9786051417929
438769
https://www.hesapli24.com/sergey-nabokovun-gercekdisi-yasami
Sergey Nabokov'un Gerçekdışı Yaşamı
12.86
1943 Berlin. Şehir bombardımanlarla sarsılırken ünlü yazar Vladimir Nabokov'un kardeşi Sergey Nabokov, hayatının en büyük aşkını elinden alan Gestaponun her an kapısını çalabileceği endişesiyle, sıradışı hayatını kayıt altına almaya girişir: Devrim için gün sayan Rusyada gerçeklerden azade çocukluk yılları; Cambridge Üniversitesi'nde kendi ve başkası olma yönünde atılan ilk adımlar; sürgünlerin mesken tuttuğu Paris'in bohem sanat çevresi içinde acı tatlı savruluşlar ve birbirinden önemli isimlerle karşılaşmalar: Stravinski, Cocteau, Picasso, Gertrude Stein... Ama hepsinden önemlisi, nereye giderse gitsin hep takip ettiği, zihninden bir türlü atamadığı diğer Nabokov: Yeteneğinin, ününün ve başarısının daima gölgesinde kaldığı "ikiz"i.
Sergey Nabokov'un Gerçekdışı Yaşamı, vatan ve sürgün, sanat ve hayat, kardeşler ve gölgeleri hakkında, titizlikle araştırıldığını her sayfasında belli eden, zarif bir üslupla yazılmış, heyecan verici bir okuma deneyimi sunuyor.
En iç karartıcı hâtıralarım hep Paris'e ilişkindir ve oradan ayrıldığım için muazzam bir rahatlama hissetmiştim, ama kardeşim, içine düştüğü şaşkınlığı duygusuz bir kapıcıya kekeleyerek ifade etmek zorunda kaldığı için üzgünüm. Savaş sırasındaki hayatını pek bilmiyorum. Bir ara, Berlin'deki bir büroda çevirmen olarak çalıştı. Dürüst ve korkusuz bir adam olduğundan, çalışma arkadaşlarının önünde rejimi eleştiriyordu; onlar da kardeşimi ihbar ettiler. Tutuklandı, "İngiliz casusu" olmakla suçlandı ve Hamburg'daki bir toplama kampına gönderilerek, 10 Ocak 1945'te orada, gıda eksikliğinden öldü. Hayatı boyunca, umutsuzca, bir şey talep etti merhamet, anlayış, ya da her ne idiyse şimdi bu durumun farkına varmak, artık hiçbir şeyi değiştirmez ve telâfi etmez.
VLADIMIR NABOKOV, Konuş, Hafıza, 1967
1943 Berlin. Şehir bombardımanlarla sarsılırken ünlü yazar Vladimir Nabokov'un kardeşi Sergey Nabokov, hayatının en büyük aşkını elinden alan Gestaponun her an kapısını çalabileceği endişesiyle, sıradışı hayatını kayıt altına almaya girişir: Devrim için gün sayan Rusyada gerçeklerden azade çocukluk yılları; Cambridge Üniversitesi'nde kendi ve başkası olma yönünde atılan ilk adımlar; sürgünlerin mesken tuttuğu Paris'in bohem sanat çevresi içinde acı tatlı savruluşlar ve birbirinden önemli isimlerle karşılaşmalar: Stravinski, Cocteau, Picasso, Gertrude Stein... Ama hepsinden önemlisi, nereye giderse gitsin hep takip ettiği, zihninden bir türlü atamadığı diğer Nabokov: Yeteneğinin, ününün ve başarısının daima gölgesinde kaldığı "ikiz"i.
Sergey Nabokov'un Gerçekdışı Yaşamı, vatan ve sürgün, sanat ve hayat, kardeşler ve gölgeleri hakkında, titizlikle araştırıldığını her sayfasında belli eden, zarif bir üslupla yazılmış, heyecan verici bir okuma deneyimi sunuyor.
En iç karartıcı hâtıralarım hep Paris'e ilişkindir ve oradan ayrıldığım için muazzam bir rahatlama hissetmiştim, ama kardeşim, içine düştüğü şaşkınlığı duygusuz bir kapıcıya kekeleyerek ifade etmek zorunda kaldığı için üzgünüm. Savaş sırasındaki hayatını pek bilmiyorum. Bir ara, Berlin'deki bir büroda çevirmen olarak çalıştı. Dürüst ve korkusuz bir adam olduğundan, çalışma arkadaşlarının önünde rejimi eleştiriyordu; onlar da kardeşimi ihbar ettiler. Tutuklandı, "İngiliz casusu" olmakla suçlandı ve Hamburg'daki bir toplama kampına gönderilerek, 10 Ocak 1945'te orada, gıda eksikliğinden öldü. Hayatı boyunca, umutsuzca, bir şey talep etti merhamet, anlayış, ya da her ne idiyse şimdi bu durumun farkına varmak, artık hiçbir şeyi değiştirmez ve telâfi etmez.
VLADIMIR NABOKOV, Konuş, Hafıza, 1967
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.