9786057151551
813075
https://www.hesapli24.com/roma-imparatorlugu-nun-gerileyis-ve-cokus-tarihi-cilt-i
Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi (Cilt I)
20.31
Gibbon 1764'te bir Avrupa turundaydı ve o yılın 15 Ekim'inde Roma'da şunları kaydetti: “Capitolinus'un yıkıntıları arasında oturup derin derin düşünürken... Aklıma ilk olarak şehrin gerileyişini ve çöküşünü yazmak geldi.” Konuyla ilgili önemli çalışmalara 1770'te başladı ve 1776 Şubat'ında çalışmasının ilk cildi yayımlandı ve anında takdir ile karşılandı. Altıncı ve son cildin son sayfasının son satırlarını 27 Haziran 1787 gecesi “on bir ile on iki saatleri” arasında yazdı.
Gibbon, Roma İmparatorluğu'nun çöküşü için kapsamlı yazılı kaynak eksikliği nedeniyle yapılması zor olan bir açıklama sunar ancak bunu deneyen tek tarihçi o değildir. Gibbon'a göre, Roma İmparatorluğu'nun barbar istilalarına yenik düşmesinin en büyük nedeni, vatandaşları arasında medeni erdemlerin giderek kaybolmasıdır.
Hristiyanlığın rolü hakkında süregelen bir tartışma başlatan Gibbon, iç gerilemenin diğer nedenlerine ve imparatorluk dışından gelen saldırılara büyük ağırlık vermiştir.
"Yıkılış öyküsü basit ve açıktır; Roma İmparatorluğu'nun neden yıkıldığını sorgulamak yerine, bu kadar uzun süre ayakta kalmasına şaşırmalıyız. Uzak savaşlarda yabancıların ve paralı askerlerin ahlaksızlıklarını edinen muzaffer lejyonlar önce cumhuriyetin özgürlüğünü ezdiler, daha sonra morun ihtişamını çiğnediler. Kişisel güvenlikleri ve toplumsal huzur için endişelenen imparatorlar, onları hem hükümdarları hem de düşman için aynı derecede zorlu kılan disiplinlerini bozmak gibi alçakça bir yola başvurdular; askerî yönetimin gücü zayıfladı ve sonunda Constantinus'un kurumları tarafından feshedildi ve Roma dünyası bir barbar tufanında boğuldu."
Diğer Aydınlanma düşünürleri ve kurumsal Katolik karşıtlığıyla yoğrulmuş çağın İngiliz vatandaşları gibi Gibbon da Ortaçağ'ı rahiplerle dolu, batıl inançlara dayalı bir karanlık çağ olarak hor görüyordu. İnsanlık tarihinin, rasyonel düşünceye vurgu yapan kendi dönemi olan "Akıl Çağı"na kadar ilerlemesini sürdüremeyeceğine inanıyordu.
Asım Baltacıgil çevirisinin Burcu Okay tarafından gözden geçirilip eksikliklerin giderilmesiyle hazırlanan bu edisyonda tam metin dört cilt olarak yayınlanmıştır. Bu ciltte ilk yirmi bölüm yer almaktadır.
Gibbon 1764'te bir Avrupa turundaydı ve o yılın 15 Ekim'inde Roma'da şunları kaydetti: “Capitolinus'un yıkıntıları arasında oturup derin derin düşünürken... Aklıma ilk olarak şehrin gerileyişini ve çöküşünü yazmak geldi.” Konuyla ilgili önemli çalışmalara 1770'te başladı ve 1776 Şubat'ında çalışmasının ilk cildi yayımlandı ve anında takdir ile karşılandı. Altıncı ve son cildin son sayfasının son satırlarını 27 Haziran 1787 gecesi “on bir ile on iki saatleri” arasında yazdı.
Gibbon, Roma İmparatorluğu'nun çöküşü için kapsamlı yazılı kaynak eksikliği nedeniyle yapılması zor olan bir açıklama sunar ancak bunu deneyen tek tarihçi o değildir. Gibbon'a göre, Roma İmparatorluğu'nun barbar istilalarına yenik düşmesinin en büyük nedeni, vatandaşları arasında medeni erdemlerin giderek kaybolmasıdır.
Hristiyanlığın rolü hakkında süregelen bir tartışma başlatan Gibbon, iç gerilemenin diğer nedenlerine ve imparatorluk dışından gelen saldırılara büyük ağırlık vermiştir.
"Yıkılış öyküsü basit ve açıktır; Roma İmparatorluğu'nun neden yıkıldığını sorgulamak yerine, bu kadar uzun süre ayakta kalmasına şaşırmalıyız. Uzak savaşlarda yabancıların ve paralı askerlerin ahlaksızlıklarını edinen muzaffer lejyonlar önce cumhuriyetin özgürlüğünü ezdiler, daha sonra morun ihtişamını çiğnediler. Kişisel güvenlikleri ve toplumsal huzur için endişelenen imparatorlar, onları hem hükümdarları hem de düşman için aynı derecede zorlu kılan disiplinlerini bozmak gibi alçakça bir yola başvurdular; askerî yönetimin gücü zayıfladı ve sonunda Constantinus'un kurumları tarafından feshedildi ve Roma dünyası bir barbar tufanında boğuldu."
Diğer Aydınlanma düşünürleri ve kurumsal Katolik karşıtlığıyla yoğrulmuş çağın İngiliz vatandaşları gibi Gibbon da Ortaçağ'ı rahiplerle dolu, batıl inançlara dayalı bir karanlık çağ olarak hor görüyordu. İnsanlık tarihinin, rasyonel düşünceye vurgu yapan kendi dönemi olan "Akıl Çağı"na kadar ilerlemesini sürdüremeyeceğine inanıyordu.
Asım Baltacıgil çevirisinin Burcu Okay tarafından gözden geçirilip eksikliklerin giderilmesiyle hazırlanan bu edisyonda tam metin dört cilt olarak yayınlanmıştır. Bu ciltte ilk yirmi bölüm yer almaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.