9786256394179
793456
https://www.hesapli24.com/reklamcilik-ve-manipulasyon
Reklamcılık Ve Manipülasyon
10.63
İlk baskısı 1992 yılında yapılmış olan bu eser Türkiye'de alanında yazılmış ilk Türkçe reklamcılık
eleştirisidir. İşin ilginç yanı, bu kitap o sıralarda Türkiye'nin “muteber” reklam ajanslarında 20 yaşında
reklam yazarlığına başlayıp çalışmakta olan “içeriden” bir reklam yazarı tarafından kaleme alınmıştır.
“İçeriden bir reklam yazarı” olarak reklamcılık hakkında böyle bir eleştirel kitap yazmış olmam,
yakın çevrem tarafından pek hoş karşılanmamış ve “insan ekmek yediği bir sektörü böyle eleştirir
mi?” gibi sorulara ve karşı eleştirilere mâruz kalmıştım. Fakat reklamcılık eğer eleştirilecekse,
reklamcılığı bilen birileri tarafından eleştirilmelidir. Hayatında hiç reklamcılık yapmamış birinin de
reklamcılık eleştirisi yapması doğru ve aynı zamanda ahlâkî olmayacaktır
Kitabın yazıldığı günden bu yana değişen hiçbir şey yok. Değişen şey, teknolojik yenilikler, çeşitlenen,
zenginleşen görsel efektler. Reklamcılar da bu imkânları olabildiğince kullanıyorlar. Dolayısıyla kitap,
ilk günkü tazeliğini koruyor. Reklamcılık sektörünün kadîm kurbanı ve tabiri “tüketici hedef kitle”dir
ve bugünlere kadar “hedef” olmaktan da kurtulabilmiş değil. Bizim geleneksel pazarımızda eski tabirle
“müşteri” dediğimiz insanlar, modern reklamcılık ve pazar anlayışında maalesef “kitle”ye dönüşmüş
durumda. Hem de “tüketici hedef kitle”ye! 1980'lerde insanlar reklam ve reklamı yapılan ürün
konusunda şöyle düşünürlerdi: “ürün kaliteli değil ve satmıyor ki reklam yapılıyor”. Hem reklamı
yapılan ürüne, hem reklama ve hem de reklamcıya bir güvensizlik söz konusuydu. Şimdi ise tersine,
bir ürünün reklamı yapılmıyorsa kalitesiz ve sıradan olduğuna hükmediliyor ve “reklamlarını
görmedik… demek ki kaliteli bir ürün değil” deniliyor. Reklamcılık yapanlar ise “yaratıcılık gerektiren
bir işiniz var” denilerek takdir ediliyor.
Musikiye dair kıymetli yazılarıyla tanıdığımız Yalçın Çetinkaya'nın bu eseri hayatımızın bir parçası
olmuş reklama okurlarımızın eleştirel bir perspektiften bakmalarına bir katkı sunması
dileğiyle.
İlk baskısı 1992 yılında yapılmış olan bu eser Türkiye'de alanında yazılmış ilk Türkçe reklamcılık
eleştirisidir. İşin ilginç yanı, bu kitap o sıralarda Türkiye'nin “muteber” reklam ajanslarında 20 yaşında
reklam yazarlığına başlayıp çalışmakta olan “içeriden” bir reklam yazarı tarafından kaleme alınmıştır.
“İçeriden bir reklam yazarı” olarak reklamcılık hakkında böyle bir eleştirel kitap yazmış olmam,
yakın çevrem tarafından pek hoş karşılanmamış ve “insan ekmek yediği bir sektörü böyle eleştirir
mi?” gibi sorulara ve karşı eleştirilere mâruz kalmıştım. Fakat reklamcılık eğer eleştirilecekse,
reklamcılığı bilen birileri tarafından eleştirilmelidir. Hayatında hiç reklamcılık yapmamış birinin de
reklamcılık eleştirisi yapması doğru ve aynı zamanda ahlâkî olmayacaktır
Kitabın yazıldığı günden bu yana değişen hiçbir şey yok. Değişen şey, teknolojik yenilikler, çeşitlenen,
zenginleşen görsel efektler. Reklamcılar da bu imkânları olabildiğince kullanıyorlar. Dolayısıyla kitap,
ilk günkü tazeliğini koruyor. Reklamcılık sektörünün kadîm kurbanı ve tabiri “tüketici hedef kitle”dir
ve bugünlere kadar “hedef” olmaktan da kurtulabilmiş değil. Bizim geleneksel pazarımızda eski tabirle
“müşteri” dediğimiz insanlar, modern reklamcılık ve pazar anlayışında maalesef “kitle”ye dönüşmüş
durumda. Hem de “tüketici hedef kitle”ye! 1980'lerde insanlar reklam ve reklamı yapılan ürün
konusunda şöyle düşünürlerdi: “ürün kaliteli değil ve satmıyor ki reklam yapılıyor”. Hem reklamı
yapılan ürüne, hem reklama ve hem de reklamcıya bir güvensizlik söz konusuydu. Şimdi ise tersine,
bir ürünün reklamı yapılmıyorsa kalitesiz ve sıradan olduğuna hükmediliyor ve “reklamlarını
görmedik… demek ki kaliteli bir ürün değil” deniliyor. Reklamcılık yapanlar ise “yaratıcılık gerektiren
bir işiniz var” denilerek takdir ediliyor.
Musikiye dair kıymetli yazılarıyla tanıdığımız Yalçın Çetinkaya'nın bu eseri hayatımızın bir parçası
olmuş reklama okurlarımızın eleştirel bir perspektiften bakmalarına bir katkı sunması
dileğiyle.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.