Rüya Körü;On Sekizinci ve On Dokuzuncu Yüzyılda Cehaletin Tarihi

Stok Kodu:
9786253693398
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
304
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
14,61
9786253693398
836479
Rüya Körü;On Sekizinci ve On Dokuzuncu Yüzyılda Cehaletin Tarihi
Rüya Körü;On Sekizinci ve On Dokuzuncu Yüzyılda Cehaletin Tarihi
14.61
Gürsel Korat, zaman çarkını bu kez Bizans'ta, 1143 yılında döndürmeye başlıyor. İmparatorun yazıcılarından Stefanos, yıllardır uykusunda gördüklerinin rüya değil, gelecekten görüntüler olduğunu anlar. Andronikos ise geçmişi görmektedir. Yetenekleri gibi karakterleri de zıt olan bu iki kişi, kesişen kaderleriyle birbirlerinin rüyalarına muhtaçtırlar. Bu karşılıklı bağımlılık, aşk ve taht kavgalarının ortasında boy veren derin çatışmaların zeminini kurar. Doğu Roma'da geçen, Rum Selçuklu dünyasına ise uzaktan bakan Rüya Körü'nün dokusunda zaman kavramında çığır açan bir bakış var. Gürsel Korat, insanın “zaman”la ilişkisine yeni bir pencere daha açıyor.İnsan daima unutur. Çünkü süreğen olarak geçmişte veya gelecekte duramaz. Yapabildiği tek tanrısal eylem, hatırlamaktır. Zamanın dayanılmaz ve üstün gücü, çığlıkları taşıyıp götürür uzaklara; doğmuş her şey karanlıklara dalar. Değerini ve gücünü kutsadığımız, kahraman saydığımız yahut saymadığımız ne varsa kaybolur. Yalnızca apaçık ortada olanlar görünmez ve gizlidir, hatırlayışın ışığına tutulana kadar.
Gürsel Korat, zaman çarkını bu kez Bizans'ta, 1143 yılında döndürmeye başlıyor. İmparatorun yazıcılarından Stefanos, yıllardır uykusunda gördüklerinin rüya değil, gelecekten görüntüler olduğunu anlar. Andronikos ise geçmişi görmektedir. Yetenekleri gibi karakterleri de zıt olan bu iki kişi, kesişen kaderleriyle birbirlerinin rüyalarına muhtaçtırlar. Bu karşılıklı bağımlılık, aşk ve taht kavgalarının ortasında boy veren derin çatışmaların zeminini kurar. Doğu Roma'da geçen, Rum Selçuklu dünyasına ise uzaktan bakan Rüya Körü'nün dokusunda zaman kavramında çığır açan bir bakış var. Gürsel Korat, insanın “zaman”la ilişkisine yeni bir pencere daha açıyor.İnsan daima unutur. Çünkü süreğen olarak geçmişte veya gelecekte duramaz. Yapabildiği tek tanrısal eylem, hatırlamaktır. Zamanın dayanılmaz ve üstün gücü, çığlıkları taşıyıp götürür uzaklara; doğmuş her şey karanlıklara dalar. Değerini ve gücünü kutsadığımız, kahraman saydığımız yahut saymadığımız ne varsa kaybolur. Yalnızca apaçık ortada olanlar görünmez ve gizlidir, hatırlayışın ışığına tutulana kadar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat