9786052497036
547307
https://www.hesapli24.com/sah-ismail-safevi-kizilbas-devleti
Şah İsmail; Safevi Kızılbaş Devleti Safevi Kızılbaş Devleti
13.64
Safevi Kızılbaş Devleti, tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Şah İsmail'in büyük
dedesi Şeyh Safiyüddin Safi tarafından 1301'de Erdebil'de kurulan Safeviyye tarikatı İlk
dönemlerinde daha çok Azerbaycan, İran, Anadolu, Suriye ve Irak bölgesinde hem elitler
hem de halk kitleleri üzerinde oldukça etkili olmuştur. Safevi tarikatı başlangıcından Şeyh
Cüneyd'in tarikat postuna oturduğu 1447'ye kadar İslam dünyasının hemen her köşesinde
rastlanan Hz. Ali sevgisine dayanan standart Sufi bir tarikat yapısında faaliyetlerini
sürdürmüştür.
Kaynaklarca, Safevi tarikatının Şeyh Cüneyd ile birlikte "Safevi Sufi Tarikatı"ndan Safevi
Hareketi"ne dönüştürüldüğü kaydedilir. Safevi Devlet'ne giden yol Şeyh Cüneyd'in
Karakoyunlu Cihanşah tarafından sürgün edilmesiyle başlar. Bir bakıma, Cüneyd'in
Şeyhliği, yarım yüz yıl sonra Şah İsmail liderliğinde "Safevi Kızılbaş Devleti"ni yaratacak
olan Kızılbaş devriminin başlangıç noktasına işaret eder.
Altı buçuk yıl öldürülme korkusuyla Gilan'da saklanan Şah İsmail, dedesi Şeyh Cafer ve
babası Şeyh Haydar'ın Anadolulu halifeleri Kızılbaş Sufiler tarafından korunmuş, eğitilmiştir.
On iki yaşını doldurduğunda 1499'da Gilan'dan yedi Kızılbaş Sufi eşliğinde ayrılan Şah
İsmail 1500 yılında Erzincan Sarıkaya Yaylası'nda toplanan Türkmen-Kızılbaş aşiretlerle
yapılan büyük kurultayda "sen bizim şahımız ol" diyen 7000 savaşçıyla yola çıkmış, on dört
yaşında Akkoyunlu Devleti'ni yıkarak Tebriz'de "taç" giyip, Safevi Kızılbaş Devleti'ni (1501)
ilan etmiştir.
Bu çalışma, sekiz bölümden oluşmaktadır. Kitap da, Safeviyye Tarikatı ve devamı olan
Safevi Devleti'nin ortaya çıkışı, dayandığı kökler, geçirdiği evreler ele alınmış, Safevi
Tarikatı ve Devleti'nin çağdaşı olan aynı coğrafyada bulunan devletlerle olan dini-siyasi
münasebetleri orijinal kaynaklardan aktarılmıştır. Bu çalışma, Şah İsmail'in ölümünden
(1524) sonra oğlu Şah Tahmasp'ın on yıllık hükümdarlığı (1524-1533) sürecini de içine
alarak son bulmuştur.
-Cengiz YILDIRIM / Şubat 2020
Safevi Kızılbaş Devleti, tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Şah İsmail'in büyük
dedesi Şeyh Safiyüddin Safi tarafından 1301'de Erdebil'de kurulan Safeviyye tarikatı İlk
dönemlerinde daha çok Azerbaycan, İran, Anadolu, Suriye ve Irak bölgesinde hem elitler
hem de halk kitleleri üzerinde oldukça etkili olmuştur. Safevi tarikatı başlangıcından Şeyh
Cüneyd'in tarikat postuna oturduğu 1447'ye kadar İslam dünyasının hemen her köşesinde
rastlanan Hz. Ali sevgisine dayanan standart Sufi bir tarikat yapısında faaliyetlerini
sürdürmüştür.
Kaynaklarca, Safevi tarikatının Şeyh Cüneyd ile birlikte "Safevi Sufi Tarikatı"ndan Safevi
Hareketi"ne dönüştürüldüğü kaydedilir. Safevi Devlet'ne giden yol Şeyh Cüneyd'in
Karakoyunlu Cihanşah tarafından sürgün edilmesiyle başlar. Bir bakıma, Cüneyd'in
Şeyhliği, yarım yüz yıl sonra Şah İsmail liderliğinde "Safevi Kızılbaş Devleti"ni yaratacak
olan Kızılbaş devriminin başlangıç noktasına işaret eder.
Altı buçuk yıl öldürülme korkusuyla Gilan'da saklanan Şah İsmail, dedesi Şeyh Cafer ve
babası Şeyh Haydar'ın Anadolulu halifeleri Kızılbaş Sufiler tarafından korunmuş, eğitilmiştir.
On iki yaşını doldurduğunda 1499'da Gilan'dan yedi Kızılbaş Sufi eşliğinde ayrılan Şah
İsmail 1500 yılında Erzincan Sarıkaya Yaylası'nda toplanan Türkmen-Kızılbaş aşiretlerle
yapılan büyük kurultayda "sen bizim şahımız ol" diyen 7000 savaşçıyla yola çıkmış, on dört
yaşında Akkoyunlu Devleti'ni yıkarak Tebriz'de "taç" giyip, Safevi Kızılbaş Devleti'ni (1501)
ilan etmiştir.
Bu çalışma, sekiz bölümden oluşmaktadır. Kitap da, Safeviyye Tarikatı ve devamı olan
Safevi Devleti'nin ortaya çıkışı, dayandığı kökler, geçirdiği evreler ele alınmış, Safevi
Tarikatı ve Devleti'nin çağdaşı olan aynı coğrafyada bulunan devletlerle olan dini-siyasi
münasebetleri orijinal kaynaklardan aktarılmıştır. Bu çalışma, Şah İsmail'in ölümünden
(1524) sonra oğlu Şah Tahmasp'ın on yıllık hükümdarlığı (1524-1533) sürecini de içine
alarak son bulmuştur.
-Cengiz YILDIRIM / Şubat 2020
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.