9789755393834
420792
https://www.hesapli24.com/seks-isyanlari-toplumsal-cinsiyet-baskaldiri-ve-rocknroll
Seks İsyanları; Toplumsal Cinsiyet, Başkaldırı ve Rock'n'Roll Toplumsal Cinsiyet, Başkaldırı ve Rock'n'Roll
17.02
Rock konserlerinin sponsorlarca desteklenmesine evet mi, hayır mı? Dev bir Amerikan şirketinin bir rock festivaline adını vermesi kabul edilebilir bir şey mi? O festivale katılmalı mı yoksa protesto mu etmeli? Bütün bunlar tartışılırken, genel kabul gören, tartışılmayan bir şey var: Rock'ın düzendışılığı.
Seks İsyanları'nın derdi de tam bu noktada başlıyor. Çünkü kitabın yazarlarına göre rock, asi olmasına asi ama devrimci bir müzik değil! Kapitalizmle, düzenle uyum gösteren yanları var; elbette isyankar ama bu rock'çıların her sınırı zorladıkları anlamına gelmiyor. Özellikle bu sınırlar ataerkil düzenin toplumsal cinsiyet politikalarıysa... Kadın-erkek ilişkileri söz konusu olduğunda rock'ın hesap vermesi gereken çok şey var. Zira çok uzun bir süredir, rock'ı feminen olana karşı duyulan korku ve nefret ateşliyor; genellikle kadın düşmanlığı ve maçolukta had safhaya vardığı zaman ritim en heyecan verici haline bürünüyor. Müzikteki isyana toplumsal cinsiyet merceğinden bakan ilk kitap olan Seks İsyanları rock'ın karanlık yüreğindeki bu paradoksu incelerken bir rock severin heyecanıyla, bir eleştirmenin müziğin kirli alt akıntılarını saptaması arasındaki keskin çizgide ilerliyor. Bu yüzden Seks İsyanları'nı bir yargılama değil, daha çok bir farkına varma olarak almalı. Çünkü Reynolds ve Press, rock'a dışardan bakan entelektüeller değil, yıllardan beri rock'ın içinde olan, en çok eleştirdikleri Rolling Stones, Iggy Pop ve Nick Cave'e aşık olan yazarlar.
Seks İsyanları hem kadın hem de erkek sanatçılara toplumsal cinsiyet merceğinden bakıyor ve isyanın bir tür psikanalizini yapıyor. İlk bölümde asi rock'çının (Jim Morrison, Robert Plant, Mick Jagger vb.) "dişi karşısında kendisini nasıl konumlandırdığı ve rock'taki kadın düşmanlığı, edebiyat ve sinemadaki kökleriyle birlikte ele alınıyor. İkinci bölüm psikedelik geleneği (Pink Floyd, Brian Eno, Can vb.), kadını dışlama değil tam tersine ana rahmine ya da en azından kucağına dönme eğilimindeki rock'çıları inceliyor. Son bölümde ise kadın deneyimini rock'a tercüme etmeye çalışan Patti Smith, Kristin Hersh, Pj Harvey, Bjork, Slits gibi sanatçı ve gruplar ile Riot Grrrl gibi hareketler mercek altına yatırılıyor.
Rock'ın derin ve karanlık sırlarını gözler önüne seren Seks İsyanları en tanıdık müziği bile yepyeni bir kulakla dinlememizi sağlıyor.
Rock konserlerinin sponsorlarca desteklenmesine evet mi, hayır mı? Dev bir Amerikan şirketinin bir rock festivaline adını vermesi kabul edilebilir bir şey mi? O festivale katılmalı mı yoksa protesto mu etmeli? Bütün bunlar tartışılırken, genel kabul gören, tartışılmayan bir şey var: Rock'ın düzendışılığı.
Seks İsyanları'nın derdi de tam bu noktada başlıyor. Çünkü kitabın yazarlarına göre rock, asi olmasına asi ama devrimci bir müzik değil! Kapitalizmle, düzenle uyum gösteren yanları var; elbette isyankar ama bu rock'çıların her sınırı zorladıkları anlamına gelmiyor. Özellikle bu sınırlar ataerkil düzenin toplumsal cinsiyet politikalarıysa... Kadın-erkek ilişkileri söz konusu olduğunda rock'ın hesap vermesi gereken çok şey var. Zira çok uzun bir süredir, rock'ı feminen olana karşı duyulan korku ve nefret ateşliyor; genellikle kadın düşmanlığı ve maçolukta had safhaya vardığı zaman ritim en heyecan verici haline bürünüyor. Müzikteki isyana toplumsal cinsiyet merceğinden bakan ilk kitap olan Seks İsyanları rock'ın karanlık yüreğindeki bu paradoksu incelerken bir rock severin heyecanıyla, bir eleştirmenin müziğin kirli alt akıntılarını saptaması arasındaki keskin çizgide ilerliyor. Bu yüzden Seks İsyanları'nı bir yargılama değil, daha çok bir farkına varma olarak almalı. Çünkü Reynolds ve Press, rock'a dışardan bakan entelektüeller değil, yıllardan beri rock'ın içinde olan, en çok eleştirdikleri Rolling Stones, Iggy Pop ve Nick Cave'e aşık olan yazarlar.
Seks İsyanları hem kadın hem de erkek sanatçılara toplumsal cinsiyet merceğinden bakıyor ve isyanın bir tür psikanalizini yapıyor. İlk bölümde asi rock'çının (Jim Morrison, Robert Plant, Mick Jagger vb.) "dişi karşısında kendisini nasıl konumlandırdığı ve rock'taki kadın düşmanlığı, edebiyat ve sinemadaki kökleriyle birlikte ele alınıyor. İkinci bölüm psikedelik geleneği (Pink Floyd, Brian Eno, Can vb.), kadını dışlama değil tam tersine ana rahmine ya da en azından kucağına dönme eğilimindeki rock'çıları inceliyor. Son bölümde ise kadın deneyimini rock'a tercüme etmeye çalışan Patti Smith, Kristin Hersh, Pj Harvey, Bjork, Slits gibi sanatçı ve gruplar ile Riot Grrrl gibi hareketler mercek altına yatırılıyor.
Rock'ın derin ve karanlık sırlarını gözler önüne seren Seks İsyanları en tanıdık müziği bile yepyeni bir kulakla dinlememizi sağlıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.