9786257845304
772745
https://www.hesapli24.com/samaniler-doneminde-buhara-sehri
Sâmânîler Döneminde Buhârâ Şehri
15.13
İlk Asyalıların toprağı ekmeyi ve barınaklar yapmayı öğrendiği tepelerden verimli olan nehir vadilerine indiği Arkeologlar
tarafından bildirilmektedir. Bu verimli nehir vadilerinden biri de Orta Asya'daki "Dünya'nın Çatısı" olan Pamirlerden Kızıl
Kum Çölü'nün kumlarına doğru uzanan Zerefşan nehri tarafından oluşturulmuştur. Buhârâ şehri de Zerefşan nehrinin aşağı
mecrasında kurulmuştur. Buhârâ muhteşem dönemini ise Sâmânîler döneminde yaşamaya başlamıştır. Zaten kitabımızın
esas konusunu Sâmâniler döneminde ki Buhârâ şehri oluşturmaktadır. M.S. VI. Yüzyılda Sâmânî hükümdarları zamanında,
Buhârâ ile Semerkand arasındaki mıntıkanın, yeryüzünün dört cennetinden biri olduğu belirtilmiştir. Diğer üç cennetin ise,
güney Iran, Irak ve Şam mıntıkası olduğu söylenmektedir. Nârşahî de Târihu Buhârâ adlı eserinde Buhârâ'yı eşsiz bir yer
olarak tarif etmiştir. Kitabımızı okurken sizler de umarım, doğunun Medinesi, İslâmın kubbesi olan, kurulduğundan beri, her
devrin en büyük din âlimlerinin yetişmiş olduğu bu eşsiz şehrin güzelliklerini keşfeder ve Buhârâ'yı sayemizde bir nebze de
olsa tanıma fırsatı bulursunuz.
İlk Asyalıların toprağı ekmeyi ve barınaklar yapmayı öğrendiği tepelerden verimli olan nehir vadilerine indiği Arkeologlar
tarafından bildirilmektedir. Bu verimli nehir vadilerinden biri de Orta Asya'daki "Dünya'nın Çatısı" olan Pamirlerden Kızıl
Kum Çölü'nün kumlarına doğru uzanan Zerefşan nehri tarafından oluşturulmuştur. Buhârâ şehri de Zerefşan nehrinin aşağı
mecrasında kurulmuştur. Buhârâ muhteşem dönemini ise Sâmânîler döneminde yaşamaya başlamıştır. Zaten kitabımızın
esas konusunu Sâmâniler döneminde ki Buhârâ şehri oluşturmaktadır. M.S. VI. Yüzyılda Sâmânî hükümdarları zamanında,
Buhârâ ile Semerkand arasındaki mıntıkanın, yeryüzünün dört cennetinden biri olduğu belirtilmiştir. Diğer üç cennetin ise,
güney Iran, Irak ve Şam mıntıkası olduğu söylenmektedir. Nârşahî de Târihu Buhârâ adlı eserinde Buhârâ'yı eşsiz bir yer
olarak tarif etmiştir. Kitabımızı okurken sizler de umarım, doğunun Medinesi, İslâmın kubbesi olan, kurulduğundan beri, her
devrin en büyük din âlimlerinin yetişmiş olduğu bu eşsiz şehrin güzelliklerini keşfeder ve Buhârâ'yı sayemizde bir nebze de
olsa tanıma fırsatı bulursunuz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.