Selanik'ten Harbiye'ye Dahi Atatürk

Stok Kodu:
9786257658829
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-08-18
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
10,44
9786257658829
722763
Selanik'ten Harbiye'ye Dahi Atatürk
Selanik'ten Harbiye'ye Dahi Atatürk
10.44
İngiliz Başbakanlarından Winston Churchill (1874-1965), Atatürk için “kaderin adamı” tanımlamasını yapmıştır. Belki doğrudur. Fakat bu tanımlamada, biraz da kendi başlarına gelen hezimeti, “yaratılışa” sığınarak örtme çabası olduğu kesindir. Avrupa medeniyetinin “akılcı/rasyonel” Churchill'i, konu emperyalizmin oyununu bozarak Türklüğe yeniden hayatiyet veren Mustafa Kemal'e gelince işi “kadere” havale etmiştir! Elbette Mustafa Kemal Atatürk'ü diğer insanlardan farklılaştıran Allah vergisi bazı üstünlükleri vardır. Fakat O'na “kaderin adamı” dersek, birikimlerini, kendisini geliştirme çabalarını, mesleki tecrübelerini, yeteneklerini ve kişisel becerilerini yok saymış oluruz. Yusuf Hikmet Bayur'un naklettiğine göre Atatürk 1926'da, “Dahi odur ki, ileride herkesin takdir ve kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu vakit herkes onlara delilik der.” demiştir. Deha sahibi lider, “dahi”yi anlatmıştır. O'nun hayatına bakıldığında, zamanında söylediği ve yaptığı pek çok şey maalesef söylediği veya yaptığında, muhatapları tarafından “delilik” olarak görülmüştür. Sonra, ilerleyen zaman O'nu haklı çıkarmıştır. O, tanımını yaptığı “dahi”nin kendisidir. “Dahi Atatürk”ün, 1881'de Selanik'te orta halli bir ailenin dördüncü çocuğu olarak başlayan ve çok kısa diyebileceğimiz 57 yıl süren hayatı 1938'de İstanbul'da noktalanmış; naaşı “Başkent” yaptığı Ankara'da ebedi istirahatgâhında, işgalden kurtardığı vatan toprağı ile buluşmuştur. “Dahi Atatürk” serimizin 6 kitabında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu 57 yıllık ömrü ana hatları ile anlatılmış, kişilik özellikleri ortaya konmuştur. Her kitap, hayatının önemli bir kesitini içermektedir.
İngiliz Başbakanlarından Winston Churchill (1874-1965), Atatürk için “kaderin adamı” tanımlamasını yapmıştır. Belki doğrudur. Fakat bu tanımlamada, biraz da kendi başlarına gelen hezimeti, “yaratılışa” sığınarak örtme çabası olduğu kesindir. Avrupa medeniyetinin “akılcı/rasyonel” Churchill'i, konu emperyalizmin oyununu bozarak Türklüğe yeniden hayatiyet veren Mustafa Kemal'e gelince işi “kadere” havale etmiştir! Elbette Mustafa Kemal Atatürk'ü diğer insanlardan farklılaştıran Allah vergisi bazı üstünlükleri vardır. Fakat O'na “kaderin adamı” dersek, birikimlerini, kendisini geliştirme çabalarını, mesleki tecrübelerini, yeteneklerini ve kişisel becerilerini yok saymış oluruz. Yusuf Hikmet Bayur'un naklettiğine göre Atatürk 1926'da, “Dahi odur ki, ileride herkesin takdir ve kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu vakit herkes onlara delilik der.” demiştir. Deha sahibi lider, “dahi”yi anlatmıştır. O'nun hayatına bakıldığında, zamanında söylediği ve yaptığı pek çok şey maalesef söylediği veya yaptığında, muhatapları tarafından “delilik” olarak görülmüştür. Sonra, ilerleyen zaman O'nu haklı çıkarmıştır. O, tanımını yaptığı “dahi”nin kendisidir. “Dahi Atatürk”ün, 1881'de Selanik'te orta halli bir ailenin dördüncü çocuğu olarak başlayan ve çok kısa diyebileceğimiz 57 yıl süren hayatı 1938'de İstanbul'da noktalanmış; naaşı “Başkent” yaptığı Ankara'da ebedi istirahatgâhında, işgalden kurtardığı vatan toprağı ile buluşmuştur. “Dahi Atatürk” serimizin 6 kitabında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu 57 yıllık ömrü ana hatları ile anlatılmış, kişilik özellikleri ortaya konmuştur. Her kitap, hayatının önemli bir kesitini içermektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat