Sınır Sosyolojisi

Stok Kodu:
9786253862374
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
440
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-03-25
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
15,23
9786253862374
851337
Sınır Sosyolojisi
Sınır Sosyolojisi
15.23
Sınırlar, devletlerin bilhassa modern ulus devletlerin savaş ve antlaşmalar yoluyla oluşturdukları egemenlik sahalarının başlangıç ve bitiş noktalarını sembolize eden hatlardır. Sınırları düşünmek, sınırlarla irtibatlı devlet, ulus, vatan, milliyetçilik, coğrafya, mekân, kimlik, göç, medya ve küreselleşme gibi kavramları birlikte düşünmeyi gerektirir. Sınırlar; toplumların, kültürlerin ve kimliklerin birbirleriyle temas kurdukları, iç içe geçtikleri ve çatıştıkları mekânlardır. Ülkeleri, devletleri, kentleri, semtleri, mahalleleri ve mahremiyeti belirleyen hatlar olarak sınırlar bu yönüyle sosyolojinin temel inceleme nesnesini oluşturur. Günümüz küreselleşme söyleminin etkisiyle sınırların modasının geçtiği ve giderek ortadan kalktığı düşünülürken sınırların sayılarının hızla artması, haritaların hızla değişmesi, yeni devletlerin kurulması, sınır çatışmalarının ve savaşlarının giderek artması ve sınırlara beton duvarların hızla örülmesi gibi gelişmeler sınırları yeniden düşünmeyi gerektirmiştir. Sınırların sonunun ilan edildiği bir dönemde sınırlar, her defasında yeniden inşa edilen sosyolojik bir olgu hâline gelmiştir. Sınır ve toplum ilişkilerini karşılıklı ve sistematik olarak inceleyen bir disiplin olarak sınır sosyolojisi, bireylerin ve toplumların sınırlar aracılığıyla kendilerini nasıl ifade ettiklerini, sınırları nasıl algıladıklarını ve sınırötesiyle toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel vb. ilişkilerini nasıl kurduklarını inceleyen bir disiplindir. Toplumların kuruluşunda ve örgütlenmesinde sınırların nasıl bir rolü vardır? Sınırlarla toplumsal değişme arasında ne tür bir ilişki bulunmaktadır? Sosyologlar sınır ve toplum ilişkilerini nasıl görünür kılar? Bireysel ve toplumsal kimliklerimizi ifade ederken sınırlara neden başvururuz? Sınırlar bizim için ne anlam ifade eder? Hangi toplumsal süreçler sınırları gerekli kılar ya da geçersiz hâle getirir? Bu ve buna benzer sorular, sınır sosyolojisinin yanıt aradığı sorulardır. Sınırları sosyolojik açıdan mercek altına alan bu kitap, bu yönüyle sosyal bilimler alanında temel kaynaklardan biri olacaktır.
Sınırlar, devletlerin bilhassa modern ulus devletlerin savaş ve antlaşmalar yoluyla oluşturdukları egemenlik sahalarının başlangıç ve bitiş noktalarını sembolize eden hatlardır. Sınırları düşünmek, sınırlarla irtibatlı devlet, ulus, vatan, milliyetçilik, coğrafya, mekân, kimlik, göç, medya ve küreselleşme gibi kavramları birlikte düşünmeyi gerektirir. Sınırlar; toplumların, kültürlerin ve kimliklerin birbirleriyle temas kurdukları, iç içe geçtikleri ve çatıştıkları mekânlardır. Ülkeleri, devletleri, kentleri, semtleri, mahalleleri ve mahremiyeti belirleyen hatlar olarak sınırlar bu yönüyle sosyolojinin temel inceleme nesnesini oluşturur. Günümüz küreselleşme söyleminin etkisiyle sınırların modasının geçtiği ve giderek ortadan kalktığı düşünülürken sınırların sayılarının hızla artması, haritaların hızla değişmesi, yeni devletlerin kurulması, sınır çatışmalarının ve savaşlarının giderek artması ve sınırlara beton duvarların hızla örülmesi gibi gelişmeler sınırları yeniden düşünmeyi gerektirmiştir. Sınırların sonunun ilan edildiği bir dönemde sınırlar, her defasında yeniden inşa edilen sosyolojik bir olgu hâline gelmiştir. Sınır ve toplum ilişkilerini karşılıklı ve sistematik olarak inceleyen bir disiplin olarak sınır sosyolojisi, bireylerin ve toplumların sınırlar aracılığıyla kendilerini nasıl ifade ettiklerini, sınırları nasıl algıladıklarını ve sınırötesiyle toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel vb. ilişkilerini nasıl kurduklarını inceleyen bir disiplindir. Toplumların kuruluşunda ve örgütlenmesinde sınırların nasıl bir rolü vardır? Sınırlarla toplumsal değişme arasında ne tür bir ilişki bulunmaktadır? Sosyologlar sınır ve toplum ilişkilerini nasıl görünür kılar? Bireysel ve toplumsal kimliklerimizi ifade ederken sınırlara neden başvururuz? Sınırlar bizim için ne anlam ifade eder? Hangi toplumsal süreçler sınırları gerekli kılar ya da geçersiz hâle getirir? Bu ve buna benzer sorular, sınır sosyolojisinin yanıt aradığı sorulardır. Sınırları sosyolojik açıdan mercek altına alan bu kitap, bu yönüyle sosyal bilimler alanında temel kaynaklardan biri olacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat