Sağlık Çalışanları İçin Duygu Yönetimli İletişim

Duygu, insanların hayatına yön veren en büyük güçtür. Bu gücün doğru bir biçimde kullanılması sağlıklı olmaya katkıda bulunurken, yanlış kullanımı güçsüz ve mutsuz olmaya yol açar. Bu nedenle duygu yönetimi, özellikle insan ilişkilerinin yoğun yaşandığı hizmet alanlarında çok daha büyük önem taşır. Duygular, yaşamı anlamlandırmamızı sağlarken aynı zamanda yaşamdan tat almamızı ve çok daha fazlasını sağlar, ancak doğru yönetilmediklerinde zararlı olabilirler. Üstelik bu zarar, kimi zaman yaşamımızı altüst edecek kadar ciddi, kimi zaman da fiziksel ve bedensel sağlığımızı tehdit edecek kadar tehlikeli hale gelirler. Hiç kuşkusuz bu tehlike, dolaylı olarak diğerleri için de söz konusudur, çünkü ilişkilerimizi şekillendiren, iletişimimizi her yönüyle belirleyen duygularımız, sadece yaşamımızı değil, hayatımızın kendisini de farklı biçimlerde etkilemektedir. Sağlık çalışanlarının duygusal iş yükü diğer alanlarda hizmet verenlere göre daha fazladır. Ayrıca sağlık çalışanları kaygılı hasta ve yakınlarıyla karşılıklı olarak duygusal alışveriş içinde bulunmak ve iletişimlerinde duygularını kontrol altında tutmak durumundadır. Aslında bu durum, yalnızca çalışanlarla sınırlı değildir. Hayatı yaşarken her birimiz hem kendimizle, hem hayatla hem diğerleriyle olan iletişimimizde belirleyici rolü bulunan duygularımızı tanıma ve kontrol etme becerisine sahip olmak durumundayızdır. Aksi halde yaşam, bize yaşattıkları ve yaşatacakları nedeniyle kolaylıkla anlamsız ve tatsız hale gelebilir. Oysa hayata anlam ve tat katan duygularımızı kontrol etmeyi öğrendiğimizde her bir duygunun bize neler öğrettiğini görebilir ve hiçbir duygunun gerçekte olumsuz olmadığını anlayabilir ve yaşadıklarımızdan dersler alarak iletişimimizi daha sağlıklı hala getirebiliriz.