9786254418877
767222
https://www.hesapli24.com/simgesel-dusunme
Simgesel Düşünme
11.81
SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR
AYNADIR.
“Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde,
ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu
sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı
geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç
simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır.”
Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen
SİMGESEL DÜŞÜNME'de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi,
algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel
dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve derinleşen bir geleneğin bereketi olarak da
tanımlanabileceğini söylüyor.
Simgenin bilinçle olduğu kadar bilinçdışıyla, rüyalarla ve mitlerle de ilgili olduğuna dikkat çeken
Bobaroğlu, onun kadim bilgelik içerisinde ritüel ve mabet kavramlarıyla zorunlu ilişkisini
kurarak okuru alışılagelmişin dışında bir düşünme yolculuğuna çıkarıyor.
SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR
AYNADIR.
“Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde,
ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu
sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı
geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç
simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır.”
Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen
SİMGESEL DÜŞÜNME'de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi,
algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel
dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve derinleşen bir geleneğin bereketi olarak da
tanımlanabileceğini söylüyor.
Simgenin bilinçle olduğu kadar bilinçdışıyla, rüyalarla ve mitlerle de ilgili olduğuna dikkat çeken
Bobaroğlu, onun kadim bilgelik içerisinde ritüel ve mabet kavramlarıyla zorunlu ilişkisini
kurarak okuru alışılagelmişin dışında bir düşünme yolculuğuna çıkarıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.