilikçi kimliğini, mekân
konusunda da ortaya çıkarmak bu yöntemin benimsenmesinin temel sebeplerinden birini oluşturur.
Üçüncü bölümün “Dil, Üslûp ve Anlatım Teknikleri” adlı kısımlarda, yazarın estetik dil kaygısı ve onu modern
kurguya yakınlaştıran teknikler üzerinde durulmuştur.
Yazarın öyküleri üzerine yapılan incelemede kullanılan yöntemin aynısı romanı içinde kullanılmıştır. Romanda, iki
Topluma ve toplumsal hayata sıkı sıkıya bağlı olduğu gibi ferdi tecrübelerle de bağlantısı olan sanat, insanın algıladığı
gerçeklik ile ilişkisini estetik ölçütler içinde düzenleyen; objeyi anlamaya ve yorumlamaya çalışan bir anlatım biçimidir.
Psikanaliz bakış açısına göre sanatı sanat yapan asıl unsur mizaçtır. Nesnel dünyayı estetik form içinde algılama
mizacına sahip sanatçılar, mizaçları gereği insan ve nesnel gerçeklik arasındaki ilişkiye duyarsız kalmazlar ve toplumsal
dinamikleri kültürel kodları, medeniyetin ruhunu teşkil eden unsurları, çok boyutlu algılama mizaçlarıyla yeniden
dönüştürürler. Toplumsal duyarlılığın neticesi olan bu durum sanatçıya, bilimsel gelişmeler dâhil olmak üzere, toplumu ve
insanı ilgilendiren her şeye karşı ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Çağın algısına uygun olarak değişen insan gerçeklik
ilişkisine göre, yeni yorumlarla zenginleşen yeni estetik algı çerçevesinde çağın sorunlarını yakalama, bireyi olası tehlikeler
karşısında uyarma ve bireyin kendini gerçekleştirmesine imkân hazırlama, söz konusu sorumluluklardan başlıcalarıdır.
50 yılı aşkın sanat hayatı boyunca ortaya koyduğu eserlerle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı ve fikir dünyasının
temel taşlarından biri olan Rasim Özdenören, yüklendiği sorumluluk bilincini, sanatçı mizacıyla birleştiren önemli bir
isimdir. Eser yazmaya başladığı dönemde sanat ve edebiyat dünyasına hâkim olan ideolojik tavırların yerine, bireyi merkeze
alması, modern anlatıların takipçisi olması, bireyin ruh tedirginliklerinden hareket ederek bağlı bulunduğu medeniyete has
kültürel kodları çağın sorunlarıyla işlemesi, onu ve eserlerini ayrıcalıklı bir konuma getirir.
Yazar, modernleşme olgusunu bünyesinde taşıyan hızlı kültürel çözülmeye maruz kalan Türkiye'nin yaşadığı
sıkıntıları, bireysel düzlemde ele alarak, değerler dünyasını erozyona uğratan şartlara yeni bakış açısı getirir. Bireylerin
açmazları üzerine inşa edilen iç hesaplaşmaları, toplumdaki değişim ile birlikte özellikle yabancılaşma problemini merkezealarak işler. Dolayısıyla eserlerinde sosyolojik, psikolojik ve felsefi anlamda ele alınan yabancılaşma sorunsalı,
Cumhuriyetten sonra radikal bir dönüş diye nitelendirilecek medeniyet değişimi hamlesi ile birlikte yürür. Bu nedenle
bireyin yaşadığı bütün iç hesaplaşmalar, medeniyet değişimi hamlesinin toplumda meydana getirdiği çalkantıların nabzını
tutmakla eşdeğerdir. Yazar sadece sorunu belirlemekle kalmaz, bunun yanında yozlaşan değerler karşısına kaynağını millî
ruhtan ve medeniyetin özünden alan unsurlarla, ele aldığı sorunlara çözüm de üretir. Özellikle Denize Açılan Kapı, Ansızın
Yola Çıkmak, Kuyu kitaplarında yoğun olarak ele aldığı ve tasavvufî yönü ağır basan öykülerinde, varoluşsal
sorgulamalarını tasavvufla anlamlandırmaya çalışan tipler aracılığıyla, toplumun yönelmesi gereken değerleri gösterir. Millî
ve manevi alanların tamamını kapsayacak şekilde çok zengin içerikli değerler dünyası, sanatın yerelden hareket edilmediği
sürece, evrensel olunmayacağı gerçeğini gösterir. Bu açıdan bakıldığında yazar, çıkış noktası olarak yerelden hareket etmiş
ve anlattığı her şey, kaynağını bu medeniyetten almıştır. Çağın değerlerini ve edebiyattaki modern teknikleri göz ardı
etmeksizin, evrensel insanı yerellik üzerine inşa etmesi, onun edebiyatımızdaki özgün yerini daha da sağlamlaştırmıştır.
Bu çalışmada Rasim Özdenören'in toplumsal duyarlılığı ve sanatı, insanı yüceltme gayesi olarak gören hassasiyeti
dikkate alınarak, eserleri bilimsel tarafsızlık ilkesi çerçevesinde yorumlanmaya çalışılmıştır. Amaç, yazarın eserlerindeki
ortak temayı, zaman, mekân, şahıs kadrosunu, dil ve üslubunu tespit ederek düşünce dünyasının kapılarını açmak ve bu
vesile ile anlamlandırılan öykülerinin modern edebiyatımıza katkılarını tespit etmektir.
Çalışmada, yazarın edebî metinleri, her zaman diliminin kendi gerçekliğini yarattığı düşüncesiyle, yazıldıkları dönem
dikkate alınarak kronolojik bir şekilde tahlil edilmiştir. Elde edilen sonuçlar “Rasim Özdenören'in Eser Verdiği Döneme
Genel Bir Bakış”, “Rasim Özdenören'in Hayatı ve Eserleri”, “Öykücülüğü”, “Romancılığı ve Gül Yetiştiren Adam” ve
“Denemeler” olmak üzere beş başlık altında incelenmiştir.
Yazarın düşünce dünyasının kapılarını aralamak için çalışma bölümlere ayrılmış ve bunun sonucunda şöyle bir kanıya
varılmıştır: Rasim Özdenören, modern teknikler doğrultusunda, kendine özgü bir dil ve anlatıma önem verir. Klasik öykü ve
roman anlayışının dışında eser veren bir yetkinliğe sahiptir. İnsan psikolojisine yönelik gözlem gücü, izlenim ve
duygulanışlarla kurduğu duyarlılık, zihin evreninin çağrışıma dayalı zenginlikleriyle süslüdür. Yeni biçim ve anlatım
denemelerinin sürekli olması ile Türk Edebiyatının, modern edebiyatla ilişkisini canlı tutmaya özen göstermiştir.
Rasim Özdenören'in eserleri incelenirken, birinci bölümünde yazarın eser yazmaya başladığı dönemin genel bir
panoraması verilmiştir. Döneme damgasını vuran siyasî olayların, edebiyata ideolojik söylemi nasıl dayattığı, yazarın ise bu
ideolojik söylemlere boyun eğmeyip, edebiyata has dili, sanata özgü bir tavırla toplumsal duyarlılığını eserlerine yansıttığı
belirlenmeye çalışılmıştır.
İkinci bölüm, yazarın hayatı ve sanatının genel bir yaklaşımını sergilemektedir. Özellikle sanatının gelişmesinde,
Anadolu'nun değişik coğrafyalarında geçen çocukluk döneminin etkisi ve insanların iç dünyaları ile ilgili yaptığı gözlemler
birer odak noktası olarak ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde yazarın öykücülüğü ele alınmıştır. Yazarın bu medeniyetin kaynakları başta olmak üzere, dünya
edebiyatının önemli isimlerine kadar genişleyen zengin birikim kaynaklarını modern tekniklerle birleştirerek kendine özgü
bir sesi nasıl yakaladığı belirtilmiştir. Bu bölüm, ortak temalar dikkate alınarak olay örgüsü bakımından sınıflandırılmaya
gidilmiştir. Çünkü bireyin merkeze alındığı olay örgüsü, modern teknik gereği bireylerin iç sesine yoğunlaşmasını vermesi
açısından önemlidir. Tematik incelemede ise, devrin sosyal ve kültürel şartları gözardı edilmeden öykülerdeki sebep sonuç
ilişkisinin verilmesine çaba gösterilmiştir. Böylece kişilerin iç dünyaları ile sosyal ve kültürel şartlar arasındaki ilişkisi tespit
edilmeye çalışılmıştır.
Üçüncü bölümün şahıs kadrosunu içeren kısımlarında, şahısların yaşadıkları çatışmaları, çatışmanın sebepleri
toplumsal şartlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Çünkü şahısların kişiliği, büyük ölçüde toplumsal değerlerden etkilenir. Bu
değerlerin farklı olması farklı dünyalara sahip şahısları yaratır. Bu nedenle alıntıların toplumsal değerlerle ilgili olmasına
özen gösterilmiştir.
Bir edebî eserin temel öğelerinden biri olan zaman ve mekân kavramları da bu bölümde incelenmiştir. Öncelikle edebî
eserlerdeki zaman kavramının genel olarak bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Böylece Rasim Özdenören'deki zaman
kavramının ayırt edici özelliğine değinilmeye çalışılmıştır. Bölümün mekân unsurunu içeren kısımlar, modern kurgu ve
klasik kurguya dayalı mekân anlayışı dikkate alınarak incelenmiştir. Rasim Özdenören'in yenilikçi kimliğini, mekân
konusunda da ortaya çıkarmak bu yöntemin benimsenmesinin temel sebeplerinden birini oluşturur.
Üçüncü bölümün “Dil, Üslûp ve Anlatım Teknikleri” adlı kısımlarda, yazarın estetik dil kaygısı ve onu modern
kurguya yakınlaştıran teknikler üzerinde durulmuştur.
Yazarın öyküleri üzerine yapılan incelemede kullanılan yöntemin aynısı romanı içinde kullanılmıştır. Romanda, iki
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.